• Anasayfa
• Güncel Haberler
• Politika Haberleri
• Kazancı Belediyesi
• Dernek Haberleri
• Tarım / Hayvancılık
• Özel Haber Arşivi
  • 2014-Ermenek KömürOcağı Kazası
  • 2015-Genel Seçimleri
  • 2014-Kazancı Yerel Seçimleri
• Duyurular ve Kutlama Mesajları
• Kazancı Kasabası Hakkında
  • Vafat Edenler
  • Nişanlar / Düğünler
  • Yemeklerimiz
  • Maniler / Deyimler / Ağıtlar
  • Kutlama / Festival / Etkinlikler
  • Tarih/Kültür/Geleneklerimiz
  • Kişiler/Olaylar/Hikayelerimiz
  • Şiirlerimiz / Şairlerimiz
  • 2009-Sami Tunca Yarışma Şiirleri
  • İbrahim Şahin Şiirleri
• Sitemiz Hakkında

ANKET

Tüm Anketler

(Beni Böyle Biliniz )

Kazancılı Eğitim Öncülerinden Sayın Sami TUNCA, benim, 1959 yılında, ilkokul 2. sınıfta öğretmenimdi. Okulumuz, şimdiki, Kazancı Merkez Mahalle camisinin karşısında bulunan parktaydı. Kazancılılar tarafından, uzun yıllar önce,  imece usulüyle yapılmış olan bu iki katlı okul, taş yapı, çatılı ve oluklu kiremitliydi. Birinci sınıfı Sarıvadi köyünden öğretmen Sayın Mehmet SOYDEMİR'de okumuş, harflerden kelimelere, kelimelerden cümlelere ulaşarak ve okur-yazar, hesaptan (matematik) anlar niteliğine kavuşmuş olarak okuluma gittiğim ilk gün, 2. sınıflara, binanın batı cephesinde,  güneyden kuzeye uzanan büyük sınıfın ayrıldığını ve 3. sınıflarla birlikte aynı odayı paylaşacağımızı öğreniyordum. Serin bir sonbahar sabahı, sınıfıma girdiğimde, herkes bir tarafa koşuşuyor, kargaşa ve bağrışlardan yayılan uğultu sınıfı inletiyordu. Bu sırada, " oturun yerlerinize " diye gürleyen bir ses duyuldu. Bu ses, okulumuza yeni atanan ve bizim sınıfı okutacak olan Öğretmenimiz Sami TUNCA'nın sesiydi. 1959 yılının bu sonbahar sabahında başlayan tanışıklığım, son görüştüğüm ve en kısa zamanda tekrar görüşmek, geçmişe ait anılarından geniş derlemeler yapmak konusunda anlaşarak ayrıldığımız 2008 yılına kadar, yaklaşık 40 yıl sürmüştür.

Bu yazı dizimizde, muhterem öğretmenimizin, yazıları ile şiirlerine de yansımış olan, hayat felsefesi, eğitim mücadelesi, geleceğe yönelik umutları ve bizlere tavsiyeleri dahil olmak üzere, bir çok konuda kısa kesitler vermeye çalışacağız. Kendisini anlatmaya başlarken, "karakterimi anlatan şiirimdir" notunu düştüğü şu satırlara yer vermem gerekiyor.

            . Yaşamak istiyorum, bu dünyada, alnım ak....

            . Allah'ım, beni yaşatma, kötüysem, hemen yak......

Eğitimci Sami TUNCA, Kazancı ve Kazancılılar için birçok konuda " İlklerin Adamı" olmuş ve topluma öncülük etmeyi hep sürdürmüştür. Bu ilkleri, sırası geldikçe yazılarımızda anlatacağız. Aslında, bizler, öğretmenimizi ilk gördüğümüz 1959 yılından öncesi, kendisinin varlığını biliyorduk. Çünkü, çocukluğumuzda, aşağılardaki (sulanan arazilere aşağı denirdi) tarlalarımıza gidip gelirken, Türbe mezarlığının kenarında ve doğu tarafında, yola yakın bir mezar dikkatimizi çekerdi. Taş yapı mezarların arasında, değişik şekilde ve beton atılarak yapılmış, ön cephesinde resim bulunan bu mezarı, uzaklarda (ötesi) öğretmen olan bir köylünün, babası için yaptırdığını büyüklerimizden dinlemiştik.

Mezarlığın kenarından geçtikce, bu farklı mezarı diğer mezarlarla kıyaslayarak, okumuşluğun ve memur olarak maaşa bağlanmışlığın fark yarattığını, bu farkın mezar yapımına bile yansımış olduğunu düşünür, okumanın ve adam olmanın önemini kafamda şekillendirmeye çalışırdım. Yıllar sonra, hocamızın kitaplarından öğrendiğimize göre, bu fiyakalı mezar, babası Veli oğlu Gazi Hasan ALİ'nin mezarıdır. Baba Hasan ALİ, sıhhiye çavuşu olarak katıldığı Şam 2. Kolordu’da, Umman Fırkası, 73. Alay, 3. Bölük, 7. neferidir. 27.08.335 (1919) tarihli ve 293 nolu rapora göre, sol gözünü kaybetmiş, 5. dereceden tekavüt (emekli gazi) edilmiştir. Komutanları, Mustafa Kemal, Enver Paşa ve Ali İhsan SABİŞ'tir. 

Köyüne gazi olarak dönen Hasan Ali, 1928 yılında doğan oğluna, çok sevdiği, Kazancılının ilk öğretmeni olarak 1924–1948 yıllarında görev yapmış olan Ermenekli Merhum Sami ÖZTAŞ'ın adını vermiş ve okuyarak öğretmen olmasını vasiyet etmiştir. Daha, 6 yaşlarındayken, aniden hastalanan babası, kısa süre içinde vefat etmiş ve diğer kardeşleriyle birlikte, kıtlık ve bunalım yıllarında yetim kalmıştır. Tüm bu zorluklara rağmen, eğitim için çocuk yaşında ve yetim haliyle yollara düşen Sami TUNCA, zoru başararak öğretmen olduğunu ve babasının vasiyetini yerine getirdiğini, anılarında gururla anlatmıştır.

Öğretmenim Sami TUNCA, " Beni Böyle Biliniz "  isimli şiirinde,

Bizde bir gün gideceğiz,

Ağlamak yok, güleceğiz..

Muhakkak ki, öleceğiz,

Gerçek, inan, dediklerim....

Diyerek, her canlının doğması nasıl bir başlangıç sayılıyorsa, bir zaman gelip ölmesi de o kadar normal bir sonuç sayılacağı gerçeğine vurgu yapmaktadır.  İlkokul 2. sınıf günlerimi ve öğretmenim Sayın  Sami TUNCA'yı anlatmaya devam edeceğim......(Devam edecek.......)

Yazan: Av. Naci SÖZEN,  20.02.2010 / ANKARA - hukukcu_70@hotmail.com

HABER ARA

-- Tüm Kategoriler -- Güncel Haberler Politika Haberleri Kazancı Belediyesi Dernek Haberleri Tarım / Hayvancılık Özel Haber Arşivi —  2014-Ermenek KömürOcağı Kazası —  2015-Genel Seçimleri —  2014-Kazancı Yerel Seçimleri Duyurular ve Kutlama Mesajları Kazancı Kasabası Hakkında —  Vafat Edenler —  Nişanlar / Düğünler —  Yemeklerimiz —  Maniler / Deyimler / Ağıtlar —  Kutlama / Festival / Etkinlikler —  Tarih/Kültür/Geleneklerimiz —  Kişiler/Olaylar/Hikayelerimiz —  Şiirlerimiz / Şairlerimiz ——  İbrahim Şahin Şiirleri ——  2009-Sami Tunca Yarışma Şiirleri Sitemiz Hakkında Gelişmiş Arama