SSK VE BAĞ-KUR EMEKLİLERİNİN ZAM FARKLARI
Gazeteler ve televizyonlarda yer alan SSK ve Bağ-Kur emeklilerine 2003 ve 2006 yıllarında uygulanmamış olan zamlar konusunda bir çok hemşerimiz ve arkadaşımızdan gelen sorular üzerine bu konu hakkında açıklayıcı bir yazı yazılması ihtiyacı doğdu. Uygulanmamış olan zamlar ve bu zamların yasal dayanakları, birikmiş zam alacağı, izlenecek yasal usuller, yargı süreci ve muhtemel artışlar ile kritik noktalar hakkında heyetimizce hazırlanmış olan özet bilgiler aşağıdaki maddelerde sunulmuştur. Şöyle ki;
1. Bilindiği veya haberlerde duyurulduğu üzere, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine 2003 yılında yüzde 3.25, 2006 yılında yüzde 2.25 tutarındaki zamların uygulanmamış olması, bu zamları ve geçmişe dayalı olarak birikmiş zam tutarlarının alınması için açılmış olan davaların kazanılmaya başlaması sonucunda “ SSK ve Bağ-Kur emeklisi, dava açarsa 2.113 TL zam farkını alıyor” başlıklı haberler yayınlandı. Bu haber üzerine, milyonları varan emekliler veya emekli ölmüşse maaşını alan hak sahipleri konu ile ilgilenmeye başladı.
2. Bu ödemenin yasal dayanakları ise, 2002/4847 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereği, “4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu, geçici 4. maddesine göre ve 506 sayılı kanunun Ek-38 maddesine göre, SSK’ndan gelir, emekli ve diğer aylık almakta olanlara yapılan ödemeler ve 1479 sayılı kanunun 36. maddesinin son fıkrasına göre, Bağ - Kur tarafından ödenen emekli ve diğer aylıklarda, 01.01.2002 – 31.12.2001 tarihleri arasında yapılan artış oranı ile, aynı dönemde, memur aylıklarında yapılan artış oranları arasındaki eşitsizlikten kaynaklanacak farklar, Aralık ayında hesaplanacak, söz konusu aylık ve ödemelere yansıtılır “ denilmektedir. Bu durumda, bu zam farkı talebini memur emeklileri yapamayacak, sadece, SSK ve Bağ-Kur emeklileri yapabilecektir. Yukarıdaki yasal açıklama biraz karışık gibi olsa da, bu yasal bağlantıları olaya uygulamak yargıçların görevi olduğundan hak sahiplerinin kafa yormamasını tavsiye ediyoruz.
3. Diğer taraftan, 5565 sayılı 2007 yılı Merkez Yönetim Bütçe Kanunu’nun 30. maddesi, 6. bendi gereği, emeklilik (yaşlılık) aylığının artırılması hükmüne dayanan, 01 Ocak 2006 tarihinden itibaren verilmesi gereken yüzde 2.25 oranındaki zam da uygulanmamıştır. İşte, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine 2003 yılı ve 2006 yılı boyunca uygulanmamış olan bu zam farklarını maaşlara yansıtmak ve birikmiş alacakları almak için mahkemelerde açılan davaların emekliler lehine sonuçlanmaya başlaması ile konu gündeme gelmiş oldu.
4. Davalar, emeklilerin bağlı olduğu illerdeki iş mahkemelerinde açılacak olup, bu davaların sadece, Ankara mahkemelerinde açılabileceği (SSK ve Bağ-Kur merkezleri bu şehirde olduğundan) ve davaların ilçelerde de (SGK Merkezleri açılmış olan ilçelerde) açılabileceği yönünde görüşler de vardır.. Örnek olarak alınan, Ankara 17. İş Mahkemesinde açılan bir davada, mahkeme davacı lehine karar vermiş, 700 t l emekli maaşı alan bir emeklinin, yaklaşık 1800 TL birikmiş para alması, maaşının da 72 TL artırılması hususlarını hükme bağlamıştır. Bu karar SGK tarafından temyiz edilmiş olup, dosya halen Yargıtay incelemesindedir.
5. Davaların hemen açılması veya beklenmesi, reddedilirse de yargılama giderlerinin ne kadar olacağı, konularında da tereddütler mevcuttur. Davayı açmak için acele etmeyin, seçimi bekleyin, hükümet belki kendiliğinden zamları uygular ve birikmişleri verir, diyenler var. Diğer taraftan, beklenmesi aleyhe olabilir, diyenler var. Emekli sayısı milyonları buluyor. Beklenmesi halinde 10 yıllık zaman aşımı (2003 yılı için ) aşılabilir. Yargılama ve temyiz uzun zaman alabilir. Bu ihtimaller karşısında davanın hemen açılmasını destekleyenler de var. Hükümet, bu zamların miktarının bütçeye yük olacağını değerlendirirse, bir maddelik bir kanunla, ödemleri engelleyebilir. Bunun en çarpıcı örneği, emekli sandığından emekli olmadan ayrılanlara, emeklilik tazminatları için maaşlarında kesilen miktarların kişilere ödenmeyeceğine dair bir satırlık kanun gereği, 30 yıldan beri bu ikramiye ödemesi yapılmıyordu. Anayasa Mahkemesi, bu kanun maddesini eşitliğe aykırı bularak iptal etti. Bu iptal kararı 09 Haziran 2010 günü yürürlüğe girdi. Hükümet (parlamento) çıkardığı 19 Haziran 2010 tarihli bir maddelik yeni bir kanun değişikliği ile bu ödemeleri yine engelledi. Bu yeni kanun da Anayasa Mahkemesine götürüldü ve netice bekleniyor. Görevlerini, dolayısıyla emekli sandığı üyeliğini terk eden uzman çavuşlar için açtığımız davalar devam etmektedir.
6. Davalar kazanıldığı taktirde yapılan masraflar SGK dan alınacaktır. Kaybedildiğinde ise, masrafları ve SGK vekillerine ödenecek karşı vekalet ücretini davacılar ödeyecektir. Normal koşullarda, yani 2000 TL talepli olarak açılacak bir davada, muhtemel masraf tutarı 800-1000 TL civarında olacaktır. Bu miktarı düşürmek için alınacak tedbir de var. Dava, bir pilot dava şeklinde açılacak, “ fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız ile davayı ıslah hakkımız saklı kalmak kaydıyla” şartı eklenerek talep miktarı 100 veya 200 TL de tutulacak, böylece, harçlar ve karşı vekalet ücreti asgari seviyede (takriben 180 TL ücret ) tutulacaktır. Davanın sonuçlanmasına yakın (bilirkişi raporu veya karar aşamasında ) lehe gelişmeye göre, talep miktarı yükseltilecek (ıslah edilecek), durum aleyhe olursa en az miktardan işlem görecektir. Bu ayrıntılı hususlar, avukatlık büromuzun ortaklarından Emekli Sayıştay Müfettişi olan üstadımız ile MSB İş Müfettişliğinden emekli diğer avukat üstadımız tarafından hassasiyetle araştırılarak belirlenmiştir.
7. Son olarak, bu zamlar konusunda, dava açacaklara verebileceğimiz ilave bilgi, açılan dava ile ilgili her türlü yargılama masrafının (dava kaybedilirse karşı tarafa ödenecek vekalet ücreti ve bilirkişi ücreti dahil) dava sahibine (davacı) ait olacağının yasal bir kural olduğu ve kendi vekiline ödeyeceği vekalet ücretini de bir sözleşmeye bağlayarak dava sonuna bırakabileceği hususudur. Yasalara göre bedava dava yürütmek yasaktır. Vergi mevzuatı ve vergi kontrol memurları serbest meslek erbabını yakından takip etmektedir. Ayrıca, bir emeklinin davasını kazanması ve Yargıtay onayından sonra SGK tarafından uygulanması (toplu ödeme ve maaş zammı ) durumunda, bu u7ygulamanın emsal olarak diğer emeklilere de uygulanacağı veya uygulanmayacağı konusunda gelen sorular var. Bu tür uyuşmazlıklarda emsal uygulaması olmaz. Her dava, davayı açan kişi için sonuç doğurur ve hak sahibi olanlar ayrı ayrı dava açmak zorundadırlar. Bunun en canlı örneği de, kadrosuzluk tazminatı talebi herkes için aynı özellikleri taşımasına rağmen, her hak sahibi kendisi ayrı dava açmak zorunda kalmasıdır. Hemşerilerimizin ve arkadaşlarımızın sorularını cevaplamak görevimizdir… Kolay gelsin, hayırlı olsun...
Av. Naci SÖZEN, ANKARA, Tel 0312. 418 05 31
Bu haber 3084 defa okunmuştur.