Kazancı Haber (.Bir haberden daha fazlası.)
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORUM

EN ÇOK OKUNANLAR

ANKET

Alanya İl olursa Kazancı bağlansın mı




Tüm Anketler

Kazancılı Yalnız Nineler -3

Kazancılı Yalnız Nineler -3

Tarih 16 Aralık 2022, 22:33 Editör Kazancı Haber

Kazancılı, nur yüzlü ve tatlı sözlü, hayatın her türlü çilelerini çekmiş, yaşlı ninelerimiz (Garılar) anısına, özet bilgiler sunmaya devam ediyoruz.

SÜTTÜK GARI : Süttük Garı, Yukarı mahalleye, Merkez (Aşağı) mahalleli Tekavitler sülalesinden gelin gitmiş olan ninemizdir. Bizim çocukluğumuzda, bir kaç basamak merdüvenle çıkılan tek odalı bir evde yaşıyordu.

Ninemiz, mahallede Kenan lakabıyla bilinen Mustafa Koşar emminin annesiydi. Bir çok konuda bilgi ve tecrübe sahibi olan ninemiz, ömrünün büyük bölümünü topluma hizmetle geçirmiştir.

Ninemizin esas tecrübesi doğum yaptırma konusunda olup, tüm Kazancılı için sanki atanmış bir doğum ebesi gibi görev yapmıştır. Bu özelliğiyle çevrede büyük bir üne sahip olan ninemiz yüzlerce Kazancılı çocuğun “Ebesi” oluyordu.

Doğumların sıklıkla yaşandığı günlerde, ninemiz evden eve doğum için mekik dokurmuş. Hatta, 1939 yılında, merkez mahallede aynı akşam sancılanan iki kadın için doğuma çağırmışlar. Ninemiz, bu durum karşısında şaşkınlıkla içinde “şimdi ben bu kadının hangisine gideyim” diye dert yanarak sokakta koşuyormuş. Her iki doğumu sırayla gerçekleştiren ninemizin eline aynı gece doğan çocuklar Sülüklerden Mehmet Çetin ve Tatlardan Hacı Demircan olmuş.

NİSE GARII ;
Merkez mahalle, Tekavitler (Akdağ ve Ceylan) sülalesinden Uluköy mahallesine gelin gitmiş bir ninemizdir. Uluköylü Yağır Dede ismiyle bilinen kişinin eşidir. Uzun yıllar yalnız yaşadığı bilinmektedir.

ÜMMÜ GARI:
Merkez mahalleli Gözeller sülalesinden Uluköy mahallesine gelin gitmiş bir ninemizdir. Keyvanlar sülalesinden Ahmet (Atay) isimli kişinin eşidir. Aynı zamanda, merkezden Gilik Ayşe Garının kardeşi olduğunu öğrendik.

ADİKE GARI:
Merkez mahallede yaşamış olan ninemiz, merhum Ali Efendi Hacı ve Divatyalı Mehmet emmilerin annesidir. Ninemiz, Ermenk’e gelin gitmiş ve bir bebeği olmuş, bir kış günü köye getirilmesi için atlarla bir iki kişi görevlendirilmiştir. Ekip Adike kadını kundaklı bebeği kucağında ata bindirmiş ve Ala Köprüden geçerek Kazancıya gelmek üzere yola çıkmıştır.

Yolculuk ilerledikçe kar yağışı artmış ve hava oldukça soğumuş. Kazancı Derekahve yakınlarına gelindiğinde yollar bile kapanmış ve ekip güçlükle köye gelmiştir. Bir de bakarlar ki Adike kadının kucağındaki bebek yok. Hareketsiz ve sürekli kar, tipi ve rüzgara maruz kalan kadın yarı donmuş hale gelmiş ve bebeğinin kucağından kayıp yere düşmesini fark etmemiştir. Anlatılanlara göre, bebeği aramak için bir ekip yola çıkarılır. Kar üzerindeki izler henüz kapanmamıştır. Bebek yakın bir mesafede düşmüşse izlerden bulunabilecektir.

Yol arama ekibi kenardan bakarak ilerleyerek Hacı Sofuların değirmeni üzerinde geldiklerinde karlar üzerinden bir izi aşağıya doğru sürüp gittiğini görür. Bir umutla biri bu izi takip ederek dik yamaçtan aşağıya doğru karlar üzerinden iner.

Arık seviyesine geldiğinde bebeğin kundağında kar üzerinde yattığını gözlerinin “melil melil ve aval aval” etrafa (korku ve çaresizlik içinde) baktığını görür. Bebeği süratle yola çıkarıp köye getirirler ve kurtulmasını sağlarlar. Neticede, bu olay da diğer bazı inanılmaz olaylar gibi “inanılmaz ama gerçek” niteliğinde yaşanmışlıklar arasında yerini alır.

MULUMULULU GARI :
İsminden (lakabından) anlaşıldığına gibi, Ermenek’in en uzak dağ köylerinden biri olan Mulumulu köyünden Kazancı merkez mahalleye gelin gelmiş bir ninemizdir. Merhum Hamdi Dedenin (Bülbül) anası olduğunu öğrendik. Aynı aileden olan Hazemi Garı isimli bir ninemizin de yaşamış olduğunu, bu ninenin Hamdi Bülbül dedenin halası olduğunu da öğrendik.

SULTAN GARI :
Merkez mahalleli Tekavitler sülalesinin geçmişinde yaşamış olan Gara Havva Garının kızı, merhum Hidayet Akdağ’ın ablasıdır. Şahasanlardan Hüseyin ile evlenmiş, sonra ayrılmış, kalan hayatını, selvi söğütlü çeşmenin arkasında bulunan iki katlı evin birinci katında yalnız yaşayarak geçirmiştir.

Bu iki katlı küçük evin tek odalı üst katında ise Yukarı Mahalleden Tekavitlere gelin gelen Kibirli Ayşası Garı yaşarmış. Ninemizin bu evlilikten bir kızı olmuş, kocası ölünce vefatına kadar yalnız yaşamıştır.

MUTLU ISMAĞAN GARI:
Ninemizin lakabından anlaşılacağına göre Mut yöresinden Bucak mahallesine (Koç ailesine) gelin gelmiştir. Mahalle diline Mutlum Garı ismiyle anılırmış. Bu mahalleden Yeşil Mehmet emminin ansı olan ninemiz çalışkan ve kanaatkar bir kadın olmasının yanında gürültülü bir komşu olmasıyla anılıyordu.

Komşuları ve ev halkıyla konuşmalarında sesi etrafı inletirmiş. Hatta, evindeki eşyalar, hayvanlar ve yaşadığı olaylar konusunda sesli düşünür adeta kavga eder gibi yüksek sesle konuşurmuş. Merkez mahalleden konuştuğum bir tanıyanı, bu ninemizin evine yakın bir bahçeleri varmış. Bahçeye çalışmaya gittiklerinde akşama kadar Mutlum Garının sesini dinlemekten kulaklarının şiştiğini anlatmıştır.

Bu ninemizin oğlu olan Yeşil Mehmet emmi ile Ankara’da torununun düğününde yaptığımız sohbette, “çok ihtiyaçlı (fakir) bir aile olduklarını, annelerinin bulup-buluşturup kendilerini aç bırakmadan büyüttüğünü” anlatmıştı.

Kendisinin genç yaşta evlendiğinde, karısının ailesinin de ihtiyaçlı olduğunu, bir odalık eve sığındıklarını, evlerinde, sadece, bir bakır tencere, bakır sağan (tabak), iki ağaç kaşık, bir takım kılıf yatak (döşek, yorgan ve yastık) çeyizleri olduğunu anlatmıştır. Zaman içinde çobanlığa başlamış ve karınları rahat doyuyormuş. Anasına mutlu, varlıklı günler sağlayamadan vefat ettiğini anlatmıştır.

Bu sohbeti yaptığımız günlerde oğlu Kazım Abimiz (Koç) Ankara ilinin en zengin insanlarından biriydi. Kızından torunu düğününde buluşmuştuk. Bu sohbetle, insanların, kısa hayatlarında, yokluğu, varlığı ve zenginliği yaşayabileceğini anlamış oluyorduk.

Sonunda, bu ninemiz de, veda günü geldi ve Hakka yürüyerek, acılarıyla, anılarıyla ve sırlarıyla birlikte sonsuzluğa göçüp gitti.

EMİROĞLU AYŞASI (Aydın) (Türbeseki Mah. 1908-1995) Beyi İbrahim Aydın Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk’ün emir eridir. Kendisi İzmir’de devriye gezerken evin birinden üzerine kaynar su dökülür. Gözü hasar alır.

Savaş sonrası köyüne döndüğünde savaşta çok yıprandığını çok yaşamayacağını söyler. Dediği gibi çok yaşamaz 1940 yılında ölür. Öldüğünde en büyük çocuğu15, en küçüğü 6 aylıktır. Emiroğlu Ayşası 55 yıl beş çocuğuyla hayat mücadelesi verir.

Tüm Yalnız Ninelerimize Allah’dan sonsuz rahmetler dileriz. Mekanları cennet olsun.
(Devam Edecek…)
Yazan-Derleyen : Av. Naci SÖZEN , 06 Aralık 2022

Bu haber 316 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Kişiler/Olaylar/Hikayelerimiz

Kazalarda Kaybettiğimiz Ögretmenlerimiz.

Kazalarda Kaybettiğimiz Ögretmenlerimiz. Kazancı'nın ilk yetiştiği öğretmenlerimizden genç yaşta hayatını kaybedenler.

KUŞLARIN GETİRDİĞİ ÖLÜM HABERİ

KUŞLARIN GETİRDİĞİ ÖLÜM HABERİ Trafik Kazasında hayatını kaybeden Abdulah ERDEM
Demokrasi Kazansın01 Nisan 2024

HABER ARA


Gelişmiş Arama

© 1999 - 2025 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. Ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi