Kazancı Haber (.Bir haberden daha fazlası.)
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORUM

EN ÇOK OKUNANLAR

ANKET

Alanya İl olursa Kazancı bağlansın mı




Tüm Anketler

MİLLETİMİZİN 19 MAYIS, ATATÜRK’Ü ANMA,

Naci Sözen

19 Mayıs 2017, 02:19

Naci Sözen

MİLLETİMİZİN 19 MAYIS, ATATÜRK’Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMINI GÖNÜLDEN KUTLUYORUZ

Mustafa Kemal Atatürk ve birkaç arkadaşı, 19 Mayıs 1919 günü, Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkmış ve bu gün itilaf devletlerinin Anadolu’yu işgaline karşı Kurtuluş Savaşı'nın başladığı gün olarak kabul edilmiştir. Atatürk, bu bayramı, “ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek olan sizsiniz” dediği Türk Gençliğine armağan etmiştir. Bu gün, TBBM tarafından kabul edilen 20 Haziran 1938 tarihli kanunla "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanmaya başlanmıştır. 19 Mayıs, Türk Milleti'nin bağımsızlık ve özgürlük umutlarının inanca dönüştüğü, kurtuluş ataşenin yakıldığı ve aydınlık bir geleceğe olan inancın kuvvetlendiği günün adıdır

Bilindiği üzere, Osmanlı İmparatorluğu ile müttefikleri, 2. Dünya Savaşında yenilince, savaşın galibi olan devletler aralarında Anadolu’yu paylaşmış ve işgale başlamışlardı. Mustafa Kemal bu işgal ortamında, 19 Mayıs 1919 günü bir kaç arkadaşı ile birlikte Samsun’a çıktı. Kafasında yeni Türkiye Devleti’nin kurulması fikri vardı. Bu devlet dört bir cephede verilecek olan Kurtuluş Savaşı, iç isyanların bastırılması ve siyasi mücadeleler sonunda gerçekleşecektir.

Kurtuluş Savaşının özü, Amasya Genelgesinde yer alan “ Milletin Bağımsızlığını yine Milletin azim ve kararı kurtaracaktır. “maddesinde ifadesini bulur. Kurtuluş Savaşı ve Atatürk devrimlerinin iki hareket noktası (dinamiği) vardır. Bunlar; “ tam bağımsızlık“ ve “kayıtsız şartsız millet egemenliğidir.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, henüz Milli Mücadele başında, 19 Mayıs 1919 günü, Havza’da halka hitabında, “ sessiz, durgun ve başı eğik kalmayın, uyanınız, Milli bağımsızlığımızı çiğniyorlar, haklarınızı savunmak için birleşiniz. Düşman karşısına dikiliniz. Toplantılar yapınız. Sesinizi duyurunuz.. Bütün dünyaya “ Ben Türk’üm, bağımsızlık bana Atalarımdan miras kaldı. O’nu sana veremem “ diye haykırınız “ demiştir.

Kurtuluş Savaşı (Milli Mücadele) gerçeği, Türk Milleti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve bu savaşı kazanan şehitler, gaziler ve tüm vatandaşlar için, bir zaferden öteye, bir VAR OLMA veya YOK OLMAMA mücadelesi niteliği taşımaktaydı. Mondros Mütarekesi ve Sevr Andlaşması ile paylaşılan ülkemiz, Atatürk önderliğinde, Milletimizin azim ve kararı ile verdiğimiz mücadelenin sonunda kurtarılmış ve işgalciler geldikleri gibi gitmişler.

Başlangıçta, “ Ya istiklal, Ya ölüm “ parolası ile başlamış olan mücadele, “ Ne mutlu Türküm diyene “ ilkesi ile MİLLET olma yolunda başarıya ulaşmıştır. Atatürk, “Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca, hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz, Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk Milleti denir” demiştir.

Atatürk, Cumhuriyetin 10. yılı söylevinde “ az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir “ demiştir.. Ulu Önder Atatürk, “ yurtta sulh, cihanda sulh “ derken, bir taraftan, yurt içinde huzur ve sükunu, güven içinde yaşamayı amaçlamış, diğer taraftan da, milletlerarası barış ve güvenliğin önemini işaret etmiştir. Devlet, öncelikle, milletin birliği ve güvenliği, vatandaşların huzurunu ve sevgi ortamında temel hak ve özgürlüklerden faydalanarak yaşamalarını temine çalışır.

Türkiye Cumhuriyeti, Kurtuluş Savaşı ile Birinci Dünya Savaşının galip devletlerinin emperyalist baskılarına karşı duran, onlara karşı başarı kazanan ilk devlet olduğu için diğer devletlere de örnek olmuştur. Bu yönüyle, Türkiye'nin, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde, 9 Mayıs 1919 günü başlayan kurtuluş mücadelesi, tüm dünyada takdirle karşılanmıştır. Emperyalizme ve istilacılara karşı istiklal mücadelesi yapacak olan Doğu dünyası, gönlünde bir milli kahraman, idealinde bir kurtarıcı, yani, Mustafa Kemal arıyordu. O'nun evrensel yönü hakkında söylenenlere kısaca göz atmak gerekirse, şu örnekleri vermek mümkündür ;

- Çinli lider Çan Kay Şek, "Atatürk'ün hayatı ve eseri sadece Türkiye için değil, fakat dünyanın bütün hür milletleri için ilham kaynağı olmakta devam edecektir" der.

- Pakistan Cumhurbaşkanı Eyüp Han ise, "Atatürk, yalnız bu asrın en büyük adamlarından biri değildir. Biz, Pakistan'da O'nu, gelmiş geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz...0 İslam dünyasında yeniden siyasi uyanış istikametinde ileriye doğru cesur bir adım atan bir avuç insandan biriydi" şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.

- Hindistan'ın kurucusu Nehru ise, Atatürk'ün bağımsızlık yolundaki başarısına hayran olduğunu ifade etmekten kendini alamadığı gibi, "biz, o tarihlerde O'nun bağımsızlık hareketiyle son derece meşguldük" demiştir.

- Atatürkçülüğün evrensel değeri özellikle İkinci Dünya Savaşından sonra daha da anlaşılmıştır. Ekonomik ve sosyal bakımdan geri kalmış bir çok millet, Batıya yönelirken, Batı demokrasisine geçerken Atatürkcülük’den yararlanmanın yolunu aramıştır.

- Prof. Maurice Duverger “Batıya doğru yönelmeyi arzulayan bu yarı gelişmiş ülkelerin, kısa zamanda batı standartlarına yükselmeleri, ancak, Türkiye Cumhuriyeti tecrübesi ile mümkün olabilecektir” demiştir. - Tunus Başkanı Burgiba, Atatürk için "O, asırlarda bir gelebilecek devlet adamlarından biriydi" demiştir.

- Sonuç olarak; Atatürk, fikirleri, görüşleri ve "Türk Devrimleri " adı verilen eseriyle, tüm dünyada yankılar uyandırmış bir liderdir. Bu yankılar sebebiyledir ki, Atatürk için bir niteleme aranırsa "çağını aşan lider" sıfatından daha uygun bir ifade olamaz. İşte, Atatürk'ü evrensel yapan yönü de budur. Kurtuluş Savaşı’nın Baş Komutanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü bu anma gününde, hasret, rahmet, minnet ve saygı ile anıyoruz ve Türk Gençliğinin bayramını candan kutluyoruz.

ATATÜRK diyor ki ; “Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz. Ne mutlu Türküm diyene!” (Mustafa Kemal, Bkz. Meydan Larousse, Cild 19 s. 471) (1) Türk Vatanı’nın bölünmezliği, Devletimizin varlığı, Milletimizin birliği ve bağımsızlığımızın korunması için emek harcayanları, çaba gösterenleri, bu uğurda şehit olanları, gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyor, hepsi için “KAHRAMANLAR “ diye sesleniyoruz.

Yazan / Derleyen : Av. Naci SÖZEN, 19 Mayıs 2017 /ANKARA

Bu haber 1341 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
Demokrasi Kazansın01 Nisan 2024

HABER ARA


Gelişmiş Arama

© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi