| ||||||||||
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
Erozyon Payımız![]() 25 Mayıs 2010, 23:29 ‘’TEMA VAKFI’’nın araştırmalarına göre her yıl Kıbrıs Adası büyüklüğünde verimli toprak parçamız çeşitli etkenlerin oluşturduğu erozyon sonucu denize akmaktadır. Yöremiz de bu doğanın bir parçası ise bu kayıpta yöremizin de payı var. Bu pay kısa süreli geçmişten günümüze bir göz atarsak çok belirgin bir şekilde göze batmaktadır. Kasabamızda 1978 Belediye öncesi her evde iki öküz, bir inek, bir at, bir eşek, bir dana ve her evde sayısı küçümsenmeyecek ölçüde koyun keçi mevcuttu. Keçi 12 ay dağda otlar. Sığır cinsi yılda beş ay saman yerse geri kalan 7 ayı otlaklarda otlardı. İşte bugün hiç akla gelmeyecek otlaklardan biri Uluköy batı kısmında yer alan dağ şeridi idi. Bu otlak özellikle Uluköy ve Bucak Mahallesi’nin hayvanlarını otlatmaya ilkbahar aylarında iki üç ay yeterliydi. İnsanlar hayvanlarını otlatmakla kalmıyor, otlardan burma yapıyordu. Burma; otlar tutam tutam birbirine eklenerek burkulur, (ortalama kalınlığı bir insan baldırı, uzunluğu; iki insan boyu ) sonra üçe katlanır, uç kısımlar içe geçirilerek çözülmesi engellenir. Oluşturulan burmalar çiğnenerek sıkıştırılır, daha sonra kurutularak kışın küçükbaş ve büyükbaş hayvanlara yedirilir. Bahsedilen bu bölge, otlak olmasının yanında yine başta Uluköy ve Bucak Mahallesinin bütün odun ihtiyaçlarını karşıladığı bölge idi. Çam ağaçları kesilerek kurumaya terk edilir. Kuruyan ağaçlar oduna dönüştürülerek at ve eşeklerle taşınırdı. Tecrübe sonucu her ev yılda kaç at-şek yükü odun tükettiğini bilir ve yazdan odununu temin etmek için o oranda ağaç keserdi. Bir evin en az yılda 50 yük odun tükettiğini söyleyebiliriz. Gelişmiş bir çam ağacından da beş yük odun oluştuğunu söylersek her ev için en az yılda 10 ağaç kesildiğini söyleyebiliriz. Bu bölge bu kadar ihtiyaca cevap verebiliyordu. Ya şimdi 1cm. Toprağın kalmadığı bölge. Kızıltaş çevresinde ağaçların korunmuş olması sonucu o bölgede henüz toprak var. İlerde bir kişide yılar önce Kızıltaş çevresinde toprak vardı diye yazı yazacak. Aynı değişikliği diğer bölgelerde de söylemek mümkün. Otlak ve burma olayı, Karabayır, Balduvar çevresi, Gögostos, Bük çevresi ormanlık alanda mevcuttu. Kırkkuyu’da koyak çevresinde yer alan kepir dediğimiz otlak alanların büyük bir bölümü taşa dönüşmüş durumda. Toprak kaybının gözle görülmediği, toprağın var gözüktüğü alanlarda da verimli toprak tabakasının azalması sonucu verim düşüklüğünü söyleyebiliriz. Eski yılarda bir ağaç cevizden, bir ağaç asmadan alınan verimi bugün 10 ağaçla karşılayamıyoruz. Yine Kırkkuyu’da otların Sığır boyundan sığır dizine düştüğü gibi. Bunlara yağışların neden olduğu söylenebilir. Kırkkuyu bölgesinde karların erimesi ve yağışın olduğu aylarda da gelişen otların boy oranı suya ihtiyaç duymadığı dönemde de azalıyorsa bunda toprağın verim kaybını söyleyebiliriz. Toprağın kaybı, verimin kaybı, beraberinde suların kaybı. Verimin yok oluşu, insan hayatının yok oluşu süreci. Eski insanlarımız Dere Kahvedeki çeşmenin her Ağustos ayında arttığını ve bulanık aktığını gözlemlemiş. Bunun sebebi olarak kar sularının yeraltı sularına ulaşmasının değil o aylara rast geldiğini belirtirler. Yine bazı su kaynaklarımızın Ağustos ayında diğer kaynaklar azalırken artığını belirtirler. Erozyonu önlemenin iki temel yolu; ağaçlandırma, toprağı bilinçli sürme. Ağaçlandırma tek başına mümkün fakat torağı bilinçli sürmek mümkün. Eğimli arazilerde torağın dikey sürülmesi yağmur suları ile toprağın taşınmasına yol açar. Toprağı yatay sürmek bu kaybı önler. Bu kuralı karasabanla çift sürenler bire bir uygularken ne yazık ki aynısını traktör sürücüler uygulamıyor. Onlar sürdükleri arazide traktörün manevra kolaylığına göre tercih yapıyor. Çevrede dikine sürülmüş çok sayıda araziyi görmek mümkün. Umarım onlar da küçük kolaylıklar uğruna gelecekleriyle oynadıklarının farkına varır. Bu haber 2127 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |