| ||||||||||
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
Facebook Avcıları...![]() 28 Aralık 2010, 12:13 Facebook gibi paylaşım sitelerinde rastladığımız insanların kişisel yaşamlarına dair her türlü bilgiye artık rahatlıkla ulaşmak mümkün, mahremiyetten tutunda, ev haline kadar her türlü günlük yaşama dair kişisel verileri bu tür paylaşım sitelerinde paylaşıyorlar. Bu durum farkında olmadan insanlarda sürekli bir şeyleri paylaşmak isteği uyandırdığı gibi, zamanla insanda bağımlılık yaparak bilgisayarın esiri haline geliyor. Paylaşım sitelerinde özellikle gençlerimiz çok zaman harcadığı gibi özel durumlarını da cesurca cüretkar bir şekilde sergileyebiliyorlar, henüz ilköğretim çağında olan gençlerimiz ilişki durumları, flörtleri aleni bir şekilde paylaşmaktan rahatsızlık duymuyorlar, övünerek anlatıyor fotoğraflıyorlar. Bu paylaşımlarının ileriki yaşamlarında, özel hayatlarında olumsuz etki bırakcagını ve kariyerlerinde kendilerine engel olabileceğini üstelik hiç düşünmeden bilinçsiz bir şekilde kişisel bilgilerini paylaşıyorlar. Gençlerimiz kişisel bilgilerin yanında hobilerini, faaliyetlerini ve günlük hayatlarını da rahatça paylaşıyorlar. Gençler şu sıralar özelikle kış mevsiminde olmamız dolayısıyla av maceraları faceebook’ta kol geziyor. Özellikle memleketimiz gençleri av fotoğraflarını kan revan içinde sergilemekten de çekinmiyorlar. Şüphesiz köy ve kasabalarda yaşayan bir genç’in avcılıktan yoksun yetişmesi düşünülemez. Sonuçta babasından gördüğü bir av kültüründen geliyor. Eskiler anlatırken…. - Çok güzel bir çift kınalı keklik gördüm vurmaya kıyamadım.. derlerdi Şimdilerde kekliğin kınasını, tavşanın patilerine acıyan yufka yürekler falan yok, günümüz gençliği hareket halindeki her canlıya ateş eder olmuş. Avcı avcılığıyla övünmeli vurduklarıyla değil, Avcılık doğaya zarar vermek yerine onunla bütünleşmeyi gerektiren bir yaşam tarzı olmamı, En iyi avcı, avına yaşama şansı verenler avcıdır. Eskiler bu sözleri boşuna söylenmemiş. Av bahane dağlarda gezmek şahane olmalı, bir kişinin 5, 10 tane keklik vurması üstelik marifet gibi birde faceebookta sergilemesi hiçte de iyi bir şey degil. Prof. Dr. Bardakoğlu, bir demecinde şöyle diyor. ağacın dalındaki kuş yuvasının dahi bozulmasını mürvete aykırı gören bir toplum olduğumuzu savunarak, "Avcı dernekleri işlevlerini yeniden gözden geçirmelidir. 21. yüzyılda insanlık zevk için hayvan öldürmeyi terk etmelidir" değerlendirmesinde bulundu. Bardakoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor. Şartları bir kez daha açıklayayım; elinizde son derece gelişmiş silahlarla yaptığınız avcılıkla neyi ispat edeceksin? Zaten hayvanların yaşam alanı iyice daraldı, bir de biz avlanarak o dar alanda hayvanlara dünyayı cehennem ediyoruz. Bunu kabul etmemiz gerekiyor. Hayvan hakları konusunda da geriyiz. Zevk için hayvanları avlamak doğru bulunabilir mi? Bir zamanlar insanoğlu ile hayvanların şartları daha yakınmış birbirlerine. Öte yandan da öncelikli olarak ihtiyacı olduğu için avcılık yapmıştır insanoğlu. Ama şimdi dakikada yüzlerce mermi atan otomatik tüfeklerle ya da benzer yüksek teknoloji ürünü silahlarla insanoğlunun doğaya çıkıp hayvanların gücüyle yarışmasını anlamak mümkün değil! Eşit şartlarda değilsiniz ki. Günümüzde Sivil toplum kuruluşları (STK) ve yetkili kurumların hassasiyetle durduğu hayvan haklarını görmezden gelemeyiz. Nedense hemşeriler paylaşım sitelerinde kendlerini deşifre ederek farkında olmadan kendi kendilerini ele veriyor. Bu durum takibi şikayete bağlı olmayan suçlar kapsamında direkt hakkınızda yasal işlem başlatılmasına da zemin hazırlar. Avcılık yapmak istiyorsanız av tezkeresi almak zorundasınız. Bu tezkere illerde Valiler, İlçelerde Kaymakamlar tarafından verilir. Her hangi bir yerden alınmış av tezkeresi Türkiye’nin her yerinde geçerlidir. Yani avlanmak için av tezkeresi, silah ruhsatı, av pulu, av izni, kursu sertifikası, denetimi v.b. bir çok prosedür olduğunu unutmayalım. Kimin Halk Eğitim’den avcılık eğitim sertifikası, Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan avlanma izni var. Büyük şehirlerde av dönüşü yetkililer kontrol ederler bir keklikten fazla vurursan, vurduğun her av başına ceza ödersin. - Av tezkereleri 5 yıl için verilir. Bu tezkereler ne vakit verilirse verilsin hükmü ancak verildiği tarihten sonra gelen altıncı mali yılın başlangıcına kadar sürer, - Av tezkereleri şahsa mahsustur. Bunlarda sahibinin adı, soyadı, yaşı, tabiiyeti, işi, ikametgahı ve verildiği tarih gösterilir, - Her avcı tezkeresini yanında taşımaya ve istenildiği zaman ilgili memurlara göstermeye mecburdur, ![]() ![]() Memleketinizde avlanmanın ve av hayvanlarının kıymetini bilelim, yoksa Akyokuştan, Dönme'den yukarı geçemezsiniz bilesiniz. Hem gerçek avcılara, doğa tutkunlarına da kötülük yapmamış olursunuz. Otomatik av tüfekleri yerine süperpoze gibi tek ve çite tüfekler kullanılmalı, Ayrıca otoamatik tüfeklerde 3 adet fişek gibi sınırlayıcı aparatların takılmasını daha uygun olur. Her avcı ihtiyacı kadar avlanmalı bir keklik, veya bir tavşan yeterli. tavşan için avlanan kekliğe sıkmamalı, keklik için avlanan da tavşana sıkmamalı diye düşünüyorum... Herkese rastgele iyi günler dilerim. Hasan Köksoy 28.12.2010 Bu haber 3110 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |