Kazancı Lisesinden arkadaşım Ömer Tarım “Biz Bu Mucizeyi Kazancıda Gerçekleştirmiştik.” Konulu köşe yazımı okumuş ve duygulanarak beni aradı ve msn sohbet ederek o yılları yâd ettik. Yazımda Kazancı Lisesi ve bizlerden bahsettiğini okuyunca o günün şartlarında okumak için vermiş olduğumuz hayat mücadelesi ve yaptığımız haylazlıklar msn bana anlattı.
Bildiğiniz üzere Kazancı Lisesi 1989–1990 yıllarında ilk eğitim ve öğretim hayatına başladı ve bizler lise açıldığında civar köylüler büyük bir sevinç yaşamıştı. Çatalbadem’den kazancıya gitmek, Ermenege gitmekten daha kolaydı. Arkadaşlar kazancıda okumaya karar vermişti, Çünkü kazancı hem yakın hem de ekonomik olarak çivar köylülere daha uygundu.
Lise ilk açıldığında tam bir hababam sınıfı desek yeridir. Uzun süredir okul hayatından ara veren arkadaşlarla karma bir sınıftık. Fen ve Edebiyat diye iki sınıfı vardı, Biz Edebiyat bölümü 9 kişiydik, Ömer ve arkadaşlar Kasabada derme çatma bir evde kalıyorlardı. Evden Kazancı'daki arkadaşlar hiç çıkmazdı, giren çıkan belirsizdi. Evden kaçan oraya giderdi çoğu zaman yatıya kalırlardı. Sabaha kadar sohbet eder kumar oynarlardı. o zamanki örgencilik yıllarımız ve öğretmenlerimize yaptığımız şakaları hatırlayınca, şimdilerde bir yandan tebessümle karşılarken, bir yandan da zamanımızı ne kadar boşa harcadığımızın farkına vardık diyor Çatalbademli Ömer Tarım, ve msn yazıştığımız anılarından bir kaçını burada yayınlıyorum.
Bir gün Şimşek poker salonu, Deli şerif karşısı, Kavın Hasan yanı / Kazancı Adresli evimizde otururuz okulun öğretmenleri evi kumar oynuyorlar diye bastılar, Duran hoca evde araya araya bir tane joker buldu, devamı nerde bunun getirin dedi. Arkadaşım cahit kâğıtları buldu getirdi verdi. Duvarda asılı Tan gazetesini gören Cafer hoca dedi ki, oğlum sabah gel her gün sana para vereyim adam gibi gazete alın dedi, Sabah gittim para istedim git oğlum bildiğini oku dedi…

Liseye yeni atanan stajyer Edebiyat hocamız Alev Elveren sınıfta bir gün bir kalem verin dedi oturduğum yerden fırlattım aldı başladı yazmaya, arkadaşlar gülmeye başlayınca hoca bozuldu geri fırlattı bana… Yine bir gün ali kaya alev hoca sınıfa gelmeden masasına deve dikeni ve pignar koydu, yöremizin çiçekleri diye, o yokken masaya koymuştu hocada çiçek diye aldı öretmenler odasına götürmüş, Duran hoca durumu fark edip, Cafer hocaya söyler, o diken yüzünden Cafer hocadan iyi bir dayak yemiştik, Cafer hoca sınıfa geldi, kızlar dışarı dedi, kimin yaptığını sordu Ali’yi ele vermemek için kimse konuşmayınca ver babam ver…
Matematik hocamız Süleyman Yıldırım bekârdı. bizden bazen bekar yasamanın tüyolarını alırdı bir gün çamaşırı nasıl yıkarsınız oğlum Ömer dedi, bizde hoca ne yapacak bakalım diye, külle yıkıyoruz hocam çok temiz ve beyaz oluyor dedik, hoca onu bile denedi, bazen aksamları hocanın evine çaya giderdik birde hoca o utanırdı çeşmeden su almaya suyunu biz götürürdük. Yine bir gün Süleyman hoca ibo’yu (İbrahim Polat) kovalıyor sınıfta ibo sıraların arkadaşların üzerinden kaçıyor, hoca kovalıyor. Çok komikti, oğlum gel diyorum, bak dövmeyeceğim diyorum diye hâlbuki İbo’u yakalasa…
Bir gün sokakta geziyordum Cafer hoca balık almış benle eve yolladı. Bende yolda Ayşe hocaya vermeden ceketin ceplerine yarısını doldurdum. O zaman yukarı mahallede tek göz bir evde kalıyoruz, eve geldim ecir emminin hanımından un istedik, aksam unla yağda kızarttık yedik, un ve yağda arttı, sabah kalktım İbrahim unu hamur yapmış bişi pişiriyor balık yağıyla evin yarısı duman olmuş ev tek odalı olduğu için aynı odada hem yemek yapıyor hem de yatıyorduk. bişiler mayasız olunca iyi olmamış elbiselere yağ sinmiş ama haberimiz yok. okula gittik birazda geç kaldık, sınıfa bir girdik ders tarih, Naciye hoca ve arkadaşlar burunlarını tıkamaya başladılar bizi hemen dışarı attılar soydular soyunduk sınıfa girdik koku çok ağırdı bir türlü çıkmıyordu, camlar pencereler açıldı yanımda oturan hidayet “ortak kıpırdama koklayım da karnım balıkla doysun” diyerek espiri konusu olmuştuk…
Bir gün sınıfta otururum Turan Akdağ bana bir saka yaptı,ama çok kızdım, sobanın üstündeki demiri aldığım gibi fırlattım turanın arkasından hemen kapıyı kapattı kaçtı, Demir kapıyı delip okulun salonuna fırladı gitti, oradan geçen Duran hoca hemen geldi, disiplin kurulunu toplamaya başladı. Bunun üzerine ben koştum bahçeye baktım Cafer hoca araba yıkıyor, aldım elinden hortumu ver hocam ben yıkayım diye, hoca verdi bir güzel yıkadım arabayı. Bu ara Duran hoca geldi hocam durum böyle böyle dedi, Cafer hoca boş ver hallederiz dedi.
Ben bayramda bando takımı çalıyorum bayram kutlaması için merkeze bayram yerine gidiyoruz tam arkamda Uluköy mah. Süleyman çevik davul çalıyor, durmadan bana ayanı düzelt diyor, konsantremi bozuyor, en az 5 kere falan dedi sonunda dayanamadım tokmağı elinden alıp, kafasına vurunca Süleyman’ın kafası kanadı. Duran hoca başımın belası hemen yetişti gene, Seni bayramdan sonra cezalandırırız dediler sülo’nun kafasını sardılar devam ettik bayramdan sonra bu olay unutuldu.
Evet arkadaşlar Ömer anlattığı hatıraları noktasına dokunmadan yazdım daha böyle ne maceralar var okul yılları ve gençlik yıllarında bu türden yaramazlıklar nedense hoşumuza gidiyor. Yaptıklarımız şakalardan dolayı da öğretmenlerimiz özür diler, saygılarımızla bizi döven ellerinden öperiz.

Bu fotoğraf Kazancı Ortaokul yıllarındaki arkadaşlarımızla çekilen bir fotoğraf içlerinden bir çok arkadaşımız liseye devam etmiştir.
Okul yılları ve çocukluk hatıraları yaş ilerledikçe insan daha da bir özlüyor nedense şimdiki kazancı lisesi öğrenci kardeşlerimize bizim yaptıklarımız gibi okul haylazlıklarından uzak durmalarını tavsiye ediyoruz. devir değişti, ekmek aslanın ağzında değil artık, hatta ağzında ekmek taşıyan Aslan'a bile rastlamadım son yıllarda...
Bu arada araştırmalarım sonucunda iş ve mesleklerini tespit ettiğim aşağıda 05 Haziran 1992 yılında mezun olan Kazancı Lisesi mezunlarının listesini veriyorum. Arkadaşlar okul anılarınızı yazmanızı bekliyorum...
Ayrıca; Arkadaşlara buradan seslenmek istiyorum lütfen ilk olmanın verdiği öneme biaen bu birlikteliğimiz ilelebet sürdürelim ve her yıl 5(Beş) haziranlar buluşma günümüz olsun...
e-mail ve telefon. gibi iletişim adreslerinizi bana gönderin ve bu listeye ekleyelim.. ilerde bir buluşma günü tayin edebilir ve birbirimizle daha iyi iletişim sağlarız diye düşünüyorum. hepinizi en derin muhabbetlerimle selamlıyorum. Hoşça kalın dostça kalın.
Hasan KÖKSOYhasankoksoy@gmail.com
05 Haziran 1992 - Yılı İlk Kazancı Lisesi Mezunlar Listesi |
No | Adı Soyadı | Sınıfı | İş / Meslek |
120 | Tacettin Demirel | Edebiyat Böl. | Ermenek HES Barajı |
130 | Celal Bozdemir | Fen Bölümü | Kalorifer İşi- Konya |
138 | Hasan Köksoy | Edebiyat Böl. | Polis Memuru-Hakkari |
144 | Mehmet Baysal | Fen Bölümü | Turizm Sektörü- Ant. |
150 | Ülkü Korkmaz | Fen Bölümü | Hemşire |
155 | Turhan Akdağ | Fen Bölümü | Turizm Sektörü- Antalya |
164 | Ömer Tarım | Edebiyat Böl. | Moda Mobilya Sahibi- İst. |
175 | Kutsal Özcan | Fen Bölümü | Sağlık Sektörü-İngiltere |
179 | Ercan Turan | Fen Bölümü | Polis Memuru-İzmir |
184 | Süleyman Çevik | Fen Bölümü | Özel Sektör- Ankara |
192 | İbrahim Saydam | Edebiyat Böl. | Polis Memuru-Elazığ |
266 | Fatma Peker | Fen Bölümü | Hemşire- Anamur |
310 | Uğray Gürbüz | Fen Bölümü | SSK Genel Müd.-Ankara |
315 | Mustafa Akın | Fen Bölümü | İnşaat Sektör-Kıbrıs |
316 | İbrahim Polat | Fen Bölümü | Lokanta Sahibi- Gazipaşa |
317 | Selman Zengin | Fen Bölümü | İşletmeci –Zeyve |
320 | Adem Türker | Fen Bölümü | Özel Sektör-İzmir |
321 | Sabit Çelebi | Fen Bölümü | Fırıncı- Kazancı |
322 | Ali Kaya | Fen Bölümü | Özel Sektör-Anamur |
323 | Ahmet Erden | Edebiyat Böl. | Turizm Sektörü- Antalya |
324 | Mehmet Demircan | Fen Bölümü | Kazancı Bel.Meçlis Üyesi |
325 | Nazım Ceylan | Fen Bölümü | Röntgen Teknisyeni- Ank. |
327 | Ertan Demirtaş | Edebiyat Böl. | Özel Sektör |
386 | Erdal Armut | Edebiyat Böl. | Turizm Sektörü- Antalya |
387 | Neslihan Koç | Edebiyat Böl. | Özel Sektör- |
396 | Hidayet Akdağ | Edebiyat Böl. | Turizm Sektörü- Ant. |
Bilgilerde eksik ve yanlışlık varsa lütfen bildiriniz...
Bu haber 3284 defa okunmuştur.