| ||||||||||
| ||||||||||
SON YORUMLANANLAREN ÇOK OKUNANLAR |
ZAFER HAFTASI VE 30 Ağustos. ŞANLI ZAFERİ ANISINA - (1)27 Ağustos 2022, 07:25 Ankara’da toplanan Türkiye 1. TBMM tarafından alınan bir kararla BAŞKOMUTAN olarak görevlendirilen ve Ankara yakınlarına kadar ilerleme cüreti gösteren Yunan birliklerinin yurdumuzdan atması istenen Gazi Mustafa Kemal, Akşehir üzerinden Afyon Cephesine intikal etmiştir. Kurmay heyetiyle birlikte sabahlara kadar çalışarak Harekat Planı hazırlanır ve sıra taarruz emrini vermeye gelmiştir. Nihayet, 26 Ağustos sabahı (100 yıl önce) Afyon Kocatepe’de “ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri” emrini vererek taarruzu başlatmış ve bu taarruz emriyle başlayan mücadele 30 Ağustos akşamı kesin bir zaferle sonuçlanmıştır. Zafer Haftası anısına yazılarımızın başında, 26 Ağustos öncesi süreçle ilgili bilgilerimizi tazeleyelim. Bilindiği üzere, Osmanlı İmparatorluğu ile müttefikleri, 1. Dünya Savaşında yenilince, savaşın galibi olan devletler (İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan) aralarında Anadolu’yu paylaşmış ve işgale başlamışlardı. Mustafa Kemal Paşa İstanbul limanlarına gelerek demirleyen İngiliz gemileri için “geldikleri gibi giderler“ dedikten sonra bu işgal ortamında Bandırma vapuru ile yola çıkmış ve 19 Mayıs 1919 günü bir kaç arkadaşı ile birlikte Samsun’a ilk adımını atmıştır. Başkomutanın kafasında yeni Türkiye Devleti’nin kurulması fikri vardı. Bu devlet dört bir cephede verilecek olan Kurtuluş Savaşı, iç isyanların bastırılması ve siyasi mücadeleler sonunda gerçekleşecektir. Kurtuluş Savaşının özü, Amasya Genelgesinde yer alan “ Milletin Bağımsızlığını yine Milletin azim ve kararı kurtaracaktır“ maddesinde ifadesini bulur. Kurtuluş Savaşı ve Atatürk devrimlerinin iki hareket noktası (dinamiği) vardır. Bunlar; “ tam bağımsızlık“ ve “kayıtsız şartsız millet egemenliği” dir. Samsun’da, “Ya istiklal, Ya ölüm“ parolası ile başlamış olan Milli Mücadele sonunda yurdumuz düşmanlardan temizlemiş ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurularak “Ne Mutlu Türküm Diyene“ ilkesi ile “MİLLET” olma yolunda başarıya ulaşılmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında, erlere, sabah kahvaltısında verilecek olan siyah zeytin sayısının 3 veya 5 adet olması konusunda şiddetli tartışmalar yapıldığı da bilinen bir vakıadır. Bu konuya değinen bir tarihçi, mücadelenin tam olarak anlaşılabilmesi için, o zamanların meclis tutanaklarının incelenerek yayınlanması gerektiğini söylemektedir. Cumhuriyet ve kazanımlarının korunması, kollanması ve yaşatılması, ATATÜRK TARAFINDAN, gençlere ve gelecek kuşaklara emanet edilmiştir. Türk Milleti ve savaşı kazanan şehitler, gaziler ve tüm vatandaşlar için, bu mücadele bir zaferden öteye, bir VAR OLMA veya YOK OLMAMA mücadelesi niteliği taşımaktaydı Atatürk, “Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca, hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz, Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk Milleti denir” demiştir. Türkiye Cumhuriyeti, Kurtuluş Savaşı ile Birinci Dünya Savaşının galip devletlerinin emperyalist baskılarına karşı duran, onlara karşı başarı kazanan ilk devlet olduğu için diğer devletlere de örnek olmuştur. Bu yönüyle, Türkiye'nin, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde, 9 Mayıs 1919 günü başlayan kurtuluş mücadelesi, Batı dünyasında takdirle karşılanmıştır. Emperyalizme ve istilacılara karşı istiklal mücadelesi yapacak olan Doğu dünyası, gönlünde bir milli kahraman, idealinde bir kurtarıcı, yani, Mustafa Kemal arıyordu. Kurtuluş Savaşı üzerine yapılan bir sohbet sırasında, Atatürk, savaşı ve milletin azim ve kararlılığını anlattıktan sonra “İşte büyük zafer böyle ortak bir eserdir. Şerefler de ortaktır.” demiştir. Biraz durakladıktan sonra ise “ama yenilseydik sorumluluk ortak olmayacak, yalnız bana ait olacaktı.” demiştir. Bu konuşmaya tanık olan ünlü bilim adamı ve devlet adamı merhum Sadi IRMAK, eserinde, “bu belagat karşısında gözyaşımı tutamadım. Tarihin, zaferleri kendine mal eden, yenilgileri ise maiyetine yükleyen sahte kahramanlarını hatırladım.” diye yazmıştır. Atatürk, 04 Kasım 1923 günü “ Cumhuriyet bedava kazanılmadı, bunun için çok kan döktük “ demiştir. Yine , Atatürk, Cumhuriyetin 10. yılı söylevinde “ az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk Kahramanlığı ve yüksek Türk Kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir “ demiştir. Kurtuluş Savaşı Başkomutanı, Vatanımızın kurtarıcısı, Cumhuriyetimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı, çağdaş medeniyetlerin üzerine çıkma ülküsünün öncüsü, eşiz bir lider ve Komutan, çağdaş bir devlet adamı, barışsever, milliyetçi, dil, tarih ve kültür ile yaşamda akıl ve ilmin ışığını işaret eden, diplomat, siyasetçi, araştırmacı, hatip ve düşünce adamı, insanımızı ümmet olgusundan ulus gerçeğine taşımış, onurlu ve eşit yurttaşlar olmamızı sağlamış olan Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ü, Büyük Taarruza katılan şehit olan, gazi olan kahramanları, bu zafer için tüm varlığını seferber eden Türk Milletini rahmetle, saygıyla ve özlemle anıyoruz. ZAFER HAFTASI, 26 AĞUSTOS BÜYÜK TAARUZ EMRİ VE 30 AĞUSTOS ZAFERİ 100. YILDA TÜM MİLLETİMİZE KUITLU OLSUN. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE. Yazan/Derleyen: Av. Naci SÖZEN, 26 Ağustos 2022
Bu haber 639 defa okunmuştur.
|
HABER ARA |
||||||||
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |