| ||||||||||
|
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
SİYASETTE SAYGI VE ÜSLUP ÖLDÜMÜ?
06 Haziran 2011, 09:43 Saygı Nedir? Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye ya da bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya neden olan sevgi duygusu, hürmettir. Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusudur. Siyasilerimiz meydanlarda halkının karşısında nasıl bir saygı ve nasıl bir üslupla konuştuklarına istemeyerek hepimiz şahit oluyoruz. Seçim barajının yüzde 10 olması seçmene bir saygısızlık değimli? Bizim seçmemiz için seçtikleri adaylara oy isterken bir birlerine çamur atmak yakıştırma yapmak bir saygısızlık değimli? Halk pazarında alışveriş yaparken benim seçme hakkımı Pazardaki esnaf engellemezken benim vekilim olacak vekili niye siyasiler seçip oyunu bu benim seçtiğim kişiye vereceksin demek seçmene bir saygısızlık değimli? Hastane etrafında seçim arabaları ile gürültü kirliliği yapmak hastalara saygısızlık değimli? Okul etraflarında seçim arabaları ile gürültü kirliliği yapmak Eğitim gören Örgencilere ve Öğretmenlere saygısızlık değil mi? Naylon,Bez ve kağıt pankartları uygun olmayan yerlere asarak çevre kirliliği yapmak Halka ve çevreye saygısızlık değimli? Saymakla bitmez! Oysa halkın oyunu… En çok gürültü yapana… En çok pankart asana… En çok çevreyi kirletene… En çok sesini yükseltene vermeyeceğini bal gibi biliyorlar. *** Üslup Nedir? Bir çağa… Bir ülkeye… Bir siyasetçiye… Bir sanatçıya, özgü görüş, duyuş, anlayışı çağın kendine özgü anlatış söyleyiş biçimi ve tarzıdır. Akkuyu’ya yapılacak olan Nükleer santrale karşı 22 Mayıs’ta Silifke de yürüyüş vardı ve bende katıldım. Atatürk meydanında yapılan konuşmalar sırasında 67 yaşında Akkuyu Büyük eceli den bir amca söz isteyip konuşma yaptı ve bildiklerini oradaki halkla paylaştı. Bu yaşlı amca siyasetçi değil belki ilk defa eline mikrofon aldı. Hiç bir siyasetçinin kullanamadığı bir üslup kullandı bu üslup o köylü amcaya yakıştı ve alkış aldı. Benim çok kıymetli ve değerli Mersinli,Silifkeli,Gülnarlı,Anamurlu hemşerilerim diye söze başladı ve devam etti tüylerim diken, diken oldu. Halk karşısında! Üslup budur… Saygı budur… Kültür budur... Siyasiler böyle amcalardan ders almalıdır. Yoksa seçim uğruna ve seçimi kazanmak uğruna bu gün meydanlarda istemeyerek, duyduklarımız tanık olduklarımız biz seçmenleri üzmüş ve hayretler içinde bırakmıştır bu söylemler ve bu üslupları. Bu Çağa… Bu Ülkeye… Bu Halka… Bu Millete… Bu siyasetçilere yakışmadı ve yakıştıramıyorum. Siyasetçilerimiz Halkın karşısına çıkıp Yahu diye söze başlayıp bir birlerine Alçak bunlar… Edepsiz bunlar… Ahlaksız bunlar diye söze devam ediyorlar. Benim kurtlarım… Senin Çakalların diyebiliyorlar. Kasetlerden ve kasetlerin özel mi genel mi olduğunu söylemeyi kendilerine yakıştırabiliyorlar. Birbirlerine suç atıp duruyorlar tam zamanı gelmişken bir soruda biz soralım. Bu kasetler doğruysa, genelse ve bu geneller suç ise evlilik dışı ilişkiler zina ise ki öyle bu kasetler birilerinin elindeyse neden mahkemeye gidilmiyor da meydanlarda konuşuluyor? Dinimizin bize haram ve yasak koyduğu zina bizim yasalarımızdan suç olmaktan neden ve hangi iktidar zamanında çıkarıldı? Ben biliyorum benden duymuş olmayın bence araştırın örgenin ve sizde saklı kalsın. *** Ulaştırma Bakanı güvenli internetin yasaklama değil, çocukları korumak için yapılan bir düzenleme olduğunu söyledi.Ailelerin, çocuklarıyla ilgili taşıdıkları endişeden dolayı Çocukları korumak görevimiz diye açıkladı. Aileler olarak çocuklarımız için internetten değil siyasetçilerin üsluplarından ve söylemlerinden daha çok endişeliyiz. Siyasilerin meydanlarda sınırsız ve limitsiz bir şekilde konuşmalarından dolayı artık çocuklarımızın bulunduğu ortamlarda ve Evimizde televizyonlarımızı açamıyoruz ve çocuklarımızı nasıl koruyacağımızı biliyoruz. Siyasiler meydanlarda saygı ve üsluplarını daha kendilerine yakışır bir üslup seçerlerse biz de çocuklarımızı televizyonlardan koruma ihtiyacı duymayız. *** ANAYASA MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir. MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır. Biz Anayasamızın bu değişmez maddelerine bağlıyız ve saygılıyız. Bu bağımızdan ve saygımızdan dolayı biz vatandaşların görevlerimiz , ödevlerimiz ve haklarımız var bunlardan biride seçme hakkımızdır. Hukuka, Demokrasiye saygımızdan dolayı biz sandığa gideceğiz yoksa bu meydanlardaki siyasilerin saygısızlıkları ve üsluplarından ve seçim yasalarındaki yüzde 10 baraj sisteminden doğan seçim adaletsizliğinden ve benim seçmediğim ve bana seçmem için seçilen vekilimi seçmek için sandığa gitmeye değmez . Dedik ya Anayasamıza bağlılığımız Hukuka ve Demokrasiye saygımız var. Bizim Anadolu topraklarımızda bu üsluplara yer yoktur bu topraklarda Mevlanalar,Bektaşiler,Yunuslar,Pir sultanlar,Karacaoğlanlar yaşamıştır. Bu kültürler bize bırakılan mirastır. Bizim siyasetçilerimiz bu mirasları ne zaman bitirdiler de bu durumlara düştüler anlamakta zorlanıyorum. *** Anadolu da dergah toplantıları sohbetler ve atışmalar bir kültürdü. Bu kültürü yaşayan ayrı dergah pirleri, bir gün sohbet ve atışma için bir dergahta toplanmışlar. Bu toplantıları bilen ve hiç gitmeyen bir kişi bir gün dergaha gider ve sohbeti katılır sonra bakar ki iki ayrı dergah mensuplarının kıyafetleri farklı birinin kıyafeti çok geniş ve uzun birininki ise dar ve kısa bu farkı merak eder ve sorar. Kıyafeti uzun ve geniş olana pirim sizin kıyafetinizin geniş ve uzun olmasının özelliği nedir bilmek isterim der. Evet, özel bir sebebi vardır. Çünkü biz insanların günahlarını, ayıplarını, kusurlarını örteriz. Başkaları görmesin diye üzerini kapatırız diye cevap verir. Bu cevaptan oldukça hoşnut olan adam ayni merakla bu kez Dar ve kısa elbisesi olana pirim Siz insanların günahları kusurlarını ve ayıplarını örtmez misiniz?Sizin kıyafetleriniz dar ve kısa der. Bizim geniş kıyafetlere ihtiyacımız yoktur. Çünkü biz insanların günahlarını, ayıplarını ve kusurlarını görmeyiz. Diye cevap verir. Şimdi bunlar bu Ana doluda bir kültür ve saygıdır bu değerler yok mu oldu? Ödlümü? ki bırak örtmeyi herkese duyurmak için meydanlara çıkıp bağırmayı bizim siyasetçilerimize yakıştıramıyorum. Bu ana doluda yaşanan ve bize miras olarak bırakılan bu değerleri yok sayamayız. Örneğin Mevlana’nın öğütlerini. *** MEVLANA'NIN YEDİ ÖGÜDÜ 1.Cömertlik ve yardim etmede akarsu gibi ol. 2.Şefkat ve merhamette güneş gibi ol. 3.Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol. 4.Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol. 5.Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol. 6.Hoşgörürlükte deniz gibi ol. 7.Ya olduğun gibi görün,ya göründü gün gibi ol. *** Siyasetçilerimizin bir birinde kusur aradıkları ve yakıştırdıkları bu günlerde Mevlanalın öğütlerinden 3.Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol. Öğüdü bu günlerde en çok bilmeleri ve uymaları gereken bir öğüttür. Hoşgörü sahibi Mevlana’nın bize bıraktığı bu öğütlerini Tüm siyasetçilerimiz meydanlara çıkmadan önce okumaları ve bu öğütlere bağlı kalmaları halinde… Söylemlerin halka daha saygılı… Üsluplarının Bu Çağa, Bu Ülkeye Bu Millete Bu Siyasilere daha yakışır üsluplar olacağını düşünüyorum. Bu saygı ve bu üsluplar hayalimiz değildi gerçek oldu. Bu haber 2026 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
|
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |
||||||||||
.jpeg)
