| ||||||||||
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
![]() Eşkiya Ali Ağanın Öyküsü
Eşkıya Ali Ağa ve Çerçi Mehmet BAYKUŞ: Baykuşu ve Baykuş sesini hepimiz bilir ve tanırız. Baykuş: Ağaç kovuklarında, Taş oyuklarında, Harabe ve terk edilmiş yerlerde yaşayan… Kara kaplumbağaları, Kemirgenler, Kurbağalar, Böcekler ve küçük kuşlarla beslenen… 60-70 yıl ömürleri olan… Görme ve işitmeleri çok iyi olan… Korkunç ses çıkaran… Baykuşun kendisi, Ötmesi, Evlere tünemesi uğursuz sayılan ve hepsi hurafe olan. Gündüz uyuyan ve Gece avlanan Yırtıcı bir kuştur. *** BAYKUŞ SESİ: Baykuş’un korkunç, yüksek ve ürpertici bir sesi vardır. Genelde harabe yerlerde yaşadıklarından dolayı nerede oldukları pek tahmin edilmezler. Onlar seni görür sen onu görmezsin. Bulundukları yere yaklaşan her şeyi kendileri için tehlike olarak gördüklerinden dolayı o korkunç sesleri ile öterler, insanları ve diğer canlıları bu sesleri ile korkuturlar. Saklambaç oynarsın saklanacağın yere varır varmaz tepende bir baykuş öter sıkıysa orada saklan ve ortaya çıkma! Obalarda, Ağıllarda ve inlerde yatan Koyunlar, Kuzular, Davarlar ve Oğlaklar zamansız ve aniden öten Baykuş sesi ile ürkerler… Çocukken obalarda ve ekinliklerde akşam veya sabah tuvalete gittiğimizde o korkunç ötüşleri ile tuvalet ihtiyacımızı gidermeden ayağımız yere değmeden koşarak geri geldiğimiz çok olmuştur. Ekinliklerde pınarlara suya gittiğimiz cırcır böceklerinin güzel cırcır sesleri ile suyu doldurup dönerken tüm güzelliği bozan bir Baykuş sesi ile su kabağını atıp kaçtığımız çok olmuştur. Aynı Çerçi Mehmet gibi! *** EŞKİYA ALİ AĞA ÖYKÜSÜ Ermenek ormanlarında bir eşkıya Ali Ağa varmış… Orman içine yolu düşenlerin, Yolunu keser, Soyup soğana çevirirmiş. Bir gün çerçi Mehmet katırına yüklediği! Bez, İncik, Boncuk, İğne, İplik, Düğme ve Helva ile geç vakitte orman yolundan köylere giderken, Bir Baykuş sesi duyar. Ormanda yol kesen Ali Ağanın öykülerini daha önceden duyduğundan tedirgin yürümektedir. Baykuş sesini Ali Ağanın sesine benzetir… Ve! ''Ne istersin Ali Ağa’ ‘der. Baykuş ötmeyi sürdürünce! ''Bez mi istersin Ali Ağa’’ ''İplik mi istersin Ali Ağa’’ ''Düğme mi istersin Ali Ağa’’ ''Helva mı istersin Ali Ağa’’ Diyerek katırdaki tüm malları ormana bırakır. Baykuş hala ötmeye devam edince! Çerçi Mehmet: ‘’Canımı mı alacaksın Ali Ağa’ ‘der. Ve! Katırı da bırakır, Koşarak oradan kaçar. Çerçi Mehmet koşa, koşa evine gelir ve yığılır. Bir tas sudan sonra tık nefes bir şekilde! Beni ormanda eşkıya Ali Ağa soydu, katır dahil her şeyimi ormanda bırakıp canımı zor kurtardım der. Gün ışıyınca, Çerçi Mehmet’in yakınları topluca ormana giderler. Bir bakarlar ki, katırı kurtlar parçalamış, Bezler, İncik, Boncuklar, iplikler etrafa dağılmış öylece duruyor. Bu tür öyküler ve yakıştırmalar eşkıya Ali Ağanın ününe ün katmıştır. O korkuyu üzerinden atamayan Çerçi Mehmet’te bir daha yataktan kalkamamış ve ölmüş… *** Kaynak: Babamla konuşmalar (Bir uzun yolculuk) kitabından (Eşkıya Ali Ağa öyküsü) alıntıdır. Kitabın yazarı: Yüksel Bütün (Silifkeli bir yazarımızdır.) *** Asrı gurbet harap etmiş köyümü Bülbül gitmiş Baykuş konmuş gel hele Ben ağayım ben paşayım diyenler Kapıları kitlemişler gel hele Gel hele de kara gözlüm gel hele Gel hele de dudu dillim gel hele İbrahim Demirtaş 13.04.2014 /Mersin Bu haber 1409 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |