Bankaların, kredi (tüketici, konut ve araç kredileri) kullananlardan aldığı, dosya masrafı, işlem ücreti ve ekspertiz raporu ücreti ve kredi kartı alan tüketicilerden tahsil ettiği kart kullanım ücreti gibi kesintileri, geri almak ve yeni kesinti yapılmasını önlemek için başlatılan girişimler ve yargı süreçleri, “ Bankalar - Tüketiciler Savaşı “ şeklinde devam etmektedir. Tüketici dernekleri yayınları, medya haberleri ve mahkemeler/Yargıtay kararları sonrasında, tüketiciler lehine alınan sonuçların teşvikiyle, vatandaşların Tüketici Hakem Heyetleri önünde dilekçe kuyrukları oluşturduklarını duyuyoruz. Konunun özeti, bankaların kredi kullanımı sırasında aldığı bu ücretler ile kredi kartı ücretlerini almaya hakkı olmadığı iddiasıyla önceden ödenmiş olan bu paraların geri ödenmesinin yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda talep edilmesidir.
Bu konularda, bize başvuran tüketicilerden ve mahkemelerde açılan davalardan edindiğimiz bilgilere göre, bankalar, tüketicilerle yapılan sözleşmelere, imzalanan protokollere, Türk Ticaret Kanunu, Bankalararası Düzenleme ve Denetleme Kurumu kararları ve Merkez Bankası tebliğlerine dayanarak, yaptıkları işlemin bir hizmet sunumu olduğunu, bu hizmetin karşılığında da bir ücret almalarının yasal hakları olduğunu iddia etmektedirler. Tüketici dernekleri ve hakem heyetleri de, Tüketiciyi Koruma Kanunu hükümlerine göre, bu hizmetlerden esas yarar sağlayanın banka olduğu, sözleşme ve protokollerin bankalarca tek taraflı olarak hazırlandığı ve tüketiciye sunularak imzalamak zorunda bırakıldığı, böylece, tüketiciler aleyhine “haksız şart” oluştuğu iddiasıyla bu paraların geri ödenmesi gerektiğini söylemektedirler. Bu gerekçelerle, hakem heyetlerine başvurulmakta, bu heyetler, genellikle lehe karar almakta ve bu kararları tüketiciye ve bankaya iletmektedir. Böyle bir kararı alan banka ise, yasal hakkı olarak 7 gün içinde İş Mahkemesinde bu heyet kararının iptal edilmesi için dava açmaktadır.
Bizden yardım isteyen tüketiciler, hakem heyetlerine başvuran ve bu talepleri kabul edildikten sonra aleyhlerine bankalarca dava açılmış olan tüketicilerdi. Bir tüketici, kendisinden kesilmiş olan 3 yıllık kredi kartı ücretlerinin geri ödenmesini istemiş, hakem heyeti de 120 TL tutan bu miktarın tüketiciye ödenmesine karar vermiş, banka da, tüketici aleyhine iptal davası açmış ve dava dilekçesini alan tüketici ne yapacağını şaşırmıştı. Çünkü, dava aleyhine sonuçlanırsa, banka vekiline en az 600 TL ücret ile mahkeme masraflarını ödemek zorunda kalacaktı. Hemen belirtelim ki, bankalar tarafında alınan bu ücretlerin, bir takım hizmetin karşılığı olduğunu ve bankaların bu ücreti almaya hakları olduğunu belirten mahkeme kararları da mevcuttur. Fakat, son günlerde, medyada yayınlandığı üzere, yerel mahkemelerin tüketici lehine kararlarını temyizen inceleyen Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin onaylaması, aleyhe kararları da bozması neticesinde tüketiciler harekete geçmiş durumdadır.
Bankadan konut kredisi kullanan ve 1400 TL dosya masrafı ödeyen bir memurun başvurusu üzerine hakem heyeti bu paranın geri ödenmesi yönünde karar almış, banka bu kararın iptali için dava açmıştı. Bu kararda dikkat çeken bir husus, satın alınacak evin değerini tespit etmek için görevlendirilen eksper hizmeti için alınan 350 TL paranın geri ödenmesinin kabul edilmemiş olmasıydı. Bu karara muhalif kalan bir heyet üyesi karara yazdığı gerekçede “eksper (uzman kişi) aracılığıyla alınan ekspertiz raporu ile evin değerinin tespit edilmesinin amacı, kredi veren bankanın alacağını garanti etmek için başvurduğu tek taraflı bir tedbir olduğundan, bu para da tüketiciye geri ödenmelidir” şeklinde bilgiler yer alıyordu. Bazı tüketici de arkadaşlarının davalarının sonucuna göre, kendilerine geri ödemelerin yapılacağını umuyorlardı. Böyle bir uygulama mümkün değildi. Her dava tarafları için sonuç doğurur, dava sonunda verilen karar başka kişiler için ancak delil teşkil eder. Yani, bir kişi için alınacak olan kredi kartı ücretinin geri ödenmesi kararı gereği, başka kişilerin kredi kartı ücretini geri ödeme sorumluluğu doğmaz.
Krediler ve kartlar konusunda yaşanan olaylar ve dava süreçleri konularında edindiğimiz bilgileri, emsal kararları, izlenecek yolu ve örnek dilekçeleri yayınlamaya hazırlanırken, gazetelerde yayınlanan “Yok artık, dedirtecek haber, Bankalar, tüketicilerden para toplamada sınır tanımıyor” başlıklı haber, konuya yeni bir boyut ekliyordu. Tüketiciler ücret ödememek ve ödenenleri geri almak için çaba harcarlarken, bankalar da ücret almak için çaba harcamaktadırlar. Bu mücadelede ileri bir nokta da, Kredi kartı ücretinin geri ödenmesi için bankaya dilekçe veren bir tüketicinin kartı iptal edilmiş, tüketici de bu işlemin kendisine bir hakaret ve aşağılama olduğu düşüncesiyle banka aleyhine manevi tazminat davası açmış olmasıdır. Son haber şöyledir;
*****************************
Gazetelerden alıntıdır…..
“””'Yok artık' dedirtecek haber
Bankalar, tüketiciden para toplamada sınır tanımıyor.
Kart borcunu telefon ya da mesajla bildirmek 5 lira oldu.
Bankaların müşterilerinden çeşitli adlar altında aldıkları paralarda yeni yöntemler ortaya çıkıyor. Kredi kartı aidatı ve hesap işletim ücreti ile başlayan para toplama işi artık, atılan her SMS'e kadar uzadı. Bazı bankaların uygulamaya koyduğu ve kredi kartı borçlarını bildiren 'sesli ya da mesajla bildirim sistemi' için tüketiciden arama başına 5 lira ücret alınıyor. Türkiye'de 50 milyonun üzerinde kredi kartı olduğu düşünüldüğünde, bankaların talep ettiği miktar büyük rakamlara ulaşıyor.
DAVA AÇILABİLİR
Tüketicinin isteği dışında gönderilen SMS, mail, mektup gibi bildirilerden de 5'er liradan başlayan ücretler talep ediliyor. Bankalar bu ücretleri hesap özetlerine yansıtmaya başlayınca, itiraz eden tüketicilere de, "Yaptığımız yasal ve sözleşmeye uygun" cevabı veriliyor. Bankalar "Sözleşmeye yazılmak kaydıyla ücret talep edilebilir" savunmasını yaparken, uzmanlar tek taraflı ve tüketici ile müzakere edilmeden konulan maddelerin 'haksız şart' olarak kabul edildiğini belirtiyor. Bu şekilde gerek yerel mahkemelerde gerekse Yargıtay'da birçok dosyanın tek taraflı sözleşme yüzünden tüketici lehine sonuçlandığını söyleyen uzmanlar, "Vatandaşlar bu tür ücret kesintileri için bankalara itiraz etmeliler. Eğer itirazlarından bir sonuç alamazlarsa, bağlı bulundukları kaymakamlıklardaki Tüketici Hakem Heyetleri'ne başvurmalılar" tavsiyesinde bulunuyor. (Takvim)””
Tespitlerimize devam ediyoruz….
Kredi masrafları ve kart ücretlerini geri almak için talepte bulunmak herkesin kendi kararına göre cereyan edecektir. Bizim önerimiz, hakem heyeti veya mahkeme öncesi ilgili banka şubesine giderek sorunun karşılıklı anlaşmayla çözülmesi yönündedir. Bu girişimlerde bir sonuç alınamaz ve yasal süreç başlatılmak istenirse, izlenecek yol ve ilgili dilekçe örnekleri şöyledir ;
Bir dilekçeyle, kesilen ücretlerin geri ödenmesi bankadan talep edilecek (Ö-1)
Geri ödeme yapılmazsa, hakem heyetine dilekçeyle müracaat edilecek(Ö-2)
Hakem heyeti kararı sonrası aleyhine iptal davası açılırsa cevap dilekçesi yazılacak (Örnek-3)
Mahkeme aleyhe karar verirse, karar temyiz edilecek, lehe karar bakaca temyiz edilirse de temyize karşı dilekçe verilecek..
Delil olarak kullanılacak olan Hakem heyeti kararı )Örnek 4)
Delil Yerel Mahkeme kararları (Örnek 5-6 )
Delil –Emsal Yargıtay onay kararları (Örnek 7-8 )
Kolay gelsin……
Derleyen : Av. Naci SÖZEN, ANKARA