Kazancı Haber (.Bir haberden daha fazlası.)
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORUM

EN ÇOK OKUNANLAR

ANKET

Alanya İl olursa Kazancı bağlansın mı




Tüm Anketler

BU GÜN 23 NİSAN, NASIL SEVİNMEZ İNSAN

İbrahim Şahin

23 Nisan 2022, 13:02

İbrahim Şahin

BU  GÜN  23  NİSAN,  NASIL  SEVİNMEZ  İNSAN 
 
       Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılış günü olan 23 Nisan 1920 gününün 102. yıl dönümü  olarak, özellikle, Ulusal Egemenliğimizin kazanılması ve korunması yönünde çok önemli olan  bu günü, yani, 23 Nisan 2022 gününü, Milli Egemenliğimizin simgesi olarak saygı ile  anıyoruz ve milletçe kutlamakta olduğumuz 23 Nisan Ulusal Egemenli ve Çocuk Bayramının, her yıl artan bir coşku ile  sonsuza kadar kutlanmaya devam edilmesini diliyor, tüm çocukların ve herkesin bu yüce bayramını gönülden kutluyoruz.  
 
Bizim çocukluğumuzda, bayram günlerinde   “Bu gün 23 Nisan, Neşe doluyor insan”  sesleri yükselirdi. Bu günlerde ise “Bu gün 23 Nisan, hüzün doluyor insan” manşetleri atılmaktadır. 
 
23 Nisan günleri, Kurtuluş Savaşımızın temeli olması, Milli Egemenlik ve Bağımsızlık gününü hatırlatması, Vatan, Millet, Devlet ve Bayrak gibi kutsal sayılan değerlerimize olan sevgimizin pekiştirilmesi yönlerinden bizler için çok önemli bir gündür. Kurtuluş Savaşı sürecinde, Ulu Önder Atatürk’ün demeç ve söylemlerinin iki temel  (dinamik) noktasının “ Tam Bağımsızlık ve Millet Egemenliği “  olduğunu biliyoruz. 
 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin  ve Ulusal Egemenliğimizin temelini teşkil eden Milli Mücadele (Kurtuluş Savaşı)  destanımızı ve bu destanı  gerçekleştiren kahramanları unutmamak için, hiç olmazsa Milli Bayram günlerinde, bilgilerimizi tazeleyelim ve hafızalarımızı yoklayalım  diyoruz. 
 
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, henüz Milli Mücadele başında, 19 Mayıs 1919 günü, Havza’da halka hitabında,  “ sessiz, durgun ve başı eğik kalmayın, uyanınız, Milli bağımsızlığımızı çiğniyorlar, haklarınızı savunmak için birleşiniz.  Düşman karşısına dikiliniz. Toplantılar yapınız. Sesinizi duyurunuz.. Bütün dünyaya “ Ben Türk’üm, bağımsızlık bana Atalarımdan miras kaldı. O’nu sana veremem “ diye haykırınız “ demiştir. 
 
Kurtuluş Savaşı (Milli Mücadele) gerçeği, Türk Milleti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti  ve  bu savaşı kazanan   şehitler, gaziler ve tüm vatandaşlar için, bir zaferden öteye, bir VAR OLMA  veya YOK OLMAMA  mücadelesi niteliği taşımaktaydı. İşte,  23 Nisan 1920  günü açılan bu ilk meclis Milli Mücadeleyi yöneten, KURUCU-KURTARICI-YÖNETİCİ   niteliğinde olan bir  meclistir. 
 
Yurdumuzun tüm bölgelerini temsilen Ankara yollarına düşen Meclis üyesi  bu fedakar insanlardan 115 kişinin katılımı ile meclisin ilk  toplantısı 23 Nisan 1920 günü yapılmış, mebus sayısı sonradan gelenlerle 338 kişiye ulaşmıştır. Kurucu Meclis niteliğinde olan bu meclisin üyeleri,  işgalci düşmanlar, iç isyanlar ve diğer zorluklar karşısında, içerisinden çıkardığı Hükümet, Başkomutan ve Başkanlarla birlikte, vatan ve milletin kurtuluşu için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamışlardır. 
 
Daha yolun başında hazırlanan 20 Ocak 1921 tarihli Anayasamızda “ egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu “ ilan edilmişti. Bu doğrultuda, 01 Kasım 1922 tarihinde Saltanat kaldırılmış, 03 Mart 1924 tarihinde de Hilafet kaldırılmıştır. Nihayet, yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti tüm dünyaya ilan edilmiş oluyordu. İç isyanlar, siyasi mücadeleler, suikast ve Menemen olayı gibi sayısız güçlüğe rağmen, sonuca  Atatürk liderliğinde kararlılıkla ulaşılmıştır. 
 
Ermenek hizmet öncülerinden merhum Hulusi Bey (GÖKSU) 1. Dönem TBMM  Milletvekili, olarak  ilk mecliste yerini alır.  Bu meclis ki, düşmanın dört bir yandan yurdumuzu işgal ve yağmaya başladığı sırada toplanmış ve Kurtuluş Savaşını yöneterek zafere ulaştırmıştır. Merhum Hulusi GÖKSU,  1873 yılında Ermenek’te doğmuş, iki dönem Belediye Başkanlığı yapmış, 1920 yılında Konya Milletvekili (Mebusu) olarak Ankara’daki tarihi mecliste görev almıştır. Belediye başkanıyken, 1946 yılında vefat etmiştir.  
Yıllar sonra öğreniyoruz ki,  ilk mecliste Ermenekli 2 vekil yer almıştır. Ermenekli GÜR ailesinin temsilcisi olan merhum Tevfik Sırrı  GÜR  başka bir ilin temsilcisi olarak TBMM’ne katılmıştır. Sonradan meclis üyelerinin kamu görevlerinden istifa etmeleri veya vekilliği bırakıp kamu görevine devam etmeleri  kuralı yürürlüğe girince kamu görevini seçmiş ve Mersin’e vali olarak atanmıştır. Mersin’de o kadar yararlı görev yapmış ki stadyum dahil bir çok tesise Tevfik Sırrı GÜR ismi verilmiştir.
 Bu bayram, Aziz Atatürk tarafından,  çocuklara hediye edilmiş dünyadaki tek bayramdır.   Temeli, Kurtuluş Savaşı temelinde ve  Atatürk ilkelerinde yer alan “tam bağımsızlık“ ve “kayıtsız şartsız millet egemenliği “ dir. Bu günler, Kurtuluş Savaşımızın temeli olması, Milli Egemenlik ve Bağımsızlık  kavramlarını hatırlatması, Vatan, Millet, Devlet ve Bayrak gibi kutsal sayılan değerlerimize olan sevgimizi pekiştirmesi yönlerinden bizler için çok önemli bir gündür. Bu gün, 23 Nisan, nasıl sevinmez insan ?  
Türk Vatanı’nın bölünmezliği, Devletimizin varlığı, Milletimizin birliği ve bağımsızlığımızın korunması için emek harcayanları, çaba gösterenleri, bu uğurda şehit olanları, gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyor, hepsi için  “KAHRAMANLAR “ diye sesleniyoruz. 
ATATÜRK diyor ki  ; “Biz Türkler bütün tarihimi,z boyunca hürriyet ve istikâle timsal olmuş bir milletiz. Ne mutlu Türküm diyene!” (Mustafa Kemal, Bkz. Meydan Larousse, Cild 19 s. 471) (1) 
 
Yazan / Derleyen :  Av. Naci SÖZEN,  23 Nisan 2021 /ANKARA 
************************************
 
ANITKABİR    MÜZESİ’NDE    BİR  ERMEMEKLİ 
 
 
         Ermenek ve çevresi (Taşeli) insanına ve milletine hizmet etmiş olan “ Ermenekli Hizmet ve Eğitim Öncüsü “  listesinde yer alan büyüklerimizi her fırsatta ve yazıda anmaya, isimlerinin hatırlanmasını sağlamaya çalışmalıyız. Cumhuriyetin ilanını takiben, yurt çapında başlatılan eğitim, aydınlanma, modernleşme, kalkınma ve bayındırlık çabalarının yöremizde öncüleri olan bu fedakar insanlara, hizmetleri yürüttükleri zamanın imkan ve şartlarını  da dikkate aldığımızda, ne kadar  çok saygı duysak  yeterli olmaz diye düşünüyoruz.  
 
Ermenek hizmet öncüleri konu olduğunda, ilk başta merhum Ermenekli Hulusi Bey (GÖKSU) 1. Dönem TBMM  Milletvekili, olarak listede yerini alır.  Bu meclis ki, düşmanın dört bir yandan yurdumuzu işgal ve yağmaya başladığı sırada toplanmış ve Kurtuluş Savaşını yöneterek zafere ulaştırmıştır. Merhum Hulusi GÖKSU ile ilgili özet bilgileri, Yazar Halit BARDAKÇI tarafından yazılmış olan “ Bütün Yönleriyle Ermenek “ isimli kitabın (1976 basım, sayfa 349)  sayfalarından öğreniyoruz. Kendisi 1873 yılında Ermenek’te doğmuş, iki dönem Belediye Başkanlığı yapmış, 1920 yılında Konya Milletvekili (Mebusu) olarak Ankara’daki tarihi mecliste görev almıştır.  
Ermenek Belediye başkanıyken, 1946 yılında vefat etmiştir. Ortaokul Müdürümüz Merhum M. Adnan GÖKSU, Danıştay Birinci Başkanlığından emekli merhum Rıza GÖKSU, Konya Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Burhan GÖKSU ve Anayasa Mahkemesi Üyesi Rıfat GÖKSU merhum Hulusi GÖKSU’nun  1940’lı yıllarda üniversiteyi bitiren ve devletimize, milletimize uzun yıllar hizmet etmiş çocuklarıdır. Görüldüğü üzere, 1920’li yılların zor şartlarında Ermenek’ten yayan olarak günlerce yolculuk sonunda Karaman-Konya iline ulaşmış, oradan Ankara’ya intikal etmiş,   Dönem TBMM’de görev yapmış, 1940’lı yıllarda oğullarının hepsi üniversite mezunu olmuş ve ailece ülkemize, devletimize, milletimize ve yöremize,  eğitim, sağlık, hukuk ve yönetim alanlarında çok önemli hizmetler vermişlerdir. Hepsini rahmet ve saygı ile anıyoruz. 
 
Ankara’ya gelen yabancı devlet görevlilerini  Ankara şehir gezisi programında yer alan Anıt Kabir Müzesine götürmüştüm. Müzeye girerken, 1. Dönem TBMM üyesi Hulusi GÖKSU adı aklıma geldi. Müze içinde, kendisine ait bir kayıt veya iz bulmak için dikkat sarf etmeye karar verdim. Atatürk ve Cumhuriyet mucizesinin tanıkları olan resim, eşya, isim ve araçları  sırasıyla izledik. İlk Meclisle ilgili bilgi ve belgelerin bulunduğu koridora girmiştik. Meclis üyelerinin resimleri çoklu tablolar halinde asılıydı. Birkaç tabloda bu ismi göremeyince, aradığım  bilgiye ulaşamayacağımı düşünmeye başlamıştım. Nihayet, bir tablonun ortasında, önceden kitaplardan görmüş olduğum, başı açık şekilde,  Hulusi Bey,  Konya  Mebusu olarak yerini almıştı. Yasak olmasına rağmen, elimdeki cep telefonu ile bu tablonun yakından resmini çektim.  Hulusi Beyin resmi, yukardan ikinci, aşağıdan üçüncü sırada, soldan ve sağdan üçüncü resim olarak yer almıştı. Kurtuluş Savaşının kazanılması, Cumhuriyetin kurulup ilan edilmesi aşamalarında Ankara’da Milletvekili olarak görev yapmış olan bu ünlü kişinin, sılaya dönerek, 1946 yılında Belediye Başkanlığı yaparken vefat etmiş olmasını anlamak ve anlatmak, hizmet aşkı ve gayretlerini tam olarak anlayabilmek zordur.  
Kurtuluş  Savaşını ve Cumhuriyetimizin kuruluşunu tam olarak anlayabilmek için Anıtkabir Müzesinde savaşların mekanlarının temsili olarak  canlandırıldığı görselleri ve canlandırmaları görmek ve sanalda olsa  gezmek gerekir. Müzede Çanakkale Zaferi ve Büyük Taarruz dahil olmak üzere, tüm savaşlar, ışık ve ses gösterisi,  gerçek malzemeler ve arazi yapısı eşliğinde canlandırılmış ve izleyiciye sunulmuş durumdadır.  Kurtuluş savaşına iştirak etmiş olan birliklerin başında görev alan ve şehit olan nice Komutanlar (Teğmenden Generallere kadar ) olduğunu, bunların çoğunun ismini hiç duymamış ve kitaplarda okumamış olduğumuzu da öğreniyoruz. Bu şehitlere çok haksızlık ettiğimizi, unuttuğumuzu  ve unutturduğumuzu düşünüyoruz. Çanakkale kahramanı Seyit Onbaşıyı, Çiğiltepe Taarruzu Komutanını, silahlar kuşanmış kadınlarımızı ve nice unutulmuş kahramanı resimlerinden hatırlıyoruz, Sakarya Savaşını temsili ortamda adeta yaşıyoruz.  
 Bu vatanın kurtarılması ve Cumhuriyetin kurulmasında görev almış olan başta Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere,  Ermenekli 1. Dönem Konya Milletvekili Merhum Hulusi GÖKSU ve diğer tüm 1. Dönem TBMM vekillerimizi  şehitleri, gazileri ve hizmetler yürütmüş olan öncü insanları saygı ve rahmetle anıyoruz, Milli Egemenliğimizin ve Cumhuriyetimizin temel taşı olan 1. Dönem TBMM nin  açılışının 101. yıldönümünde, bugünün çocukları - yarının büyüklerinin, bu günün büyükleri - geçmişin çocuklarının  Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını gönülden kutluyoruz. 
Yazı ve Resim ; Av. Naci SÖZEN,   23 Nisan 2021 / ANKARA 
****************************
Unutmayalım ki, biz bu vatanı kolaylıkla kurtarmadık ve Cumhuriyeti kolay kurmadık. MSB arşiv araştırmamızda rastladığımız ve Osmanlıca Mütercim Memur  Onayı ile aldığımız tarihi-derslik notlardan birini aynen okuyucuya sunuyoruz.  
 
“ İstiklal Savaşına ait (Tümen) 61. Fıkra 190. Alay 2-3. Tabur Komutanlığı’nın 414 nolu Er Künye Defterinin 13. sayfasından çıkarılmıştır. 
 
                     190. ALAY  KOMUTANLIĞINA 
 
Sayı: 124  
 
  1. Tabur efradının çamaşır, elbise ve ayakkabısı için bir ay evvel Müdafi-i Hukuka müracaat etmiş idim. Bunların hiç birisi şimdiye kadar tedarik edilmedi. 
  2. Talim esnasında, bir takımın ayakları çıplak olmasından dolayı zarureten koğuşa iade edilmiş olduğu bölük zabitanının müracaatlarından anlaşılmaktadır. Talim esnasında gördüğüm fakir bir er gömlekçe idi ki, ondan başka sırtına giyecek bir şey olmaması yüzünden çarşıya bırakılmadığı gibi kendisinin telef olacağından icabının icrasına müsaade buyrulması maruzdur.           23 Haziran 1336 (1920)                                              Tabur Komutanı Binbaşı Muhtar  “    Karınları aç, sırtları çıplak ve ayakları yalın olduğu halde 7 düvelle savaşarak ve canlarını vererek bize bu vatanı emanet eden İstiklal Savaşı kahramanlarını minnetle ve rahmetle anıyoruz.  Yazan :  (Araştıran) Av. Naci SÖZEN,   16 Nisan 2010  /ANKARA  KAYNAK : Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı Arşivleri, Yayım No. 14, 1915-1920 Olayları bölümü,  sayfa 6-7 ) Ankara / 1994 Basımı.

Bu haber 567 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
Demokrasi Kazansın01 Nisan 2024

HABER ARA


Gelişmiş Arama

© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi