• Anasayfa
• Güncel Haberler
• Politika Haberleri
• Kazancı Belediyesi
• Dernek Haberleri
• Tarım / Hayvancılık
• Özel Haber Arşivi
  • 2014-Ermenek KömürOcağı Kazası
  • 2015-Genel Seçimleri
  • 2014-Kazancı Yerel Seçimleri
• Duyurular ve Kutlama Mesajları
• Kazancı Kasabası Hakkında
  • Vafat Edenler
  • Nişanlar / Düğünler
  • Yemeklerimiz
  • Maniler / Deyimler / Ağıtlar
  • Kutlama / Festival / Etkinlikler
  • Tarih/Kültür/Geleneklerimiz
  • Kişiler/Olaylar/Hikayelerimiz
  • Şiirlerimiz / Şairlerimiz
  • 2009-Sami Tunca Yarışma Şiirleri
  • İbrahim Şahin Şiirleri
• Sitemiz Hakkında

ANKET

Tüm Anketler

Değerli yazarımız, Naci Sözen’in Uluköy üzerine bulduğu yazılı belge bizim için geçmişe ışık yutacak bir belge olacaktır. Bu konuda gerekli açıklamayı Naci Bey, yapacaktır. Ben sadece neden Kazancı değil de Uluköy olduğunun bir ön açıklamasını belirtmekle yetineceğim.

Uluköy belgesi önemli ve ilk belge niteliğini taşıyacaktır. Çünkü geçmişimizi yansıtan belgeler Araştırmacı yazarlarımızdan Kamil İLİSU ve Halit BARDAKÇI’NIN araştırmalarına dayalıdır. Bu iki yazarımızın araştırmaları Ermenek’e yerleşen en eski Karaman Oğlu soyunu yansıtmaktadır. Bu araştırmalarda kazancıya ait bilgiler dip not niteliğindedir.

Akmanastır (Gökçekent), Sarmazı’nın ( Sarıvadi) bölgeye bizden önce yerleştikleri bu iki köyün köklü medrese eğitimi nedeni ile sarayın üst düzeyine kadar görevli gönderdikleri, aldıkları eğitim nedeni ile yazılı belge oluşturdukları bilinir. Hemen hemen her evde bir soy kütüğü belgesi bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi Saraydan alınan bir Soy kütüğü belgesinin güncelleştirerek Van Yüzüncü yıl Öğretim görevlerinden Abdullah Dikici tarafından geçen yıl Türkçeye çevrisi yapılmıştır. Ben bu eserin eski yazılmış biçimini yüzeysel olarak inceledim. Tarihin 1200’lü yıllara kadar indiğini gördüm. Son tarih olarak da 1960 yıllara geldiğini gördüm. Sonradan yaptığım görüşmelerde şu anda yaşayanların da eklendiğini öğrendim.

Kazancı olarak geliş tarihimizin o kadar eskiye dayanmadığı, şu an yaşayan büyüklerimizin bile geçmişi ilk gelen kişiye kadar dayandırdıkları bir kuşkuyu doğrular niteliktedir. Bu kuşku; göçebe hayatı yaşayanların düzenli vergi vermedikleri, düzenli vergi almak için bunlara yerleşme zorunluluğu getirildiği 1826 yılında Adana’da Hızır Paşa’ya Tokat Aydın yöresinden toplanan insanların beşer kişilik gruplar halinde Aydın bölgesinin Akdenizin Batısından Tokat yöresinden gelenleri Doğudan (SİLİFKEDEN) Toroslar’a dağıtıldığı bilgisi Meydan Lourusse’ta yer almaktadır. Kişi ismi belirtilmediği için ihtimaller üzerine değerlendirilmektedir.

Kazancı’ya ilk gelen kişilerden biri şu andaki Keyvanlar sülalesinin atası; Hacı Süleymandır. Hacı Süleyman’ın göç tayfası, göç esnasında Silifke’de yemek molası vermek ister. Hacı Süleyman, fazla zaman Kaybetmemek yola devam etmek ister. Bunun için ‘’Tuluktaki pekmeze ekmeği doğrayıp kaynatın der. Yapılan yemeği beğenir bunun üzerine ne güzel kervan helvası olmuş der. Sülale bir süre Kervan Sülalesi olarak anılır. Helva da kervan helvası. Sonra da Keyvanlar sülalesi ve Keyvan helvası olarak söylenir.

Sülalenin İlk kişişi: Hacı Süleyman, Gara Mehmet, Kervan Hasan, Keyvan  Veli, Keyvan Veli’den sonra: Küçük Hasan, Büyük Hasan onlardan; Tat İbrahim, Topal Mehmet, Güdük Mehmet, Tahir, Fahri, Eyüp. Devamı şu an yaşayan Atay soy imini taşıyan kişiler.

Hacı Süleyman’ın 1867Yılı’nda oğlu Gara Mehmet’e verdiği tapu bulunmaktadır. Hacı Süleyman’ın da belli bir yaşta geldiği hesaba katılırsa 1826 olayını doğrular niteliktedir.

Kervanlar (Keyvanlar)  gelenlerden nüfus gücü, güç üstünlüğü nedeni ile yönetimi ellerinde tutmuşlardır. 1900 Yılına kadar Kervan Hasan, yönetimi elinde tutar. 1900 Yılı’nda Keyvan Veli yönetimi babasından alarak 36 yıl muhtarlık yapar. Dolayısı ile yönetim merkezi olan Uluköy’ün oluşu bahsettiğim belgenin gerekçesidir. Muhtarlık Hacı Muhtar’a geçtikten sonra Kazancı’nın Muhtarlık merkezi Merkez Mahalle olur.

Kaynak: yazılı kaynak; Meydan Loursse, Sözlü kaynak; İzzet AY, Çolak Hasan, Abdulah DiKİCİ’nin yapmış olduğu çalışmalar. 

HABER ARA