Kazancı Haber (.Bir haberden daha fazlası.)
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORUM

EN ÇOK OKUNANLAR

ANKET

Alanya İl olursa Kazancı bağlansın mı




Tüm Anketler

24 NISAN GUNU NE OLDU ?

Naci Sözen

24 Nisan 2016, 15:12

Naci Sözen

 

   24  NİSAN  GÜNÜ  NE OLDU ?

(SOYKIRIM YALANI )

 


       Her yıl olduğu gibi, bu yılda, 24 Nisan günü yaklaştıkça, bizler, yani Türk Milleti ve Devleti, endişeli bir bekleyişin ve katsayısı yüksek bir stresin içinde sürüklenmiş durumdayız. Çünkü, yakın tarihimizle ilgili olan  24 Nisan “ günü,  Anadolu’da bir biri ardına isyan çıkaran, Türk Milletini ve Osmanlı Ordusu’nu arkadan vuran, düşmanlarla işbirliği yapan, masum insanları katleden  ve sonrasında, başarısızlığa uğradıklarında, geleceğe yatırım olsun diye,  SÖZDE  SOYKIRIM GÜNÜ “ olarak seçilen bir gün olup, aynı zamanda,  Ermeniler tarafından, bir asırdan beri sürekli canlı tutularak bir çok ülkenin kanunlarına girmesi ve meydanlarına anıtlar dikilmesi gibi önemli aşamalar kazandırılan, ABD Başkanlarının, 24 Nisan günü yapmaları geleneksel hale gelmiş olan konuşmalarında “ soykırım “ sözcüğünü kullanıp kullanmayacağı merakla beklenen bir  gündür.

 

Bilindiği üzere, ABD Başkan OBAMA, kendi seçim sürecinde, Ermeni Soykırımını tanıyacağına söz vermiş ve sonrasında verdiği sözleri tutacağını da ilan etmiştir. Ermeni sınırının açılması konusunun öncelik kazanmış olmasının en önemli nedeninin, ABD başkanının,  24 Nisan günü yapacağı konuşmada, sözde  soykırım” sözünü söylemesini engellemek olduğu bilinmektedir. OBAMA, geçen yıl, 24 Nisan günü yaptığı konuşmada, soykırım sözcüğünü kullanmamış, fakat, kullandığı kelimeler Türklerin 1915 yıllında Ermenilere soykırım uyguladığının kabul edildiğine işaret eden çok ağır sözcükler kullanmıştı. Obama bu yılkı konuşmasında d soykırım demedi “ en kötü gün “ dedi. Yani Ermeniler için felaket günü. Fakat, bu isyanlarda  Ermeni çeteleri (komitacılar)  tarafından  katledilen yüz binlerce masum TÜRKLERİ kim anacak?

 

Hatırlanacağı üzere, Başkan Clinton da yaptığı bir konuşmada, soykırım sözcüğünü kullanmamasına rağmen, 1915-1923 yıllarında, Ermenilerin topluca öldürüldüklerini belirten cümleler kurmuştu. Bizim, Kurtuluş Savaşımızı da bu sürecin içine alacak şekilde yapılmış olan bu ibretlik konuşma için zamanın Türk Başbakanı, ABD Başkanına, Soykırım sözcüğünü kullanmadı, diye,  bir teşekkür mesajı yollamıştı. Peki, özel olarak seçildiği belli olan 24 Nisan 1915 günü, bir çok Ermeni’nin hayatını kaybettiği bir güne mi rastlamaktadır?  Tabidir ki HAYIR.. 24 Nisan 1915 günü, Ermeniler  ile  Osmanlı güçleri arasında bir çatışma yaşanmamış, can kaybı olmamıştır. Peki, hal böyle iken, bir bardak suda bu kadar fırtınalar kopartılmasının sebebi nedir ?

Bu sorunun cevabını, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı Belgeleri, 1915 – 1920, Ankara/1994 basımı kitabının,  yayın no. 14, sayfa 6-7 notlarından öğrenelim.


" OSMANLI ARŞİVLERİ YILDIZ TASNİFİ /ERMENİ MESELESİ " KİTABINA GÖRE,(RESMİBELGELER), ; (belgedeki bilgileri aynen alıyoruz),


" Osmanlı Devleti 1. Dünya savaşı içinde, Doğu cephesi başta olmak üzere bir
çok cephede savaşırken, Ermeni Komitelerinin doğu şehirlerinde isyanlar
çıkarması, düşmanla işbirliği yapması ve Türk halkını katletmeleri üzerine,
gelişen olayların boyutu önceden anlaşılamamış ve kısa süreceği düşünülmüştür. Van ve Zeytun (Maraş) isyanları günlerce bastırılamamış, çeteler bir çok kuruluş ve askeri birliği işgal ederek personeli rehin almıştır.

 

  Ermeni saldırıları artarak yayılınca, “OLMAK, YADA OLMAMAK” ayrımında olan Osmanlı Devleti, bu kötü durumun vahametini nihayet anlar ve zamanın dahiliye Nazırı Talat Paşa, Erzurum Mebbusu Vartkes Efendiye, Ermenilerin düşmanla işbirliğini sürdürmeleri halinde şiddetli tedbirler alınacağını ihtar eder.

Osmanlı Devletinin seferberlik ilan etmesinden 9 ay sonra bile isyanlar
devam ettiğinden, köklü tedbirler alınmasına karar verilir. Osmanlı Hükümeti, 24 Nisan 1915 günü, vilayetlere ve mutasarrıflıklara gizli bir telgraf çekerek, Ermeni Komite merkezlerinin kapatılması, silahlara ve evraklarına el konulması, elebaşlarının tutuklanması istenir. 26 Nisan 1915 günü de,  Başkumandanlık (Harbiye Nazırı)  tarafından tüm birliklere gizli mesajlar çekilerek, Ermeni çetelerinin liderlerinin eş zamanlı bir operasyonla tutuklanmasını emreder. Bu iki emir doğrultusunda aynı anda yapılan bir operasyonla, Doğu Anadolu ağırlıklı olmak üzere,  yurt çapında  2345 Ermeni Komitacısının /isyancı çetelerin liderleri / tutuklanması sağlanmış, merkezleri dağıtılmış, silahlar ve evraklara el konulmuştur.  İşte, Ermeni isyanlarının dönüm noktası ve Ermenilerin başarısızlığının en önemli olayı olan bu tutuklamanın  günü ki, bu gün  24 Nisan 1915  günü olup, Ermeniler için “ EN KÖTÜ GÜN /KARA GÜN” olduğundan, sözde,  SOYKIRIM GÜNÜ “ olarak kabul ve ilan  edilmiştir..

 

Arşiv belgelerinden öğreniyoruz ki, yakalanan bu azılı çete reisleri, zindanlara atılma yerine, Ankara ve Çankırı bölgesine zorunlu iskana gönderilmiştir. Bir müddet sonra, bu hainlerin, buralarda da yıkıcı faaliyetlerini sürdürmeleri üzerine, diğer zorunlu göçe tabi tutulan ve isyanlara karışmış olan Ermenilerle birlikte Güney illerine (Halep, Şam, Urfa, Zor, Basra) göç ettirilmişlerdir. Araştırmalarımızda karşımıza çıkan bu bilgileri okurlarla paylaşmak, gerçekleri bilgilerinize ve  hayretlerinize sunmak istedim.

 

Birkaç gün önce, sade törenlerle Milli Şehidimiz Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Beyi,  ölüm yıldönümünde andık. Kaymakam Kemal BEY, devletinden gelen ve isyanın bastırılmasını isteyen emirlerin gereğini yapmış bir görevliydi. İngilizler İstanbul’u işgal ettikten sonra bu isyanların bastırılmasında etkili görev yapan bazı personelin cezalandırılması istemiştir. Bu insanlar arasında olan Kemal Bey, idama mahkum edilmiş ve 10 Nisan 1919 günü Beyazıt meydanında asılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra, Ulu Önder Atatürk’ün teklifleriyle TBMM tarafından “ Milli Şehit “ ilan edilmiş ve ailesine maaş bağlanmıştır. Kemal Beyi bizde rahmetle anıyoruz.

 

ABD Başkanı Obama’nın 24 Nisan günü yapacağı geleneksel konuşmada, sözde  soykırım sözcüğünü kullanıp kullanmayacağını merakla beklemeye başladık. Aslında, bu stresi her yıl yaşamamak ve Ermenilerle dostane ilişkiler kurmak, bu kapsamda sınırları açmak için protokoller bile imzalamıştık. İki ülke arasında, ABD ve AB ülkelerinin isteği ve İsviçre’nin ev sahipliğinde görüşmeler yapılmış ve ılımlı bir hava estirilmişti. Tam bu sırada, ABD meclisi alt komitesinde gündeme alınarak oylanan soykırım teklifinin bir oy farkla kabul edilmesi Türk Milleti ve Devleti için büyük bir şaşkınlık yarattı. Büyük elçimizin geri çağrılmasına neden olan bu olaylardan sonra ve sınırın hala açılamamış olması karşısında, Obama’nı yapacağı 24 Nisan konuşmasında hangi cümleleri ve sözcükleri kullanacağı konusu daha da önem kazanmış durumdadır.  Ne gariptir ki, Milletçe 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı coşkusunu yaşamaya hazırlandığımız bu günlerde, bizlere, 24 Nisan endişesi yaşatıyorlar ve bayramımızı yaşamamıza izin vermiyorlar..

 

 Unutmayalım ki, biz bu vatanı kolaylıkla kurtarmadık ve Cumhuriyeti kolay kurmadık. MSB arşiv araştırmamızda rastladığımız ve Osmanlıca Mütercim Memur  Onayı ile aldığımız tarihi-derslik notlardan birini aynen okuyucuya sunuyoruz.

 

“ İstiklal Savaşına ait (Tümen) 61. Fıkra 190. Alay 2-3. Tabur Komutanlığı’nın 414 nolu Er Künye Defterinin 13. sayfasından çıkarılmıştır.

 

                     190. ALAY  KOMUTANLIĞINA

 

Sayı: 124

 

1.     Tabur efradının çamaşır, elbise ve ayakkabısı için bir ay evvel Müdafi-i Hukuka müracaat etmiş idim. Bunların hiç birisi şimdiye kadar tedarik edilmedi.

2.     Talim esnasında, bir takımın ayakları çıplak olmasından dolayı zarureten koğuşa iade edilmiş olduğu bölük zabitanının müracaatlarından anlaşılmaktadır. Talim esnasında gördüğüm fakir bir er gömlekçe idi ki, ondan başka sırtına giyecek bir şey olmaması yüzünden çarşıya bırakılmadığı gibi kendisinin telef olacağından icabının icrasına müsaade buyrulması maruzdur.           23 Haziran 1336 (1920)

                                             Tabur Komutanı Binbaşı Muhtar   

 

Karınları aç, sırtları çıplak ve ayakları yalın olduğu halde 7 düvelle savaşarak ve canlarını vererek bize bu vatanı emanet eden İstiklal Savaşı kahramanlarını minnetle ve rahmetle anıyoruz….



Yazan :  (Araştıran) Av. Naci SÖZEN,   24 Nisan 2016 /ANKARA

 

KAYNAK : Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı Arşivleri, Yayım No. 14, 1915-1920 Olayları bölümü,  sayfa 6-7 ) Ankara / 1994 Basımı.

 

 

Bu haber 1465 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
Demokrasi Kazansın01 Nisan 2024

HABER ARA


Gelişmiş Arama

© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi