| ||||||||||
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
![]() Gaziler Günü ve Kazancılı Gaziler
Kurtuluş Savaşı’na Katılmış Olan Kazancılı Gaziler ; 19 Eylül tarihi, Atatürk’e 1921 yılında Mareşallik rütbesi ile gazilik unvanının verildiği gündür. Bu nedenle, yurdumuzda her yıl 19 Eylül "Gaziler Günü" resmi olarak kutlanmaktadır. Millet olarak sahip olduğumuz varlıklarımızı (Vatan, Millet, Devlet (Cumhuriyet), Bağımsızlık, Bayrak, İstiklal Marşı) borçlu olduğumuz şehitlerimizi ile gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyor, yaşayan gazilerimiz ve yakınları başta olmak üzere, tüm milletimizin Gaziler Gününü candan kutluyoruz. Bilindiği üzere, son İstiklal Savaşı gazimiz olan Yakup SATAR, 02 Nisan 2008 günü, Eskişehir İlindeki evinde, 110 yaşında öldü ve Devlet töreni ile defnedildi. Halen yaşamakta olan en yaşlı gazilerimiz, Kore Savaşı Gazileri ve Kıbrıs Savaşı Gazileridir. Kurtuluş Savaşı (Milli Mücadele) gerçeği, Türk Milleti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve bu savaşı kazanan şehitler, gaziler ve tüm vatandaşlar için bir zaferden öteye, bir VAR OLMA veya YOK OLMAMA mücadelesi niteliğindedir. Milletimizin ortak inancı ve sürekli tekrarladıkları şey “ şehitler ölmez “ sözüdür. Şehitler elbette unutulmamalı ve unutturulmamalıdır. Şehitler, asıl unutulunca ölürler deyişi de önemli bir sözdür. Bu vesile ile, bizler, hiç olmazsa, hafızalarımızda olan Kazancılı merhum gazilerimizi ve onlarla ilgili kısacık bilgileri gelecek nesillere aktarmış olalım diyerek bu satırları yazıyoruz. Kurtuluş Savaşı’na Katılmış Olan Kazancılı Gaziler ; - Gazi Kasım Alisi, ömrünü cephelerde geçirmiş olan bu gazimizin hayat hikayesi “ Cepheden Cepheye Koşan Bir Kazancılı “ başlıklı yazımızda anlatılmıştı. Filistin cephesinden sağ olarak dönebilen 3 Kazancılıdan biri olan bu kahraman, evlendirildikten bir ay sonra tekrar silah altına alınarak Afyon cephesine gönderilir. Bu savaşların en trajik olaylarından olan “ Çiğiltepe Taarruzu”’na katılır. Yunanlıları denize kadar kovalar ve İzmir sokaklarında devriye gezer. Terhisinden sonra Kazancıya dönerek uzun yıllar çiftçilik yapar ve 1960’lı yılların sonunda, Ermenek yolunda devrilen bir otobüsün altında kalarak hayatını kaybeder. - Gazi Hasan Ali, merkez mahalleden, Öğretmen-Şair Sayın Sami TUNCA’nın babası olup, aynı adlı kitap da hayatı anlatılmıştır. Veli oğlu ve 1893 doğumlu olan Gazi Hasan Ali, 1918 yılında Şam’da konuşlu 2. Kolordu, 73. alay, 3. Tb. 7. Bl. Sıhhiye Çavuşudur. Bu birliğin Komutanı da Mustafa Kemal’dir. Babası, Balkan Harbi sırasında Edirne yakınlarındaki TUNCA nehri kıyısında şehit edilmiştir. Cepheden yaralı döner. Bir gözü kör olmuştur. Bu nedenle “ tekaüt” yani malül emekli edilmiştir. Kazancı da yaşantısını sürdürürken aniden hastalanır ve 1934 yılında vefat eder. - Gazi Mehmet Çavuş, Yukarı mahalleden Alim Hocalar sülalesine mensup olan ve Şıh Mehmet (Uçan Süvari) adlarıyla da anılan gazimiz Şark harekatı, Batı cephesi dahil 20 yıl savaşmış, bu sürelerde toplam 4 yılı at üstünde geçmiştir. Hayat hikayesi ayrı bir yazı ile yayınlanacak olan bu müthiş insan, savaş sonrası köyüne dönmüş ve 1950’li yılların sonralarında vefat etmiştir. Biz kendisini azda olsa hatırlıyoruz. Yüzünde, kollarında ve vücudunda çok sayıda mermi yarası olduğunu görenler vardı. - Gazi Molla Hasan, bir çok savaşa katılmış, Batı cephesinde birliğinden uzak düşmüş, ölen atların etleri bittiği zaman, arazideki yenebilen otları koyunlar gibi otlayarak hayatta kalabildiklerini anlatmış durmuştur. Dev cüssesi, omuzundan eksik etmediği poşusu ve gür sesiyle ezan okuyuşunu hatırlıyoruz. Yılı ve günü unutulmuş olan bir tarihte bu dünyadan sessizce göçüp gitmiştir. - Gazi Mustafa Çavuş, Daddiri Goca (Korkmaz) olarak da bilinirdi. Batı cephesinde savaşmış ve sonrasında Yukarı mahallede uzun yıllar yaşantısını sürdürmüştür. Bilinen en önemli özelliği, gür sesiyle çok iyi tekmil vermesiymiş. Komutanlar geleceğinde, nöbetçi olmadığı zamanlar bir tekmil vermesi için arkadaşları ona yalvarırlarmış. Son yıllarında, kasabada yaşayan ihtiyarları dolaşır, eski günleri konuşurdu. - Gazi Tahir Hoca,(Tuncel) Milli Mücadele yıllarında, Isparta-Burdur bölgesi asker toplanma merkezinde görev yapmıştır. Anamur çevresinden toplanan Hıristiyan erkekler de bu merkeze getirilmişler, bazıları kendisini görünce “ biz Anamurlu Büyük Konstantin akrabalarıyız “ diyerek yardım beklemişlerdir. Büyük Konstantin, zamanın meşhur taş duvar ustası olup, Kazancıdaki eski yapılarda çalışmış ve civarda tanınmıştır. - Gazi Alıbubalardan Süleyman Köksoy Merkez mahalleden olup, Batı cephesinde Yunanlı esirlerin toplandığı merkezde muhafızlık yapmıştır. Çok cesur ve güçlü kuvvetli bir insanmış. savaş bitimi İstanbul'dan asker arkadaşı ile İstanbul'a geldiği sırada bulaşıcı bir hastalık yüzünden vefat etmiş, cenazesi İstanbul'da defnedilmiş, mezarı yeri bilinmemektedir. kıyafetleri ve değerli, eşyaları kazancıya gönderildiğinde Babası Alibuba " kıyafetler içinde dirisini görmediğim evladımın elbiserini ne edeyim " diyerek gidip almadığı söylenir. - Gazi Tığgulak Hasan, çobanlık yapan bu Gazimizin hayatı da “ Üşümez Adam” isimli yazımızda ele alınmıştır. Kendisi, kışla ve cephelerde en iyi borazan çalan asker olarak bilinir. Savaş sonrası çobanlığa devam etmiş, son 30 yılını felçli olarak geçirmiştir. - Gazi Dumbul Mehmet Efendi, medrese mezunu alim bir kişidir. Filistin cephesi savaşları, Kahire de İngilizlerin elinde esirlikten sonra köye dönmüş, sonra, batı cephesine sevk edilmiştir. Bilgisi ve becerisi nedeniyle bölük komutanlığına kadar yükselmiş ve rütbe ile terhis edilmiştir. Savaş bittiği halde, uzun yıllar kendisinden haber gelmemiş, “ gaiplik “ belgesi geldikten sonra, bir sabah kendisi çıkıp gelmiş ve tekrar nüfusa kayıt edilmiştir. Cihanbeyli ilçesinde imamlık da yapmış olup, 1951 yılında vefat etmiştir. - Tekaütlerden Gazi Mustafa, Büyük taarruza katılmış, boynuna aldığı kılıç darbesiyle ağır yaralanmış ve ölüler arasında gün boyu kalmıştır. Bir gün sonra ölüler toplandığında, bedeninin sıcak olduğunu fark eden bir asker komutanlarına haber vermiştir. Cephe gerisindeki revire götürüldüğünde yaşamakta olduğu görülmüş ve doktorlar tedaviye almışlardır. Uzun süre komada kalmış, boyun damarları kesildiği halde uzun süre ölmemiş olmasına akıl erdirememişlerdir. Ayıldığı zaman doktorlar başına toplanmış ve nereli olduğu, nasıl beslendiği, ne iş yaptığı gibi sorular sormuşlar, aldıkları cevap meraklarını gidermemiştir. Doktorlardan biri “ köyümüzde kara dut yetişir mi, dut yer miydiniz ? “ diye sormuş, tarlalarında ve evlerinin merdiven dibinde bile kara dut ağacı olduğunu, yazları her gün dut yediklerini öğrenince bu kan kaybına rağmen ölmemesini kara dut yemesine bağlamışlardır. - Gazi Akbaş Goca (Çelebi), Yukarı mahalleli bu gazimiz, bizim çocukluğumuzda yaylalarda savaş anılarını dinleyebildiğimiz tek gazimizdir. Kendisine soru sormadan hemen anlatmaya başlar ve “ hava soğuktu, Ali İhsan Paşa emir verdi. Rus mevzisine doğru ilerlemeye başladık, silahlar ellerimize buz tutmuştu “ diyerek Şark cephesinden anlatır, bir zaman sonra Batı cephesine geçerdi. - Gazi Goca Cemil, Süllüoğullarından olup bir çok cephede savaşmıştır. Çatışmalar durunca hemen ezan okumaya başladığını ve askerlerin saf tutarak namaza durduklarını anlatırmış. İstiklal madalyası sahibi olduğu bilinirdi. Kazancılı bir kaç gazinin isimlerine ve hayat hikayelerinden cümlelere yer verdik. Elbette, yıllar süren savaşlar, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı cephelerinde bir çok Kazancılı şehit olmuş, az sayıda gazi köyüne dönebilmiştir. Burada yer veremediğimiz bir çok gazimizin olduğuna eminiz. Basra zindanlarında yatan Safiyanın Ömer ve Moskova sokaklarında dolaşan Bıyıklı Halil’in hikayelerini de önceden yayınlamıştık. Gaziler günümüzü tekrar kutluyor, Vatan savunmasında bedenlerinden kayba uğrayan kahraman gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Derleyen-Yazan : Avukat Naci SÖZEN, 19 Eylül 2017 / ANKARA
Bu haber 1152 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |