Alanya İl olursa Kazancı bağlansın mı

Evet
Hayır
Kararsızım

         Kazancı Lisesi ve Kazancı İlköğretim Okulu’na bağışlanmak üzere başlatılmış olan “ Eğitime Destek Kampanyası”  kapsamında yürütülen  “Kitap Toplama” faaliyetini tertipleyenleri, bu çalışmalara destek verenleri ve katkıda bulunanları canı gönülden kutlar, çabalarının başarılı olmasını ve iyi neticelere ulaşmasını dilerim. Bu kampanyanın, Kazancılılar Eğitim ve Kültür Derneği ile kazancibeldesi.com sitesi tarafından düzenlenmiş olması da başka bir mutluluk kaynağı olmuştur. Bu çabalar, bizim yıllardır savunduğumuz ve her ortamda söylediğimiz “ Kazancı’dan yetişen insanların, doğup büyüdükleri bu yerler ve orada yaşayan insanlar yararına,  ömür boyu sürecek ve sınırı olmayacak şekilde çaba göstermeleri, hizmet etmeleri mecburiyeti altında oldukları“  sözümüzü destekler mahiyettedir.

 

Kitap için “ bilgilerin depolanmasına ve uzak diyarlara kolaylıkla taşınmasına yarayan vasıtalardır” tanımı yapılmıştır. Hiç şüphe yoktur ki, medeniyetin gelişmesi ve bilimin yayılması konusunda, matbaanın icadından sonraki en önemli buluş, kitaplardır. Kitaplar için “ insanların en sadık dostları “ ifadesi de kullanılır. Çok faydalı bilgileri kapsayan kitaplar, okunmasa, vitrinlerde dursa, kirli raflar, kutular ve depolarda saklansa da, hatta, yırtılıp yakılsa da hiç itiraz etmezler, kendisini okuyacak insanlara hizmet etmek için sabırla bekleyişlerini sürdürürler. Bir zamanlar, hediyelerin en makbulü kitap kabul edilirdi.. Şimdilerde, mikro filimler, CD’ler, hafıza ve Chipler, internek ortamı olanakları karşısında kitapların önemi azalmış gibi görünse de, bu sanal ortamlar asla kitapların yerini alamazlar. Kitap okumak ayrı bir zevk ve çok fayda sağlayan bir alışkanlıktır. Kitaplar, yazılış amaçları, içindeki bilgilerin çokluğu, bulunmazlığı ve okuyanın ihtiyaçları gibi kriterlere göre farlık tasniflere tabi tutulabilir. Fakat, her kitabın mutlaka bir yazılış amacı ve hedeflediği bir mesajı vardır. Bu durumu, bir düşünür “ hiçbir faydalı tarafı olmayacak kadar kötü kitap yoktur “ sözü ile ifade etmiştir.

 

Toplum olarak, okuma özürlü olduğumuz, kitap ve gazete okuma alışkanlığımız yönünden, dünyada çok geri olduğumuz sıkça dile getirilir. Toplumumuzun  okuma özürlü olmasının bir nedeni de, okuyacak kitapları  ve satın alacak parası olmamasıdır. Kazancı insanı eskiden beri okumaya karşı çok isteklidir. Şimdilerde, çoğu hayatta olmayan ve okuma tutkusunu taşıyan bir çok kişiye gazete ve kitap göndermeye 1968 yıllarında, Karaman lisesinde öğrenciyken başlamıştık. Ev sahibimizin aldığı günlük gazeteleri biriktirir, harçlığımızdan PTT giderini öder ve köyde okumayı seven muhtelif kişilere “ İrfan Kuşları” rumuzu ile ismimizi yazmadan postalardık. Geçen bunca süre içinde, kitap, dergi ve gazete desteğimizi sürdürdük. Yıllar önce, sandıklara doldurduğumuz, ansiklopedi, kitap ve dergileri Kazancı okullarına ve özellikle yeni kurulmakta olan Belediye Kütüphanesine ulaştırdık. Yaz tatillerinde, gurbetten gelenlerin bile Belediye Kütüphanesinden bizim bağışladığımız kitapları ve  yazılarımızı da içeren dergileri okumakta olduklarını yerinde gözlemlemiştik. O zamanlar, kütüphanede, çok nazik bir insan olan  Mahmut YILDIZ görevlendirilmişti. Son yıllarda, Belediye Kütüphanesini hep kapalı görmekteyiz. Penceresi önünde çay içerken içerisine baktığımızda, okuma masalarının kaldırıldığını, kitap raflarının sağa sola yığıldığını üzülerek  izledik.

 

Kazancı okullarına kitap desteği konusundaki en kapsamlı çalışmamız 2006 yılında gerçekleşti. Ankara’da, aydın ve kültürlü bir emekli (eğitimci- bürokrat) ailesinin, zengin kütüphanesini, civardaki köy okullarına bağışlamakta olduğunu duyunca hemen devreye girdik ve bir kısım dokümanın da bizim Kazancı okullarına ayrılmasını sağladık. En kıymetlisi olan Meydan Laruos Ansiklopedisinin (ilave değişiklik cildi dahil) tamamı, Teknik Bilgiler Ansiklopedisi, muhtelif kitaplar, dergiler, Tübitak yayını Teknik Buluşlar dergileri ve kasetler olmak üzere karton kutulara paketlenmiş matbuatı değerli arkadaşım ve Kazancı sevdalısı Mehmet Ali TEKİN’in minübüsüne yükledik. Bu kitaplar, taksi ile taşınacak miktarın çok üzerindeydi. Kitaplar Kazancıya Eylül 2006 ayında geldi. Okullar açıldığı için birlikte teslim etmek amacıyla yola çıktık. İlk önce gittiğimiz Kazancı Lisesinde yönetici-yetkili bulamadık. Görevlilere durumu anlattık. Meydan Larous dizisinin okulda olduğunu öğrenip, Teknik diziler ve istenen diğer mevcutlardan çoğunu teslim ettik. Kalanları vermek için İlköğretim Okuluna geldik. Burada da yönetici yoktu. Ermenek’te toplantıda oldukları söylendi. Ciltlerce ansiklopedi ve kitabı teslim etmek istediğimizi söyledik. Aslında, önceden telefon ederek kitap teslim etmeye geleceğimizi söylemiştim. Öğretmenler arasında kitapları teslim alma konusunda tereddütler vardı. Neden sonra, bir öğretmen aracın yanına gelerek onca kitabı ve ciltleri okula taşıttı. Her iki okula da, bağışı yapan ailenin adını, adresini ve telefon numarasını verdik. Aradan bunca zaman geçti, bu aileye bir teşekkür yazısı veya telefonu gelmediğini öğrendik. Bazen, teslim ettiğimiz onca dokumanın, kütüphane raflarına konmuş oldukları, kitap listelerine kayıtlanmış oldukları hususlarını düşünür, depolarda kutularında çürümeye bırakılmış olmaları ihtimali karşısında üzüntü hissetmekteyim.

 

Bu yaşanmış olayları anlatmamızın nedeni, insanları tenkit etmek değil, kitap toplama çabasında olan arkadaşlarımın karşılaşmaları muhtemel bazı hususlarda bilgilenmeleri ve toplanan kitapların amaçlar doğrultusunda kullanılmasını sağlamada hassas olmalarını temin içindir.  Kütüphane raflarında hiç okunmadan duran kitap bir süs eşyasında farksız sayılır. Kitaplar ve diğer matbuat okundukça değer kazanır. Bizim köylümüz için gazetenin tarihinin önemi yoktur. Okunmamış gazete daima yenidir. Bizim öğrenci olduğumuz yıllarda, Kazancıda kütüphane olanakları yoktu. İlkokulda bir dolap içinde saklanmakta olan birkaç kitap mevcuttu. Eğitim yıllarımda  okumak için ödünç kitap almaya gittiğimi hatırlıyorum. Kitaplar arasından Dağlar Delisi isimli bir romanı almıştım. Bu kitap sonradan filime de alınmıştır. Görev yaptığım yerlerde de kütüphanelerin tertip düzen içinde olması, işletilmesi ve kitapların kaydının tutulmasına özen gösterdim. Kapalı duranları açtırdım, ödünç kitap alıp geri getirmeyenleri takip ettim, emekli olanlar ve başka şehre gidenleri bile yazışmalarla ikaz edip kitapları geri getirttim, kaybedenlere yenisini aldırdım. İnsanımız, nerede olursa ve kim olursa olsun, ödünç aldığı kitabı geri getirme konusunda oldukça duyarsız davranmaktadır. Kısacası, okul ve kütüphanelerce teslim alınan kitapların, okuyucuya sunulması, korunması ve geri gelişlerin takip edilmesi de önemlidir. Çünkü, titiz davranılmazsa, bir müddet sonra, kitap raflarının boşaldığı görülecektir. 

 

Kasabamızın eğitim ve kültür seviyesinin yükseltilmesi, kültürümüzün gelecek kuşaklara aktarılması ve eğitim olanaklarında yoksun olan zeki ve çalışkan çocuklara destek olunması gibi konularda katkı sağlayacağını düşündüğümüz ve kurulması için geçmiş Belediye Başkanlarından gayret istediğimiz ve bu güne kadar da kurulamayan, merkezi Kazancı olacak olan  “ Kazancı Eğitim - Kültür ve Yardımlaşma Derneği “ kurulması projesini hayata geçirmek gerektiğine inanıyoruz ve  her kesimden ve  kuruluştan bu konularda destek bekliyoruz. Ayrıca, son zamanlarda dile getirilen Kazancı’ya bir Yüksek Okul açılması dileğinin  hayal olmaktan çıkarılması ve kuruluşun gerçekleştirilmesi konusunda da çalışmaya devam edilmesini istiyoruz. Bu kampanyayı ve kitap toplama faaliyetlerini planlayan, organize eden ve katkıda bulunan tüm Kazancılıları şimdiden tekrar tebrik ediyorum ve başarılarının devamını diliyorum.

 

 Derleyen : Av. Naci SÖZEN , Aralık 2007 / ANKARA