Kazancı Haber (.Bir haberden daha fazlası.)
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORUM

EN ÇOK OKUNANLAR

ANKET

Alanya İl olursa Kazancı bağlansın mı




Tüm Anketler

CUMHURİYET FAZİLETTİR

Naci Sözen

28 Ekim 2019, 16:25

Naci Sözen

CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN Türk Milletinin en büyük MİLLİ bayramı olan Cumhuriyet Bayramı, ilan edilişinin 96. yıldönümünde, bir kez daha, coşku, ÖZLEM ve sevgi ile kutlanıyor. Cumhuriyet insan onuruna en çok yakışan ve demokrasiyi, çağdaşlığı ve medeniyet seviyesinin üzerine çıkmayı hedefleyen bir idare şeklidir. Cumhuriyetin ilan edildiği 1923 yılından, bu çağdaş yönetim şekli, yöremizde, Ortadoğu, Asya ve Afrika’da dillendirilmezken Ulu Önder M. Kemal ATATÜRK’ün, daha, Kurtuluş Savaşı sırasında, Cumhuriyet idaresine geçileceğini, düşündüğünü biliyoruz. Devletimizin siyasi rejimi ve yönetim biçimi olarak, 1923 yılında, insan onuruna en çok yakışan Cumhuriyet İdaresi’nin seçilmiş olması, çağdaşlığın, millet hakimiyetinin ve laikliğin seçilmiş olması demekti. Nihayet, Atatürk ve arkadaşlarının liderliğinde, zamanın meclisi tarafından alınan karar doğrultusunda, Cumhuriyet, 29 Ekim 1923 günü ilan edildi. Atatürk, 04 Kasım 1923 günü “ Cumhuriyet bedava kazanılmadı, bunun için çok kan döktük “ demiştir. Yine , Atatürk, Cumhuriyetin 10. yılı söylevinde “ Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk Kahramanlığı ve yüksek Türk Kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir “ demiştir. Bilindiği üzere, Osmanlı İmparatorluğu ile müttefikleri, 2. Dünya Savaşında yenilince, savaşın galibi olan devletler aralarında Anadolu’yu paylaşmış ve işgale başlamışlardı. Mustafa Kemal bu işgal ortamında, 19 Mayıs 1919 günü bir kaç arkadaşı ile birlikte Samsun’a çıktı. Kafasında yeni Türkiye Devleti’nin kurulması fikri vardı. Bu devlet dört bir cephede verilecek olan Kurtuluş Savaşı, iç isyanların bastırılması ve siyasi mücadeleler sonunda gerçekleşecektir. Kurtuluş Savaşının özü, Amasya Genelgesinde yer alan “ Milletin Bağımsızlığını yine Milletin azim ve kararı kurtaracaktır. “maddesinde ifadesini bulur. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, henüz Milli Mücadele başında, 19 Mayıs 1919 günü, Havza’da halka hitabında, “ sessiz, durgun ve başı eğik kalmayın, uyanınız, Milli bağımsızlığımızı çiğniyorlar, haklarınızı savunmak için birleşiniz. Düşman karşısına dikiliniz. Toplantılar yapınız. Sesinizi duyurunuz.. Bütün dünyaya “ Ben Türk’üm, bağımsızlık bana Atalarımdan miras kaldı. O’nu sana veremem “ diye haykırınız “ demiştir. Mondros Mütarekesi ve Sevr Andlaşması ile paylaşılan ülkemiz, Atatürk önderliğinde, Milletimizin azim ve kararı ile verdiğimiz mücadelenin sonunda kurtarılmış ve işgalciler geldikleri gibi gitmişler, Türkiye için diplomatik bir zafer olan Lozan Barış Andlaşması ile Milli sınırlarımız çizilmiş, Türk İstiklal ve Hakimiyeti tüm dünya tarafından resmen tanınmıştır. Kurtuluş Savaşı (Milli Mücadele) gerçeği, Türk Milleti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve bu savaşı kazanan şehitler, gaziler ve tüm vatandaşlar için, bir zaferden öteye, bir VAR OLMA veya YOK OLMAMA mücadelesi niteliği taşımaktaydı. Kurtuluş Savaşı sırasında, erlere, sabah kahvaltısında verilecek olan siyah zeytin sayısının 3 veya 5 adet olması konusunda şiddetli tartışmalar yapıldığı da bilinen bir vakıadır. Bu konuya değinen bir tarihçi, mücadelenin tam olarak anlaşılabilmesi için, o zamanların meclis tutanaklarının incelenerek yayınlanması gerektiğini söylemektedir. Milli Mücadelenin zaferle sonuçlanması ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulması sürecinde, üstlendiği sorumluluklar, icra ettiği görevler ve yaptığı katkılar yönünden en önemli unsurlardan biri de Birinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi dir. Yurdumuzun tüm bölgelerini temsilen Ankara yollarına düşen Meclis üyesi bu fedakar insanlardan 115 kişinin katılımı ile meclisin ilk toplantısı 23 Nisan 1920 günü yapılmış, mebus sayısı sonradan gelenlerle 338 kişiye ulaşmıştır. Kurucu Meclis niteliğinde olan bu meclisin üyeleri, işgalci düşmanlar, iç isyanlar ve diğer zorluklar karşısında, içerisinden çıkardığı hükümet, Başkomutan ve Başkanlarla birlikte, vatan ve milletin kurtuluşu için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamışlardır. Daha yolun başında hazırlanan 20 Ocak 1921 tarihli Anayasamızda “ egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu “ ilan edilmişti. Bu doğrultuda, 01 Kasım 1922 tarihinde Saltanat kaldırılmış, 03 Mart 1924 tarihinde de Hilafet kaldırılmıştır. Nihayet, yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti tüm dünyaya ilan edilmiş oluyordu. İç isyanlar, siyasi mücadeleler, suikast ve Menemen olayı gibi sayısız güçlüğe rağmen, sonuca Atatürk liderliğinde kararlılıkla ulaşılmıştır. Cumhuriyet 29 Ekim 1923 günü ilan edilmiştir. Başlangıçta, “ Ya istiklal, Ya ölüm “ parolası ile başlamış olan mücadele, “ Ne mutlu Türküm diyene “ ilkesi ile MİLLET olma yolunda başarıya ulaşmıştır. Atatürk, “Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca, hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz, Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk Milleti denir” demiştir. Ulu Önder Atatürk, “ yurtta sulh, cihanda sulh “ derken, bir taraftan, yurt içinde huzur ve sükunu, güven içinde yaşamayı amaçlamış, diğer taraftan da, milletlerarası barış ve güvenliğin önemini işaret etmiştir. Devlet, öncelikle, milletin birliği ve güvenliği, vatandaşların huzurunu ve sevgi ortamında temel hak ve özgürlüklerden faydalanarak yaşamalarını temine çalışır. Bu barış ortamı siyasi ve hukuki düzenlemelerle sağlanmıştır. Dünyada barış ise, milletler arası uyuşmazlıkların barışçı yollarla, kuvvete başvurmadan çözüme kovuşturulmasını öngörür. Türk Milleti, Cumhuriyet rejiminin kazanımlarıyla, medeni dünyanın seçkin bir üyesi olma yolunda çok mesafe almıştır. Cumhuriyet ve kazanımlarının korunması, kollanması ve yaşatılması gençlere ve gelecek kuşaklara emanet edilmiştir. Bu yıl Cumhuriyetin 96. yılını büyük bir coşku ile kutlayacağız. Cumhuriyet Bayramı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 29 Ekim 1923’de Cumhuriyet yönetimi ilan etmesi anısına her yıl 29 Ekim günü Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs’ta kutlanan bir millî bayramdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, bu gün için neden “en büyük bayram” olarak nitelendirmiştir? Osmanlı İmparatorluğu 1. Dünya savaşına girmiş ve çok ağır şartlar içeren Serv anlatmaşını imzalamıştı. Antlaşma uyarınca, işkal güçleri Anadolu ve Trakya,yı işkal etmişti. Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919 da Milli Mücadeleyi başlattı, sonrasında kongreler düzenleyerek Mücadeleyi örgütledi ve 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisini kurdu, bu İstanbul'daki Osmanlı yönetimini fiilen işlevsiz saymaktı. Takip eden yıllarda Milli Mücadele başarılı oldu ve Ülke düşmen işgalinden kurtarıldı. Mustafa Kemal kurtarılan vatanın, artık saltanatla yönetilmesini istemiyordu Atatürk'ün amacı halk egemenliğiydi 1 Kasım 1922, de Türkiye Büyük Millet Meclisi saltanatı kaldırdı. 29 Ekim 1923,dede Türkiye Büyük Millet Meclisinin yeni yönetim biçimini Cumhuriyet olarak kabul edildi. Bu karar 101 pare top ateşi ile kutlandı. Cumhuriyet'in ilanı 1924 yılında kutlanmaya başlandı. 29 Ekim 1925 yılında bayram ilan edildi. Cumhuriyet; halkın seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetim şeklidir. Halk temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilme şeklidir. Cumhuriyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Cumhuriyet'i korumak, kollamak, yaşatmak herkesin görevidir. Her 29 Ekim, de Cumhuriyetin kurulmasının anısına stadyumlarda şenlikler yapılır, akşam ise geleneksel olarak fener alayları düzenlenir. Tüm Türk Milletinin Cumhuriyet Bayramını gönülden kutlar, Cumhuriyetimizin, sonsuza kadar yaşamasını dileriz. Ayrıca, Atatürk başta olmak üzere, Cumhuriyetin kurucularına, ilk meclisin üyelerine, vatan, baurak ve Cumhuriyet uğrunda şehit olanlara, emeği geçenlere şükranlarımızı sunarız. DERLEYEN : Av. Naci SÖZEN, 28 Ekim 2019 / ANKARA

Bu haber 625 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
Demokrasi Kazansın01 Nisan 2024

HABER ARA


Gelişmiş Arama

© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi