| ||||||||||
|
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
NEDEN BİR KİTABIMIZ OLMALI
12 Nisan 2021, 13:43 NEDEN BİR KİTABIMIZ OLMALI ‘’Neden bir kitabımız olmalı?’’ sorusunun cevabını bir bulabilsek hep bir ağız haykıracağız’’ Mutlaka bir kitabımız olmalı!’’ Sorunun cevabı basit olduğu kadar zor bir cevaptır. Bir sır kutusudur kitap. Kitapların bir dış yüzü vardır bir iç yüzü tıpkı insanlar gibi. İnsanın yüzüne bakarız tanıdık mı diye. İç yüzüne bakarız bize yakın mı diye. Tanıdık değilse, bize yakın değilse uzaklaşırız. Kitap, kitaptaki konular, yazarlık kavramı çocuklar için hep soyut kavramlardır. Çünkü tanıdık değildir. Okullarda yaptığımız söyleşilerde çocukların şaşkın bakışlarını anlatmak hayli zor. Bakıyorlar yazar diye duyduklarının eli kolu, kaşı gözü var. Farkı yok günlük gördükleri insanlardan. Sıradan insanlar, kendilerine benzeyen insanlar. İster istemez öğrencilerde şu düşünce oluşmaya başlıyor ‘’Demek ki ben de yazabilirim.’’ Yine okullarda yaptığımız söyleşilerde içinizde ‘’ Bugüne kadar yazar-şair gören var mı’’sorusuna tüm parmaklar havada. Verdikleri cevap ‘’ Mehmet Akif’’ Bu cevaplar gösteriyor ki her öğrenci daha öğrenim hayatının başında bir yazar-şair görmeli. Gösterilmeli. Ne var ki okullara her türlü satıcı girer şair yazar giremez. Tiyatro sergilerinde oyun sonu imza selfie çekme isteklerinin yanında şaşkınlıklar… Ölüm rolünü oynayan arkadaşımıza soru ‘’ Siz ölmemiş miydiniz?’’ Cumhuriyetin ilk yıllarında kitaplar hep İstanbullulara tanıdık gelmiş. İstanbul edebiyatın, her türlü sanatın merkezi olmuş. Filmlerin çekim sahnesi olmuş. Anadolu’nun, köylerin edebiyata girmesi 1945’li yılları bulmuş. Bu durumu Fazıl Hüsnü Dağlarca: ‘’ Kardaş, senin dediklerin yok, Halay çekilen toprak bu toprak değil. Çık hele Anadoluya, Kamyonlarla gel, kağnılarla gel gayrı, O kadar uzak değil.’’ Dizeleri ile dile getirir. Matbaanın, icadının ülkemize 300 yıl sonrası geldiği gibi ne yazık ki kitabımızı 21. Yüzyıla kadar getirememişiz. Getirsek faydası ne olacak? Getirsek kitap bizim olacak. Kitapta kendimizi bulacağız. Sarılacağız kitaba. Kasabamızda ilk çıkan kitabı varisi çeyiz sandığında saklıyor. Bakmam için bile müsaade etmedi ‘’ O, benim babamın hatırası.’’dedi Bugün sorsak kim elli yıl sonra 2. Sınıfta okuduğu şiirin sayfasını adını hatırlar? Ben Hatırlıyorum şiirin adı ‘’Türküz’’ sayfasını hatırlıyorum 17. Hatırlıyorum çünkü şair bir Kazancılıydı. Sami Tunca’ydı. Bir de Sami Tunca’nın öğrencilerini düşünün. Onlar Sami Tunca’nın şiiri nasıl okuduğuna kadar hatırlar. Gelelim kitabımıza Kim uğraşacak? Uğraşacak biri bulunur. Masrafı kim karşılayacak? Masrafı karşılayan biri bulunur. Getirisi ne olacak? Çocuklarımız kitabın iç yüzü ile tanışacak. Kitapta kendi olacak. O nedenle çıkacak bir kitapta öğrencilerimizin şiirleri mutlaka olmalı. Okuyan ‘’ Ben de yazacağım!’’diye bilmeli. Geniş çaplı bir kitap projesi ile yazmaya başladım. İstedim ki çuvalda her şey olsun. Çuval ağır olsun. Kaldırmak için bir araya gelelim. Çuvalı doldurmaya bir araya gelemedik. Kiminin beli ağrıdı, kimin kolu. ‘’Olsun!’ dedim. Ortaya bir çuval koyamazsak bir kese koruz. Bir gün gelir çuvalı da keseyi de ortaya koyan çıkar elbet. Hep derler’’ En büyük yatırım çocuklara yapılan yatırımdır.’’ Çocuklar bizim geleceğimiz yatırım belki küçük olacak getirisi büyük olacak. İbrahim ŞAHİN Bu haber 559 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
|
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |
||||||||||
.jpeg)
