| ||||||||||
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
Hepimizin içinde hem kötülük hem iyilik vardır.13 Temmuz 2010, 13:38 İNSANLAR VE HAYAT Hepimizin içinde hem kötülük hem iyilik vardır. İçimizdeki iyi ve kötü birbiriyle çatışır ve biz bu çatışmada (Jung) hangisini seçersek onu yaşarız. İyi olmak da kötü olmak da elimizdedir. Bütün dinlerin bize gösterdiği hedef, içimizdeki kötülüklerden kurtulmak ve yaşadığımız her gün seçimlerimizi iyiden yana yaparak olgunlaşmaktır. Bütün dinlere göre hayatın amacı olgun bir insan (kâmil) olmaktır. Bu yolculuğun sonu, Budizm’de Nirvana, Sufizm’de Fenafillâh mertebeleridir. Her sabah işyerlerimize giderken, içimizdeki iyiyi de kötüyü de beraberimizde götürürüz. İçimizdeki kötü denetimimizden çıkarsa, etrafa negatif enerji yaymaya başlarız. Kötü tavır ve davranışlar çatışmalara neden olur ve kendi kendini besleyen bir süreç başlar. Ortaya çıkan kötülük herkesi olumsuz etkiler. Bir kişiden yayılan zehir, herkesi zehirler. Bir kişinin olumsuz davranışı, tüm ortamın ahengini bozmaya yeter de artar bile. Kötülük hızla bulaşır. •Kuralların kendileri için değil de diğerleri için koyulmuş olduğunu düşünen “asiler”, •Sorumluluk üstlenmekten kaçan, sürekli etrafını suçlayan “hamlar”, •Kendi istedikleri olmayınca sorun çıkaran “huysuzlar”, •Öfkeli, sivri dilli, saldırgan tavırlı “kavgacılar”, •İğneleyici ve küçümseyici sözlerle etrafta sürekli negatif bir hava estiren “kibirliler”, •Hemen her konuda kendi görüşünü herkese kabul ettirmek isteyen “çokbilmişler”, •Her durumu dramatikleştiren, sürekli sızlanan ve her şeyden şikâyet eden “mızmızlar”, •Egoları şişkin, kendilerini mükemmel zanneden ”narsistler”, •Her şeyi kontrol altında tutmaya çalışan ve etrafındaki herkesi bu aşırı kontrolle kasıp kavuran “obsesif-kompulsifler”, •Her durumda mutlaka olumsuz bir yön bulan “felaket tellalları”. İçlerindeki kötülüğü zapt edemeyen insanlar hepimizin çevresinde var. Kendilerine yenik düştükleri yetmiyormuş gibi bizi de zehirlerler. Bize kötü günler geçirten onlardır. Onlar hayatın zaten var olan zorluklarını bir kat daha artırırlar. Bulundukları ortamda kamplaşma, kutuplaşma ve çatışma yaratırlar; kendi halinde çalışan insanları tedirgin ederler, şirkete olan bağlarını zayıflatırlar. iyi yönetilmez, görmezden gelinir ya da taraf tutularak çözülmeye kalkılırsa, kurumdaki adalet duygusu zedelenir. değer odaklı iş ortamlarının zaman içinde bu tarz olumsuz kişiler üzerinde de tedavi edici etkiler yaratacağına inanıyorum. Eğer çalışma ortamı değer odaklı bir ortamsa yani kararlar şartlara ve kişilere göre değil ilkelere göre alınıyorsa, sorunlu insanların kendilerini düzeltmeleri ve “olumlu” havaya uyum sağlamaları çok daha kolay olur. Bu haber 12172 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |