| ||||||||||
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
DÜNDEN BUGÜNE TAŞITLARIMIZ![]() 25 Mayıs 2010, 21:22 Bugün araç bakımından caddesi sokağı ile şehir görünümünde olan kasabamızda 20- 30 yıl gerisine gittiğimizde hiç yoktu demek, hiç arabaya binmeden görmeden ölenlerin sayısının çok olduğunu söylemek mümkün. Bu arada başka yerlerde motorlu taşıt var da bizim kasabamız yabancı kalmış gibi algılanabilir. Aynı tarihlerde Ermenek’te bulunan taşıt sayısı üçü beşi geçmez. Biraz geçmişe gidersek otomobilin dünya genelinde kullanımı son yüzyıl. İlk otomobil İstanbul’a getirilirken otomobil kavramı oluşmadığı için Gümrükten geçirmek, kullanım hakkı elde etmek için ciddi problemler yaşanmıştır. ‘’Otomobil ilk defâ Fransa'da yapılmıştır. İstanbul'da ilk otomobil ise, 1907 yılının 6 Ekim günü görülmüştür. Bu otomobil Paris'ten İstanbul'a 12 günde gelmişti. Bu sıralarda Fransa'da yapılan bir rallide (daha 20 km hızla gidebilen otomobillerle ne ralli olur ama!) otomobil bir çocuğa çarpmış, çocuk ölmemiş, ancak çok üzülen annesi, 'Keşke bu otomobil keşfedilmeseydi!' demişti. Zaptiye Nezâreti de sokaklarda otomobil dolaşmasını yasakladı. Otomobilin Türkiye'de yaygınlaşması II. Meşrutiyet'in ilânından sonradır’’ Kasabalımız ilk otomobili dışardan gelenlerde görüyor, incelemeye anlamaya çalışıyor. Su, yiyecek ikram ediyor. İlk jeep Deli Hakkı, Bakırcının Yakup, Pamuğun Süleyman, Ömer Ayyıldız, 60’lı yılların başı. Yerli Anadol marka arabanın Türkiye’de kullanımı 1966. Kasaba halkımızın çağa nasıl takip ettiğinin, ayak uydurduğunun göstergesi. Deli Hakkı (Hakkı Gürbüz) Jeeple 10-15 yıl taşımacılık yapmıştır. O dönemde asfalt yok. Yoların genişliği bir araçlık. Özellikle kış ayları araba çamura sık sık saplanır, saatler süren çıkarma çalışmaları… Aracın beş kişi iç kısmına, üç kişi üst bagaja, rampalarda aracın önü kalkmasın diye iki kişi ön kaput üstüne… Araç Çavuş’u geçtikten sonra başlar teklemeye, bir kişi indirilir. Kısa süre sonra bir kişi daha, bir kişi daha… Rampa dikleştimi sürücü hariç herkes iner. İtme başlar. Saatler sonra Boğatepesi aşılır. Yolcular yerini alır. İçeri yolcusu, bagaj, tampon yolcusu… Gün batımı köye gelinir. Kazancı Ermenek yaya yürüyüşü; 5-6 saat. Otomobille iki üç saate varan bir süre. O tarihlerde yolcu ücreti bir işçinin bir günlük çalışma ücreti. Çoğunluk o paraya bir çuval tuz, bir çuval sabun alacağını düşünerek eşeğine binerek yolculuk etmeyi tercih ediyor. Yine o dönemde insanların tüketim ürünleri. Tuz, sabun, zirai gübre. Yılda bir defaya mahsus giyecek ihtiyaçları. Onun haricinde para ile satın aldığı tüketim ürünü, hemen hemen yoktur. En zaruri ihtiyaçlardan biri de kibrit. Kibriti kullanmama adına, küle köz gömülür, sönmemesi sağlanarak daha sonra ateş yakmalarda o közler kullanılırdı. Ocakta köz varken kibrit kullanan genç kızlar, gelinler tutumsuzlukla suçlanırdı. Tarlalarda komşular arasında bir köz alma olayı mevcuttu. Yine yaylalarda toprak içinde kalan ağaç kökleri tutuşturulur, kökler alevsiz, içten içe haftalarca yanar, köz ihtiyacı oralardan giderilirdi. Yolcuların eşeği tercih edişinin ikinci nedeni: motorlu taşıdı kabullenememeleri, arabaya bindiği anda mide bunaltısı, istifra, baş dönmesi. Gençler kolayca adapte olurken belli yaş üstü insanlar mecbur kalmadıkça binmemişlerdir. 70 Yılların sonuna doğru minibüslerin gelişi. Yaşar Eren, İbrahim Tekin, Veyis Ceylan (Şoför Veyis), Necati Eren. Süleyman Tekin (Zabıta Süleyman) Otobüs; Polis Ali (Ali Demircan) Traktör; 1970-75 arası Anamur’dan Topal Kenan yaz ayları gelir; Haziranın sonuna doğru Gögostos’tan başlar geceli gündüzlü hiç aralık vermeden çalışarak Ekim Ayında yaylalardan işe son verirdi. İlk traktörler (kara patoz) buğdayla samanı aynı anda çıkarır; ayırmak için patoz önünde iki kişi yaba ile durur, patozun yeli ile savururdu. Günümüzde bir traktörün bir satte sürdüğü bir harmanı o traktörler en az iki saatte sürerdi. Tek traktör olduğunu göz önünde bulundurursanız belirtilen süre fazla değil. Bunun yanında o yıllarda suların yeterli oluşu nedeni ile sapın kargılı olduğunu söyleyebiliriz. O yılarda traktör bir bölgeye ikinci kez gitmezdi. Yine küçükbaş ve büyükbaş hayvanların çokluğu. Otlak bölgesi. Sulama suyu gibi çeşitli etkenlerle. Bir bölge aynı yılda herkes tarafından ekilir, aynı yıl nadasa bırakırdı. Şimdiki gibi herkes kendi arazisini kendi isteğine göre ekip biçmezdi. İlk traktör; Ahmet Çağlayan (Eyüp Ahmet), Hasan Ali Tuncel, ikinci; İmam Hüseyin (Hüseyin Eren) Üçüncü; Abdullah Albayrak. Günümüze gelindiğinde her türlü motorlu taşıtın yaygınlaştığını ve saymanın mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Saymaya da gerek yok. Gençlerimiz bugünü biliyor, bilmedikleri kısa geçmiş dönemde değişken süreçlere ait küçük yaşanmışlıklar aktarmak daha doğru olur inancını güttüm. İbrahim ŞAHİN – İstanbul 2008 Bu haber 3140 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |