Sitemizin ziyaretçi defterinde zaman, zaman parke taşları konulu, sitem, eleştiri yazılarını hepimiz okuduk bu konuları yazanları yazdıklarından dolayı kutlarım hak aramak, sorunları dile getirmek, hizmet beklemek herkesin hakkıdır ve bu yazıları memnuniyetle okur ve olayları kaynağın dan da öğrenmeyi ihmal etmem ulaşabildiğim ve edine bildiğim kadar bilgide edinirim. Yaz tatilinde kasabamızda iken gezdiğim sokaklarda parke taşı döşenen sokakları da gördüm döşenmeyen sokakları da gördüm nedenini sormaya gerek yok gibi dünden bellidir siyasi koymuşlar adını. Bununla ilgili yazılan yazılar siyaset ön plan da tutulup yandaş hizmet yaptığı kendinden olmayan halkın sokaklarının parke taşlarının döşenmediği iddia ediliyordu öylede okuduk kasabada da böyle söylemler duymuştum. Bana katılmaya bilirsiniz ama işin doğrusu ve özü olması gereken olayları sadece ve sadece yerinden ve kaynağından öğrenmek bilerek ve de haklı olarak eleştirmek en doğrusu diye düşünüyorum. Şimdi her şeyden önce şunu bilelim ve ayıralım kasabada herkes oturduğu evini, mahallesini, sokağını ayırmışmı ki senin sokağın, benim sokağım, yada bizim sokaklara parke taşı döşenmedi döşenen sokaklarda onlardan bizden değil gibi söylemler duyuyoruz. Siyasi görüşlerimiz ayrı olabilir olmalıda ama yanlış olmasına rağmen ve doğru bulmadığım bir şey ama şunu yapıyor olabilir ve düşünebilirsiniz tekrar yazıyorum bunlarda yanlış ve olmaması gereken şeyler ama bakkalınızı, kahvenizi, arabanızı ayırmış olabilirsiniz zaten zaman, zaman öylede yapıyorsunuz. Yalnız kasaba bizim kasabamız ve ortak kullanım alanlarımız ve ortak paylaşım alanlarımız vardır ve bunları ayıramayız. Bu değerler ortak kullanım alanlarından gereksiz yere eleştiriler yapıp ve bir birimize kırıcı olmayalım. Kasabamız ve Kasabamıza ait ve bizim vazgeçilmez ihtiyaçlarımız yol, sokak, cadde, su, belediye ve belediye malları ve hizmetleri sağlık ocağı ve buna benzer örnekleri çoğaltabiliriz buna benzer yerler üzerinden senin, benim, sizden, bizden, denmesi ve söylenmesi yanlıştır. Peki parke taşını döşeyenler ve döşetenler sadece taş döşeli sokakları ve yollarımı kullanıyor böyle bir düşünce olabilir mi.O zaman halk seçtiği içinde seçimlere ve demokrasiye saygı adına seçilen başkanlarda herkesin başkanıdır ve başkanı olma mecburiyeti vardır. Belediye imkanları çerçevesin de herkese eşit mesafede eşit hizmet vermek belediye mallarını ve gelirlerini korumak ve kollamak başkanların öncelikli görevidir. Halkın da seçilen başkanı seçmemiş olsa da başkandan bilgi ve hizmet isteme ve alma hakkı vardır biz halk olarak bu hakkımızı kullanalım. Neyse konuyu fazla uzatmadan neden parke taşları Kasabanın bir köşesinden başlayıp bir köşesinde bitmedi veya bir sokağa döşendi iki sokağa döşenmeden atlandı da bu tartışmalar yaşandı diye kendi kendimize soralım evet Kasabamızın geliri ortadadır bu gün batı bölgelerimizde Akdeniz bölgemizde veya ülkenin birçok yerindeki muhtarların gelirleri kadar bile geliri olmayan bir belediyemiz var. Bununla kalmayıp iller bankasından belediyelere yapılan yardımlarında ne kadar azaltıldığını ve azaltılmaya da devam edildiğini hepimiz biliyoruz sanırım. Bizim Kasaba belediye başkanımızın halkıma hizmet yapmak için 150 liraya aldığım sayaçları 300 liraya sattım yanlış ve yasal değil bunu biliyorum ama halkıma hizmet için yaptım deme şansıda yok olsa veya dese bile biz buna müsaade edemeyiz bizim toplum ve halk yaşantımızda, kültürümüzde ve ahlakımızda böyle şeylere yer yoktur. Böyle olunca elindeki imkanlarla bu işi zamana ve sokaklara dağıtarak yapmak en doğrusudur. Öylede başlanmıştır şimdi Kasabanın bir köşesinden başlansaydı bir cadde iki sokak parke taşı döşe bekle o zaman eleştiri olmayacak mıydı örneğin yukarı mahalleden başlasa merkez mahalle diyecekti neden oradan başlandı merkezden başlasa tersi söylenecekti bundan kaçış yok bunlardan ziyade belediyenin imkanları içerisinde hizmet yeterlimi yeterli değimli ona bakmak gerekir.Ben kasabaya başkan olarak seçilen kişi her kim olursa olsun Belediyenin imkanları olsa parke taş döşeme işini yapabildiği en kısa sürede yapacağını düşünüyorum ve inanıyorum. Bizim eleştiriler hep böyledir adamın birini komşusu düğün yapacakmış ama komşunun düğününe gitmek istemiyor ve hanımına derki davet ederse bir şeyler bahane eder gitmeyiz davet etmezse de davet etmedin diye küseriz der şimdi bizim sokaklara parke taşı döşenmedi ayrımcılık yapıldı denmesi için o işi yapanlar işi bırakması Belediyenin parke taşı imalatı yaptığı yeri kapatması ve bu işlere son verdik demesi gerekir ki biz bu eleştirileri haklı olarak yapmalıyız. Oysa bu resimlerden de gördüklerimize göre bu imalatın devam ettiği eksiklerin tamamlanması için hazırlıkların devam ettiği bilinmelidir. Bu makine ve imkanlarla bu işlerin uzun zaman alacağı ortadadır. Resimlerde de görüldüğü gibi bu sınırlı iş makine ve şartlarda geç de olsa kasabanın tüm cadde ve sokaklarının tamamının yapılacağı işaretleridir beklemek ve takip etmekte fayda var bu resimleri çektiğim gün Pazar olduğundan dolayı çalışma yoktu parke taşı imalatı günde ne kadar yapılıyor soramadım ama az yapıldığı ve sınırlı bir imalat olduğu ortadadır. Bu parke taşları sonuçta kamyonla bir yerden alınıp döşenmiyor akşam kalıba dökülüp sabah yola döşenmiyor.Net olarak bilemem ama tahmin edersek 30 günde imalatını yaptığımız taşları 3 günde döşenebilir demek ki döşemek değil üretmek daha zor ve zaman alıyor. Geldiğimiz noktada ve yapılan eleştiriler yalnız merkez ve yukarı mahallede olarak düşünülüyor ve ayrımcılıktan söz ediliyor peki biz uç köylüler belediye seçimlerine katılmadık mı bizim mahallelere hiç parke taşı döşenmedi ve ufukta da görünmüyor şimdi biz ne diyelim biz nasıl bir eleştiri yapalım yoktan yonganın kopmayacağını bile, bile de sokağa parke taşı isteriz de diyemeyiz tabi ki isteyeceğiz merkez mahalle bitince buralar plan içine alınmasa işte o zaman eleştirimizi ve hakkımızı arayacağız şimdi yapsak ta boşu boşuna olacağı bilincinde olmamız gerekir.Peki başkanın Türbeseki mahallesin den başlama sansı ve hakkı yok mu elbette var başlasa ne diyecektik bizim köy, sizin köy, onların köyümü diyecektik. Onun içindir ki sevgili kazancılı hemşerilerim seçilmiş başkanlarımızı sahsını ve siyasi görüşlerini beğenmeye biliriz bunları bahane ederek bu gibi yersiz eleştirileri ve dedikoduları yapmaktan uzak duralım başkanları mutlaka eleştirmeliyiz ama haklı ve gerekçesi sebebi belli her konuda eleştirelim yoksa böyle sen, ben, siz, biz, sizin adam, bizim adam, sizin sokak, bizim sokak, bizim mahalle, kahve, bakkal, sizin başkan, bizim başkan gibi söylemleri söylediğimiz sürece bir birimizi öteler ve ayrışırız halk olmaktan, toplum olmaktan, paylaşmaktan, yardımlaşmaktan uzaklaşırız. Bu değerlerimize sahip çıkmak adına bu söylemlerden kaçınmalıyız. Ben belediye başkanımızın da bu eleştirileri ve rahatsızlıkları halkın kafasına takılan bu yanlış anlaşılmaları gidermek ve halkın hakkı olan hizmetlerini belediye imkânları çerçevesinde ve imkanları zorlayarak özellikle bu parke taşı döşeme işine hız katmasını ve en kısa zamanda tamamlanmasını temenni ederken kasabamızın tüm sokaklarının parke taşı döşendiği sen ben kavgasının azaldığı ve bittiği insanların daha çok kaynaştığı ve Barışık yaşadığı bir Kazancı Kasabasın’da buluşmak ümidi ve dileğimle tüm hemşerilerime sevgilerimi selamlarımı gönderiyorum hoşça kalın dostça kalın.
İbrahim DEMİRTAŞ - 13.03.2010-Mersin i.demirtas70@hotmail.com |