Kazancı Haber (.Bir haberden daha fazlası.)
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORUM

EN ÇOK OKUNANLAR

ANKET

Alanya İl olursa Kazancı bağlansın mı




Tüm Anketler

Atatürk'e İlham Veren Ermenekli Kız

Atatürk'e İlham Veren Ermenekli Kız

Tarih 26 Nisan 2022, 07:18 Editör İbrahim Şahin

Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ e “23 Nisan Ulusal Egemenlik çocuk bayramı” Fikrini (ilhamını) Cumhuriyetimizin ilanından önce( 1922 yılı ) Konya’ da 8 yaşında, 2. Sınıf Ermenekli Hüseyin Sıtkı Gür’ün kızı, Nuriye Gür vermiştir.


MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’E İLHAM VEREN ERMENEK’Lİ KIZ NURİYE GÜR  
  Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ e   “23 Nisan Ulusal Egemenlik çocuk bayramı” Fikrini  (ilhamını) Cumhuriyetimizin ilanından önce( 1922 yılı ) Konya’ da  8  yaşında, 2. Sınıf Ermenekli Hüseyin  Sıtkı Gür’ün  kızı, Nuriye Gür  vermiştir. 
    Gazeteci, Araştırmacı yazar Mustafa ERTAŞ, yaptığı araştırmalar da bugün Konya’da oturan, “Gür ailesinden” ziraat yüksek mühendisi Remzi GÜR kabileleri ile ilgili şu bilgileri sunar. 
1922’de Atatürk’e Konya’daki Mevlana Türbesi’ne yakın Şems Okulu’nda çiçek sunan Ermenekli 8 yaşında 2. Sınıfta olan Atatürk’ün kucağına aldığı Mustafa Kemal’e 23 Nisan Çocuk Bayramı için ilham veren Nuriye Gür 
“Soyadı kanunu  çıkmadan önce, bizim kabileye “ Beyler sülalesi “ dendiğini büyüklerimiz ve babam bizlere  anlatırdı Babam  Ata  GÜR 1900 doğumlu, (öğretmen) dir. Dedem, Hacı Remzi GÜR, emmim, babamın kardeşi, Vefa  GÜR (öğretmen), Sinan GÜR, Hakim, Vefa  GÜR’ ün evlatları: Şükran GÜR, (öğretmen), kardeşi, Ermenek’e ilk sinemayı getiren, İstanbul da “Erçev Vakfında görev alan rahmetli İlhan GÜR. Ermenek’te otel Müdürü, Ata GÜR, Remzi GÜR’ ün kardeşinin oğludur.  Ziraat Mühendisi Remzi, GÜR, açıklamalarına şöyle devam eder. Ermenek’te Güllük mahallesinde otururuz. 1922 yılında Konya’ya bağlı olan Ermenek, yeni “ İl” olan Karaman’a 1990 yılında bağlanmıştır.” der.          Ermenekli Nuriye Gür’ün babası, HüseyinSıtkı  Ermenek’te “Beyler” sülalesindendir, Soyadı kanunu çıktıktan sonra, “Beyler sülalesi “ GÜR”  soyadını  almışlardır. 
****************************** 
Hüseyin Sıtkı “ Gür” hakkındaki  kaynak. Aynen şunları yazar.  
TÜRKİYE  CUMHURİYETİ KURUCULARI: BİRİNCİ DÖNEM BÜYÜK MİLLET MECLİSİ: 
(338)  Millet Meclisi  Millet vekili. Birinci döem kurucu kurucu millet vekili s. 22 
Amasya Tamimi: “MİLLETİN KADERİNİ,YİNE MİLLETİN AZMİ VE KARARI KURTARACAKTIR”  
Kaynak:Tüürkiye Cumhuriyeti’nin kurucuları: Hazırlayan attila Köymen PTT Genel Müdürlüğü armağanıdır. 
                                      T. SITKI-GÜR 
T. Sıtkı  GÜR, Doğum: 1875, Ermenek, doğumludur. Baba adı: Abdullah, annesinin adı Fatma dır.  Osmanlı Devleti.    (76 ) yaşında, Milletvekili, Hüseyin Sıtkı GÜR  Karaman İli’nin ( Ermenek İlçesi ) (ö. 20 Ağustos 1951) Türk siyasetçi, Bidayet mahkemeleri ceza dairesi başkanlığı, savcılık, Ağır ceza mahkemesi  Başkanlığı, İstinaf Mahkemesi üyeliği, T. B. M. M.1.Dönem  Malatya Milletvekilliği yapmıştır. Az düzeyde Bulgarca bilmektedir. Evli iki çocuk babasıdır.( 1 )” 
     T. Sıtkı Gür 1915 Osmanlı Devleti döneminde Tokat Baş saçısı iken, kuvvayi   Milliyeye   katılarak, Atatürk’ün, yanında yer alır. O buhranlı günlerde Türkiye’nin geleceği için hiçbir fedakarlıktan çekinmez. Bu nedenle Hüseyin Sıtkı Gür için Padişah ölüm fermanı çıkarır. Hüseyin Sıtkı Gür, ülkemizin kurtuluş mücadelesi verdiği yıllarda dünyaya gözlerini açan, yeni doğan kızına NURİYE adını verir.  
    T. Sıtkı Gür’ün kızı Nuriye Gür büyür. Dört yabancı dil  bilen  Reşat (İdil) )  ile evlenince  (İDİL)  soyadını alır. Nuriye, GÜR  ( İDİL) olur. T. B. M. M. ‘nin 1. Kurucu Milletvekillerinden babası Ermenek’ li  Hüseyin Sıtkı Gür’ün kızı  Nuriye İDİL, Uzun yıllar okul  kitaplarında yer alan  sekiz yaşında, ikinci sınıf öğrencisi  iken Atatürk  ile çekilen  fotoğrafını, anılarını, 2012 yılında  Anadolu  Ajansı  muhabirine şöyle dile getirir. 
İzmir’in Urla İlçesindeki yaşlı bakım merkezinde son olarak, İzmir Büyükşehir belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na  102  yıllık çınar, Atatürk’le olan o   fotoğrafın öyküsünü bir kez daha anlatır.              
“Fotoğraf çekildiği gün okuldaydım. İkinci sınıftaydım. Atatürk   Konya  Mevlana Türbesi’ne  yakın bir yerde olan ŞEMS, İsimli  güzel okulumuza geldi. 1922 senesiydi.  Yengem ve dayılarım benim için şapka yaptırmışlardı. Atatürk geldiğinde o şapkayı başıma giymiştim.  Öğretmenlerim Atatürk’e götürmem için bana bir buket çiçek verdiler. Yanına gittim. Çok heyecanlıydım, çiçekleri taktim ettim. 
Mustafa KEMAL, bana kimin kızı olduğumu sordu. Türkiye Cumhuriyeti’nin  birinci dönem kurucu milletvekili Ermenekli Hüseyin  Sıtkı GÜR’ün  kızıyım” dedim.  Sevinçle beni kucağına alarak “Aferin ilk şapkayı giyen kadın sen oldun. Arkadaşlarını, çocukları,  okulunu seviyor musun? “  diye sordu. “Çok seviyorum Paşam dedim.” Bir isteğin var mı” dedi. 
“Çocukların da bir bayramı olsa“ deyince. Atatürk de “Kurtuluş savaşından  sonra, her sene dünyanın her yerinden çocukları davet edelim, birlikte oynayın, kaynaşın” dedi. 23 Nisan Çocuk Bayramı’nın oluşumunda benim Atatürk ile olan bu diyaloğumun da payı olmasının sevinç ve gururunu yaşıyorum. “  der. 
Konya’da Şems İlkokulu’nun ikinci sınıf öğrencisi Nuriye Gür (İdil) 
Mustafa Kemal Paşa’ya çiçek sunduğu yıl 1922 
  
Nuriye GÜR (İDİL), Atatürk’ün o fotoğrafı daha sonra Konya’ya kendisine hediye olarak gönderdiğini anlatarak, “Fotoğraf çekilirken Atatürk’ün yanında  olduğumdan çok heyecanlıydım, zangır  zangır  titriyordum. Atatürk öyle bir adamdı ki gözlerine bakamazdınız. Projektör gibi gözleriyle içinizi okuyan çok yakışıklı, çok güzel bir adamdı.  Sesi gayet mülayim, otoriter bir asker sesi değil, tatlı bir sesi vardı” diye konuştu. 
Atatürk, Babasının da Kocasının da hayatını değiştirmiş. Nuriye Gür (İdil), babası Hüseyin Sıtkı Gür’ün, 1915’te Osmanlı Tokat Başsavcısı iken, Kuvayı Milliyecilere katıldığını, yaptığı eylemler nedeniyle hakkında ölüm fermanı çıkarıldığını kaydetti. Çok küçük olmasına karşın yaşadıklarını iyi hatırladığını belirten İdil, şöyle konuştu: 
“Konya’daydık. Bir gün evimize üç adam geldi, ellerinde bir kağıt vardı. Babamın yüzünü tanımıyorlardı. Evimize geldiklerinde ev halkı bir yandan adamları oyalarken rahmetli anneannem babamı evin bodrumunda bir yer yatağına yatırıp üzerini örttü. Evde iki dayım vardı. Biri avukat, diğeri de doktordu. Görevlilerin aramaları sonucunda babam bodrumda bulundu. Doktor olan dayım kendini tanıtarak “Bana köyden hastalar gelir, çok ağır olanlara ben ilaç verir yatırırım, iyileştiklerinde evlerine yollarım. Bu adam da bu hastalardan biri” diyerek babamın hayatını kurtardı. 
Nuriye Gür (İDİL ), Atatürk’ün İstiklal Madalyası sahibi babasına, üzerinde “Arkadaşım Sıtkı Gür’e hediyem” yazılı silahı TBMM’de olduğunu belirtti. 
Eşi Reşat İDİL’in de  Atatürk’ün yaşamını değiştirdiği insanlardan biri olduğunu anlatan İdil, Atatürk’ün 4 dil bilen Ziraat Fakültesi mezunu eşini, bağcılık konusunda ihtisas ve araştırma yapması için ABD’ye gönderdiğini söyledi. 
Eşinin ABD Berkeley Üniversitesi’nde üç sene üzümcülük eğitimi aldıktan sonra Manisa’da büyük bir bataklığı kurutup üzerine Türkiye’nin en büyük fidanlığını kurduğunu ifade eden İdil, “Atatürk eşimin de hayatını değiştirdi. Aldığı eğitim ile kocam Ege’ye üzümcülüğü getirdi. Vaktiyle üzümcülük, Anadolu’da Rumların elindeymiş. Savaş sonrası onların Türkiye’yi terk  etmeleri ile kaybolan üzümcülüğün yeniden hayata geçmesini, Atatürk’ün verdiği olanaklarla kocam sağladı” dedi. 
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’e 23 Nisan’ı çocuklara armağan etme konusunda ilham kaynağı olan T.B.M.M.’nin kurucu milletvekillerinden Ermenekli Hüseyin Sıtkı Gür’ün kızı Nuriye Gür (İdil)  İzmir’in  Urla  ilçesi’ nde yaşamını sürdürdüğü yaşlı bakım merkezinde 2013 yılı, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu T.B.M.M.de Malatya Millet vekilliği yapan HÜSEYİN Sıtkı Gür’ün kızı olan Nuriye Gür’ü 102 yaşında kendisini İzmir’de tedavi gördüğü hastanede ziyaret etmiştir. 
Nuriye Gür (İdil),İzmir’in Urla ilçesindeki yaşlı bakım merkezinde    rahatsızlandıktan sonra, Ege Sağlık hastanesine kaldırılmış, burada zatürre teşhisiyle tedavi gören Nuriye Gür (idil) 2013 yılı hayatını kaybetmiştir. 
T.B.M.M.’nin Millet vekillerinden Savcı T. Sıtkı Gür ‘ün kızı olan Nuriye Gür, İdil, uzun yıllar okul kitaplarında yer alan ve bir çok yerde yayınlanan, fotoğrafı, Atatürk’, manevi kızı, Ermenekli, Konya’da oturan Nuriye Gür’e hediye  olarak gönderdiğini, 2013 yılı ziyaretine gelen İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na da açıkladı.  Yaşamını sürdürdüğü İzmir’in Urla İlçesindeki yaşlı bakım merkezin de son olarak, İzmir Büyük Şehir belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu  102 yıllık çınar, Nuriye Gür’ (İdil) ziyaret etmiştir. 
  
Konya da ki Şems okulunda Atatürk’e çiçek sunan Ermenekli Nuriye Gür’ün 
Yaşamında  son yılları 
Kaynak: (1) “TBMM Albümü”.  tbmm.gov.tr. 31 Ekim 2012,11 NİSAN 2015, tarihinde,kaynağından,arşivlendi. 
(ALINTIDIR ) 
***********************************************
 
 
Bu coşkulu 23 Nisan Bayramımızı kutlarken, bu Milli bayramımızın  hemen ertesinde yaşayacağımız “ 24 Nisan”  sözde soykırım yalanların  efendisi olan  gününün önemi nedir ? Bizim yakın tarihimizle ilgili olarak önemli olan “ 24 Nisan “ günü, Ermeniler tarafından, Anadolu’da isyan çıkararak Osmanlı Ordusu’nu arkadan vuran, düşmanlarla işbirliği yapan, halkımızı katleden  ve sonrasında, başarısızlığa uğradıklarında, geleceğe yatırım olsun diye  SÖZDE  “ SOYKIRIM GÜNÜ “ olarak seçilen, bir asırdan beri sürekli canlı tutulan ve dünya çapında yayılarak bir çok ülkenin kanunlarına girmesi ve meydanlarına anıtlar dikilmesi gibi önemli aşamalar kazandırılan bir gündür. Bizim için bir stres ve kabus  günüdür. 
  
Her yıl olduğu gibi, bu yılda, 24 Nisan yaklaşırken ABD meclislerinde sözde soykırım gününü tanıma konusunda bir teklif görüşüldü ve kabul edildi. ABD Başkanı Obama’nın 24 Nisan günü yapacağı konuşmada, soykırım kavramını kullanacak mı? Yoksa en kötü gün, trajedi gibi kaçamak kelimeler mi kullanacak?  Obama’nın ilk seçim sürecinde Ermeni oylarını almak için soykırım gününü tanıma sözü verdiğini de biliyoruz. 
  
Tarihimizi bilmediğimiz, okuma alışkanlığımızın az olduğu ve hafızamızın zayıflığı gibi eleştirileri haklı çıkarırcasına, toprak bütünlüğümüzü ve Milli varlığımızı tehdit eder seviyeye gelmiş olan bu ve benzer olaylara karşı ilgisiz ve bilgisiz davranmayı sürdürüyoruz. Düşmanlarımız ise, tarihin derinliklerinden gelenler dahil, hiç bir sorunu unutmuyor, yazıyor, okuyor, yayıyor ve canlı tutarak, fırsatını bulduğunda  hemen karşımıza çıkarıyorlar. 
  
Ermeniler ve yandaşları tarafından uzun yıllardan beri sürdürülen, 24 Nisan gününün, sözde “Ermeni Soykırım Günü “ olarak kabul ve ilan edilmesi yönündeki gayretler ve alınan mesafeler, herkesi ve bizleri,  bu günün bir çok Ermeni’nin hayatını kaybettiği bir güne rastlamasından kaynaklandığı, düşüncesine sevk etmektedir.  Ama, tarihin gerçekleri hiç de böyle değildir. 24 Nisan 1915 günü, Ermeniler ile  Osmanlı güçleri arasında bir çatışma yaşanmamış, can kaybı olmamıştır. Peki, hal böyle iken, bir bardak suda bu kadar fırtınalar kopartılmasının sebebi nedir ? Bu sorunun cevabını, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı Belgeleri, 1915 – 1920, Ankara/1994 basımı kitabının,  yayın no. 14, sayfa 6-7 notlarından öğrenelim. 
" OSMANLI ARŞİVLERİ YILDIZ TASNİFİ /ERMENİ MESELESİ " KİTABINA GÖRE,(RESMİBELGELER), ; (belgedeki bilgileri aynen alıyoruz), 
" Osmanlı Devleti 1. Dünya savaşı içinde, Doğu cephesi başta olmak üzere birçok cephede savaşırken, Ermeni Komitelerinin doğu şehirlerinde isyanlarçıkarması, düşmanla işbirliği yapması ve Türk halkını katletmeleri üzerine,gelişen olayların boyutu önceden anlaşılamamış ve kısa süreceği düşünülmüştür. Van ve Zeytun (Maraş) isyanları günlerce bastırılamamış, çeteler bir çok kuruluş ve askeri birliği işgal ederek personeli rehin almıştır. 
  
  Ermeni saldırıları artarak yayılınca, “OLMAK, YADA OLMAMAK” ayrımında olan Osmanlı Devleti, bu kötü durumun vahametini nihayet anlar ve zamanın dahiliye Nazırı Talat Paşa, Erzurum Mebbusu Vartkes Efendiye, Ermenilerin düşmanla işbirliğini sürdürmeleri halinde şiddetli tedbirler alınacağını ihtar eder. 
Osmanlı Devletinin seferberlik ilan etmesinden 9 ay sonra bile isyanlardevam ettiğinden, köklü tedbirler alınmasına karar verilir. Osmanlı Hükümeti, 24 Nisan 1915 günü, vilayetlere ve mutasarrıflıklara gizli bir telgraf çekerek, Ermeni Komite merkezlerinin kapatılması, silahlara ve evraklarına el konulması, elebaşlarının tutuklanması istenir. 26 Nisan 1915 günü de,  Başkumandanlık (Harbiye Nazırı)  tarafından tüm birliklere gizli mesajlar çekilerek, Ermeni çetelerinin liderlerinin eş zamanlı bir operasyonla tutuklanmasını emreder. Bu iki emir doğrultusunda aynı anda yapılan bir operasyonla, Doğu Anadolu ağırlıklı olmak üzere,  yurt çapında  2345 Ermeni Komitacısının /isyancı çetelerin liderleri / tutuklanması sağlanmış, merkezleri dağıtılmış, silahlar ve evraklara el konulmuştur.  İşte, Ermeni isyanlarının dönüm noktası ve Ermenilerin başarısızlığının en önemli olayı olan bu tutuklamanın  günü ki, bu gün  24 Nisan 1915  günü olup, Ermeniler için “ EN KÖTÜ GÜN /KARA GÜN” olduğundan, sözde,  SOYKIRIM GÜNÜ olarak kabul edilmiştir.” 
  
Arşiv belgelerinden öğreniyoruz ki, yakalanan bu azılı çete reisleri, zindanlara atılma yerine, Ankara ve Çankırı bölgesine zorunlu iskana gönderilmiştir. Bir müddet sonra, bu hainlerin, buralarda da yıkıcı faaliyetlerini sürdürmeleri üzerine, diğer zorunlu göçe tabi tutulan ve isyanlara karışmış olan Ermenilerle birlikte Güney illerine (Halep, Şam, Urfa, Zor Basra) göç ettirilmişlerdir. İngilizler İstanbul’u işgal ettikten sonra, bu isyanların bastırılmasında etkili görev yapan bazı personelin cezalandırılması istenmiştir. Bu insanlar arasında olan Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, idama mahkum edilmiş ve 10 Nisan 1919 günü Beyazıt meydanında asılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra, Ulu Önder Atatürk’ün teklifleriyle TBMM tarafından “Milli Şehit“ ilan edilmiş ve ailesine maaş bağlanmıştır. Kemal Bey’in yargılanması, suçlanması ve sırf batılı/işgalci ülkelerin isteklerinin yerine getirilmesi için idam edilmesi, tam bir trajedi ve acizlik örneğidir. 
  
Araştırmalarımızda karşımıza çıkan bu bilgileri okurlarla paylaşmak ve bir birini takip eden 23 Nisan ve 24 Nisan günlerinin, bizler için ne kadar önemli (zıt etkilerde) olduğunu, her yıl bir taraftan coşku yaşarken, aynı zamanda, stres altında kaldığımızı, bilgilerinize ve  hayretlerinize sunuyoruz. Ne gariptir ki, Milletçe 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusunu yaşamaya hazırlandığımız bu günlerde, bizlere, 24 Nisan endişesi yaşatıyorlar ve Milli bayramımızı yaşamamıza izin vermiyorlar.. Ermeniler ve bir çok ülke, bizim, sözde  soykırımı  iddialarını kabul etmemizi ve Ermenilerden özür dilememizi istiyor ve bekliyorlar.. Bu istekler masum gibi görünse de hemen arkasından korkunç tazminat taleplerinin ve sonunda da toprak taleplerinin geleceği açıktır. 
  
Yazan/Derleyen  :  Av. Naci SÖZEN,  22 Nisan 2014 /ANKARA 
  
KAYNAK : Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı Arşivleri, Yayım No. 14, 1915-1920 Olayları bölümü,  sayfa 6-7 ) Ankara / 1994 Basımı. 
  
 
AÇIKLAMA : Bu yazının yayınlanmasından yıllar sonra, ABD Başkanı seçilen BIDEN , siyasi fayda sağlamak için Ermeni kökenli vatandaşlarını verdiği sözü tutarak, 24 Nisan 2021 günü yaptığı açıklamalarda,  1915 Olaylarını, sözde  “Ermeni Soykırımı” olarak tanıdıklarını  söyleyerek stratejik dostumuz olduğu söylemlerinin kocaman bir yalan ve iki yüzlülük olduğunu doğrulamıştır.  N.S.

Bu haber 338 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Kişiler/Olaylar/Hikayelerimiz

Kazalarda Kaybettiğimiz Ögretmenlerimiz.

Kazalarda Kaybettiğimiz Ögretmenlerimiz. Kazancı'nın ilk yetiştiği öğretmenlerimizden genç yaşta hayatını kaybedenler.

KUŞLARIN GETİRDİĞİ ÖLÜM HABERİ

KUŞLARIN GETİRDİĞİ ÖLÜM HABERİ Trafik Kazasında hayatını kaybeden Abdulah ERDEM
Demokrasi Kazansın01 Nisan 2024

HABER ARA


Gelişmiş Arama

© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi