MERSİN SOKAKLARINDAKİ HAYAT HİKAYELERİ
Bir çöp konteynerinin yanında gördüm onları. Yaşları 10-13 aralığındaydı.
Bir çöp konteynerinin yanında gördüm onları.
Yaşları 10-13 aralığındaydı sanki…
Üç arkadaşlardı…
Onlar; ellerinde ki uzun çengelle çöpleri ayrıştırırken; yanlarına yaklaştım ve dinlemeye, gözlemlemeye başladım, ikisi bozuk Türkçeleri ile hadi bir an önce gidelim dedi, diğerine…
Oda yine bozuk Türkçesi ile, temam temam dedi…
Şu son kutuyu da alim temam…
Nerelisiniz? Diye sorduğumda, ikisi birden; Arabia, El Suriye dediler…
Üçüncü çocuk daha güzel Türkçe konuşuyordu…
Sordum;
Sen buralı mısın?
Evet dedi, mahçup bir tavırla…
Diyarbakır’lı bir ailenin altıncı çocuğuyum, ben Mersin’de doğdum, babam işsiz, anam okuma, yazma bilmez, bende ağabeylerim gibi kağıt topluyorum.
Pekala okul?
Okula her gün devam etmiyorum, zaten okulda ki yöneticiler bizim zor durumda olduğumuzu biliyorlar, yok yazmıyorlar dedi…
Kız kardeşin var mı?
Evet var ama oda okula gitmiyor, babam göndermiyor…
Diğer iki yabancı çocuk aralarında konuşmaya devam ederken, şaka yaparak takıldım…
Temam temam…
Gülümsediler…
Keiyfek diye ekledim (Nasılsın), bir şeyler söylediler, kıt arapçamla ama anlamadım, hem korkuyorlar, hem çalışıyorlardı…
Meâsselam, dedim…
Gülümsediler…
Zamanları nakitti, telaşlı, telaşlı çöp konteynerinden kağıtları çengelle ayrıştırmaya devam ettiler…
Sonra; üç arkadaş hayat mücadelesine, ekmek kavgasına devam etmek adına ilginç kağıt toplama aracı ile hızla yanımdan uzaklaştılar…
Bize göre bu konu; kentimiz adına çok önemli bir konu idi…
Yöneticiler; acaba klasik toplantılar yapmanın dışında uygulamada ne yapıyorlar diye düşündüm…
Ayrıca; aidiyet duygusu eksik olan, yaşadığımız kentte, uyum sorunu olan mülteci çocuklarının net sayısı okul çağında ki çocukların durumu, bir istatistik hali hiç kamuoyuna yansımamıştı!
Kimi zaman bir arap ülkesinin yollarında yürüdüğümüzü, kimi zaman yollarda yine bir arap ülkesindeyiz sanısı içerisinde kent olarak yeterli tedbirleri almadan hızla geçiyor günler diye üzüldüm…
Keza; okuyamayan kız, erkek çocuklarımız, güneydoğudan göçle gelen çocuklarımız, kent kültürü eksikliği, hala 150 bin okuma, yazma bilmeyen, oy kullanan insanlarımızın durumu; sonra gazetede ki bir haber aklıma geldi ‘’ihaleye fesat karıştırmada kentimiz 4.sırada iller arası sosyo ekonomik kanumumuz 32. sırada’’ sonra; kesinlikle bu konuların önemini yetkililerle paylaşmamız gerektiğini düşündüm…
O güzel çocukların arkasından baktım…
Telaşlıydılar…
Acaba bu kentin ileri gelenleri, belediyeler, ortak akıl kentin geleceğini düşünen, kanaat önderleri, ebeveynler acaba bu konuda ne düşünüyorlardı ki…
İç sesimden bunlar döküldü…
Ya sizin iç sesiniz saygı değer yöneticilerimiz?
ufukturu.net / FATİH ALKAR
Bu haber 1101 defa okunmuştur.