Kazancı Haber (.Bir haberden daha fazlası.)
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORUM

EN ÇOK OKUNANLAR

ANKET

Alanya İl olursa Kazancı bağlansın mı




Tüm Anketler

VATAN TOPRAKLARI İŞGAL EDİLİYORDU

Naci Sözen

28 Ekim 2020, 19:18

Naci Sözen

DORT CEPHEDEN İŞGAL EDİLEN ANADOLU TOPRAKLARI

Milletimizin topyekün mücadelesiyle zafere ulaştırdığı Kurtuluş Savaşımızı taçlandıran ve milletimizin kötü kaderini aydınlığa çeviren Cumhuriyetimizin kurulması ATATÜRK tarafından, yaptığımız işlerin en büyüğü olarak nitelendirilmiştir. Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK’ün liderlik dehasını zirveye çıkarak bu CUMHURİYET’in öncesini, cereyan tarzını ve sonrasını hatırlamamız, öğrenmemiz ve bilmemiz gerekmektedir.

Kurtuluş Savaşı, Türk Milleti’nin (Osmanlı Orduları) yenilgiyle sonuçlanmış 6 savaşın ardından giriştiğimiz yedinci ÖLÜM-KALIM savaşıdır. Bu savaşlar, 1856 Kırım,, 1877 Osmanlı Rus, 1892 Yunan, 1911 Trablus, 1912 Balkan, 1914-18 Birinci Dünya Savaşıdır. Bu savaşlardan sonra yalnız yedinci savaşın yani Kurtuluş Savaşının sonuncusu zaferle bitmiştir. Ama bu zafer vatandaştan yalnız canını ve kanını istememiştir. Vatandaştan atını, arabasını, çorabını, kağnısını, keten bezini, pencere demirini ve elbisesini istemiştir. Birinci Dünya Savaşı’na niçin girdiğimizi bugün bile bilmiyoruz. Ama kardeşlerini bu savaşa kurban veren, Avşar kadını biliyor ve parmağını Alman’a uzatarak şöyle diyor ;

Mektup saldım da varmadı, Tel vurdum aynı gelmedi, Alamanya harb eylesin, Gayri gardaşım kalmadı. Savaş yılları Osmanlı İmparatorluğu’nun ekonomisini tümden harap etmiş, ekin tarlada çürümüş; toprak tohumsuz, evler erkeksiz kalmıştır. Kağnıya ve sabana koşulacak hayvan, çiftin sapına yapışacak erkek yokluğunda çifte, hayvan yerine kadınlar koşulmuştur. O tarihlerde, ufuktan güneşin doğacağına dair hiçbir işaret yoktur. Tersine memleket bir zifiri karanlıktır. Adana Fransızlar, Urfa, Maraş, Antep İngilizler tarafından işgal edilmiş, başkent İstanbul İtilaf Devletlerinin işgalinde, Antalya ve Konya’da İtalyan birlikleri bulunuyor. Merzifon ve Samsun’da İngiliz askerleri var. 15 Mayıs 1919’da Yunan birlikleri İzmir’e çıkmış; Batı Anadolu’nun verimli topraklarından memleketin kalbine doğru ilerlemektedir.

Bilindiği üzere, Osmanlı İmparatorluğu ile müttefikleri, 1. Dünya Savaşında yenilince, savaşın galibi olan devletler (İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan) aralarında Anadolu’yu paylaşmış ve işgale başlamışlardı. egemenliği “ dir. Mustafa Kemal Paşa İstanbul limanlarına gelerek demirleyen İngiliz gemileri için “geldikleri gibi giderler “dedikten sonra bu işgal ortamında Bandırma vapuru ile yola çıkmış ve 19 Mayıs 1919 günü bir kaç arkadaşı ile birlikte Samsun’a ilk adımını atmıştır. Kafasında yeni Türkiye Devleti’nin kurulması fikri vardı. Bu devlet dört bir cephede verilecek olan Kurtuluş Savaşı, iç isyanların bastırılması ve siyasi mücadeleler sonunda gerçekleşecektir. Kurtuluş Savaşının özü, Amasya Genelgesinde yer alan “ Milletin Bağımsızlığını yine Milletin azim ve kararı kurtaracaktır. “maddesinde ifadesini bulur. Kurtuluş Savaşı ve Atatürk devrimlerinin iki hareket noktası (dinamiği) vardır. Bunlar; “ tam bağımsızlık“ ve “kayıtsız şartsız millet egemenliği esas olacaktır.

Yunanlılar Ankara yakınlarına kadar gelmişler, TBMM ‘nin Kayseri’ye taşınması bile konuşulmuştur. Yunan ordusu Sakarya Savaşında ağır bir yenilgiye uğratılmış ve kaderimiz kötü gidişten iyiye dönmüştür. Bu savaşın üzerinden bir yılı aşan bir süre geçmiş olmasına rağmen Yunanlılar sanki komşumuz olmuş gibi mevzilerine yerleşmiş, Türk Ordusunu neden taarruza geçmediği mecliste şiddetli tartışmalara neden olmuştur. Aslında geçen bu uzun sürede Batı Cephesine, yani Afyon civarına asker yığılması, top, tüfek, mühimmat temini, teçhizat, gıda , at ve diğer araç gereçlerin toplanması faaliyetleri tüm hızıyla devam etmektedir.

Birinci TBMM tartışmaları sonunda bu mücadelenin baş mimarı Mustafa Kemal Paşa Başkomutan ilan edilmiş ve gidiniz ordunuzu ve planınızı hazırlayın, düşmana saldırın ve vatanı kurtarın denmiştir. Bu görevi alan Başkomutan arkadaşlarıyla birlikte Akşehir’e gelerek karargahını kurmuş ve planlamaya başlamış olup, sonradan karargahını Afyon Ovasına taşımıştır. Geceli gündüzlü çalışmaların sonunda harekat planı son şeklini almış, ordu birlikler ve komutanları görevlendirilmiş Afyon Ovasında 37687 atlı süvari, 131.409 piyde, 8658 subaydan oluşan yaklaşık 200.000 kişi mevzilenmiştir. 25 Ağustos günü ve 25-26 Ağustos gecesi plan üzerinde son çalışmalar aralıksız mum ışığında sürdürülmüştür. Bu çadırlar bölgesinde hizmet etmiş olan Gazi Emiroğlu İbrahim (Aydın) anılarında sabah olduğunda çadır girişinde 119 adet mum tabanlığı saydıklarını anlatmıştır.

26 Ağustos sabahı Afyon ovasında serin bir hava hakimdir. Tan yeri ağarmaya başladığında süvariler atlarının yelesini okşayarak helallaşmakta, piyadeler ellerinde tüfekleri, ucunda süngüler takılmış, komutanları kılıçlarını çekmiş, tüm gözler hedefe, düşman siperlerine çevrilmiştir. Ovada kuş sesleri ve böceklerin gıcırtıları haricinde fısıltı bile duyulmaz. Başkomutan, süvarilerin komutanı Fahrettin ALTAY’a telefonla “hakkınızı helal edin” demiş, bu helallaşma kulaktan kulağa kısa sürede orduyu dolaşmış ve komutana “hakkımız helal olsun” cevabı gelmiştir.

Bu sessiz bekleme uzun sürmemiş, beyaz atlı Başkomutan Mustafa Kemal ordunun önüne çıkmış ve “ ordular ilk hedefiniz Akdeniz dir. İleri” emrini vermiştir. Bu emri sabırsızlıkla beklemekte olan 200.000 asker 14 gün sürecek amansız bir taarruzu başlatmış, Afyon Ovası “ Allah, Allah, ya istiklal ya ölüm, hücum, “ nidalarıyla inlemiştir. Sonunda Yunan ordusu dağılmış ve sürüler halinde yakıp yıkarak İzmir’e doğru kaçmaya başlamış, Türk Ordusu ise onları kovalayarak 09 Eylül’de İzmir’e girmiştir. Yunan komutan Tirikopis birkaç korumasıyla çalılıkta durum değerlendirmesi yapmaktadır. Kendisinin anılarından öğrenildiğine göre kaçışa devam etmek, intihar etmek ve teslim olmak seçenekleri tartışılmaktadır. Teslim oldukları an öldürülecekleri düşünülmüş ve teslim olma seçeneği iptal edilmiştir. Tam bu sırada Türk askerleri bu ekibi teslim alır ve Başkomutan huzuruna çıkarırlar.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK büyüklüğünü burada da gösterir ve Tirikopis’e “general oturun, rahat edin, endişelenmeyin, sizin güvenliğiniz bize emanet” diyerek korkudan titreyen Yunan komutan ve ekibini rahatlatmıştır.

Atatürk ve arkadaşları İzmir’e gelmiş ve arkadaşlarıyla Kadifekale’de çay içmektedirler. Ekipden birisi “paşam, bu kaleden körfezi seyrederek çay içmek ne büyük mutluluk” demiştir. Bu söz karşısında Büyük Lider Başkomutan “ arkadaşlar burada mutlulukla çay içmemizi bu vatan için canlarını veren on binlerce şehidimize borçluyuz” demiştir. Atatürk, zaferleri ve tüm başarıları Türk Milletine mal etmiş, kendisi sahiplenmemiştir. Nitekim, Ord. Prof. Sadi IRMAK’ın (Atatürk'ten Anılar, 1978 ) anılarından öğreniyoruz ki, Kurtuluş Savaşı üzerine yapılan bir sohbet sırasında, Atatürk, savaşı ve milletin azim ve kararlılığını anlattıktan sonra “İşte büyük zafer böyle ortak bir eserdir. Şerefler de ortaktır.” demiştir. Biraz durakladıktan sonra ise “ama yenilseydik sorumluluk ortak olmayacak, yalnız bana ait olacaktı.” demiştir. Bu konuşmaya tanık olan ünlü bilim adamı ve devlet adamı merhum Sadi IRMAK, eserinde, “bu belagat karşısında gözyaşımı tutamadım. Tarihin, zaferleri kendine mal eden, yenilgileri ise maiyetine yükleyen sahte kahramanlarını hatırladım.” diye yazmıştır.
Derleyen : Av. Naci SÖZEN (Em. Hv. Kd. Alb.)

Bu haber 560 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
Demokrasi Kazansın01 Nisan 2024

HABER ARA


Gelişmiş Arama

© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi