Kazancı Haber (.Bir haberden daha fazlası.)
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORUM

EN ÇOK OKUNANLAR

ANKET

Alanya İl olursa Kazancı bağlansın mı




Tüm Anketler

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü Kutlu Olsun

Naci Sözen

11 Aralık 2021, 00:17

Naci Sözen

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü Kutlu Olsun.”

“Tüm insanlığa barış, huzur ve adalet içinde; eşit haklara sahip oldukları bir dünya diliyorum.

“İnsan hakları uygar yaşamın temelidir, çağımızın değeridir, güvencesi demokrasidir.” Mustafa Kemal ATATÜRK

İnsan Hakları, bireylerin salt insan olmaları nedeniyle, doğuştan itibaren sahip oldukları, dokunulamaz, devredilemez ve vazgeçilemez haklar olarak tanımlanır. Bu temel hak ve özgürlükler, günümüzde, ülkelerin iç hukuk sorunu olmaktan çıkmış, özünde genel ve evrensel bir anlam kazanmıştır. Çağdaş medeniyetlerde, hukukcuların, felsefecilerin ve sosyal bilimcilerin büyük bir çoğunluğu, hangi bölge ve kültür çevresinden gelirse gelsin, her insanın doğuştan kazanılmış temel hak ve özgürlükleri bulunduğu konusunda birleşmektedirler.

Bireyler maddi ve manevi varlıklarını sınırsız olarak geliştirme kabiliyetine sahiptirler. Bu nedenle istekleri, ihtiyaçları ve hakları olacaktır. Bu haklar “insan ve hak “ ilişkisi ile anlam kazanır.Her hak bir ihtiyacın karşılığıdır. Hakları kullanabilmek için mutlaka özgürlüklere de sahip olmak gerekir. Hak ve özgürlüklere sahip olmak, bireye bir takım sorumluluklar da yükler. İnsan hakları kavramı, şiddeti, zarar vermeyi ve tahrip etmeyi dışlar.

Hak ve özgürlüklerin teminatı “ hukuk devleti “ tarafları ise “ vatandaş- devlet “ ikilisidir. İnsan hakları kavramı, özgürlükcü demokrasilerde siyasal tercihleri belirleyici bir rol oynar. Çağdaş devletler bu haklar karşısında kendilerini sorumlu ve bağlı sayarlar. İnsan haklarının listesi, zaman içinde kapsam olarak genişlemekte ve yenileri eklenmektedir.

İnsan Hakları kavramı kapsamında yer alan haklar, geçmişten günümüze kadar başlıca 3 aşamada gelişerek benimsenmiştir. Bu aşamalar “ kuşak “ terimi ile şöyle açıklanmaktadır;

a) Birinci Kuşak İnsan Hakları Bu haklar, 17 ve18 nci yüzyıllarda İngiliz, Amerikan ve Fransız devrimlerinin getirdiği klasik hak ve özgürlükler olup,daha çok bireysel niteliktedirler. Başlıcaları, yasal eşitlik, kişi güvenliği,bireysel özgürlük, düşünce ve inanç özgürlüğü ile mülkiyet hakkıdır. Bu dönemde,kapitalizmin yükselişi yaşanmış,liberalizm ve bireysellik anlayışı devletin rolünü en düşük düzeye indirmek istemiştir.İnsan haklarının korunması için devletin pasif bir tutum takınarak bekcilik yapmasının yeterli olacağı görüşü savunulmuştur.

b) İkinci Kuşak İnsan Hakları 19 uncu Yüzyılın ikinci yarısından itibaren “ sosyal eşitlik “ yaklaşımına yönelindi.İnsan hakları listesi genişleyerek “ sosyal haklar “ ve “ sosyal devlet “ kavramları doğdu. Bu dönemde listeye giren haklar genellikle ekenomik, sosyal ve kültürel nitelikli haklardır. 20 nci Yüzyılda yasalara, anayasalara ve uluslararası belgelere giren bu haklar, çalışma, adil ücret, sosyal güvenlik, sendika, grev, sağlık ve eğitim haklarıdır. Devletin niteliği de “sosyal devlet “ olarak değişiyordu.

c) Üçüncü Kuşak İnsan Hakları 20 nci Yüzyılın ikinci yarısından itibaren benimsen yeni insan hakları, genellikle Üçüncü Dünya ülkelerinin taleplerini yansıtan haklardır. Bu haklar, ekonomik gelişme, kalkınma, doğal kaynaklardan faydalanma, barış, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama gibi kollektif nitelikli haklardır.Dayanışma Hakları olarak da isimlendirilen bu haklar ulusal hukuk belgelerinden daha çok, uluslararası hukuk belgelerine konu olmuştur.

Cumhuriyetin ilanı insan hakları konusunda temel bir güvence niteliği taşımaktadır. Halkımız bu sayede teba (kulluk) olmaktan çıkmış ve birey (kişi) olma niteliğine kavuşmuştur. İlk anayasamız olan, 1921 Anayasası ( Teşkilatı Esasiye Kanunu) insan hakları konusunda ayrıntılı esaslar taşımıyordu. Genç Türkiye Cumhuriyeti, çağdaş medeniyetler seviyesine yükselmek için genel bir çalışma başlatmıştı.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 01 Mart 1922 günü, TBMM Birinci Dönem, 3 üncü Yasama Yılı açış konuşmasında şöyle diyordu ; “ her devletin içinde bulunduğu sosyal yaşantısı ve uygarlık derecesine uygun bir hukuki mevzuatı vardır. Bizim milletimizin adalet düşüncesi ve anlayışı hiç bir uygar ulusun seviyesinden aşağı değildir. Bu nedenle, hukuki mevzuatımızın tüm uygar devletlerin kanuni mevzuatından eksik olması düşünülemez.” 1924 Anayasası bazı temel hak ve özgürlüklere yer vermiştir. Yasalar önünde eşitlik, kişi dokunulmazlığı, temel hak ve özgürlükler, din, vicdan ve düşünce özgürlüğü, işkence yasağı ve eğitimin serbest olduğu gibi haklar tanınmıştır. Bu düzenlemelerde sosyal haklar yer almadığı gibi, mevcut hak ve özgürlüklerin ihlaller karşısında güvenceler de getirilmemişti.

1961 Anayasası ile temel hak ve özgürlükler konusunda çağdaş devletler ve evrensel ölçütler seviyesinde bir düzenleme yapılmıştır. Anayasada devletin insan haklarına dayalı olduğu önemle vurgulanmıştır.

Derleyen: Naci SÖZEN

Bu haber 365 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
Demokrasi Kazansın01 Nisan 2024

HABER ARA


Gelişmiş Arama

© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi