| ||||||||||
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
![]() Göksu Köprüsü
Göksu Irmağına bir köprü yapılıyormuş. Fakat bir türlü bitmiyormuş. Şöyle ki, akşama kadar yapılan iş sabaha hiç yapılmamış gibi oluyormuş. Göksu Irmağı’na bir köprü yapılıyormuş. Fakat bir türlü bitmiyormuş. Şöyle ki, akşama kadar yapılan iş sabaha hiç yapılmamış gibi oluyormuş. Bunun üzerine köprüde çalışan işçiler toplanıp adakta bulunmuşlar, aralarında şöyle bir konuşma geçmiş. Bir kişi sabaha kadar nöbet tutacak ırmağa sabah ilk kim su almaya gelirse o kurban edilecekmiş. Tesadüf bu ya, ilk gelen kişi de ustanın karısı imiş. Kadını kıskıvrak yakalamışlar, kadın çocuklarıma bir bakayım, onların karnını doyurayım diye kurtulmak için bin türlü bahane uydurmuş ise de kurtulamamış. Köprünün bir ayağının içine kadını koymuşlar ve etrafını örmüşler. Sonunda köprü bitmiş. Rivayete göre kadının iniltisi hala duyuluyormuş. Bilgi alınan kişi: Şenel Keskin, 1952 doğumlu. Göksu Aşağıda detaya girmeden belirttiğim, kanıtta da oluştuğu gibi '''Gök'' Sözcüğünün tanrı anlamına geldiği acıktır. ''Göksu'' nun adini renginden dolayı buradan aldığı, insanların ırmağa taptığı, ırmağa kurbanlar adama geleneğinin i.o.yy. kadar gittiği yapılan araştırmalarda ortaya konmuştur. İlk bahar aylarında Ermenek yöresinde ''Sarıdasbucagi'' kısmında girdabın oluşturduğu sesin insan sesini andırdığı, bu sesin Ermenek yöresinde ırmağın iki yakasında oluşan bütün köylerden duyulduğu bilinir. Bu sese karşılık eskilerin '' Eyvah! Cay kurban istedi, yine bir can alacak.'' dediğini o bölgede yasayanlar mutlaka duymuştur. Yine tesadüf de olsa, o sure içerisinde bir insanin caya kurban gittiği, kurban sonrası sesin kesildiği bilinir. Nerdeyse günümüze kadar Silifke merkezde de benzer olayların olduğu faklı olarak, benzer durumda insanların '' Cay kurban istedi.'' diye kasaptan ciğer alıp köprüden suya attıkları söylenir. Bu konuda Kerim Yunt'a ait bir yazı okumuştum. Kerim Yunt; bizim büyüklerimizden dinlediğimiz, dinlediğimizde gülüp geçtiğimiz ve ya saçma bulduğumuz söylentilerin kaynağının M.Ö. ki yy.lara dayalı inanç sisteminden kaynaklandığını belirtir. · Tenger (Moğolca): Gök · Tenger Etseg (Moğolca.): Gök Baba. Gök Tanrısı'nın Moğollardaki ismi. Tarihte Moğolistan'ın birleştiricisi Cengiz Han, gücünü Tengri'den bir vekilliğe dayandırıyordu ve bütün fermanlarını "Sonsuz Mavi Gök'ün dileğiyle..." sözleriyle başlatırdı. Gök Babasına zamansız ve sonsuz mavi gök olarak tapılırdı. Her ne kadar iki oğlu olduğu söylense de (Ülgen ve Erlik), bir kişi olarak görülmezdi. Ama kutsal görülen Gök'ün Adı "Tengri"yi Doğadaki başka nesnelerle bağlantılı bir şekilde rastlamakta mümkündür; mesela Tengri Dağ, Tengri Göl. Çünkü Tengri ayrıca bir ruh kategorisi nin de isimiydi; Gök'e bağlı doğa ruhları. Rafael Bezertinov, "Tengrianizm: Türklerin ve Moğolların Dini" Adlı Kitabında Türklerde 17 ve Moğollarda 99 Gök Ruhu, 77 Yer Su Ruhlarına denk olduğunu öne sürüyor. Ama asıl Gök tanrı’yı, Tengri'yi, bunlarla karıştırmamak gerekir. Çünkü Tengricilik'de tek bir yaratıcı vardır ve O'nun yardımcısı, eşi ya da kocası yoktur. Tengri tektir. En Eski Kanıtlar Tengri: Gök(-tanrısı). Bu cümlenin en eski kanıtları eski Çin Edebiyatında Hsiung-nu (m.ö. 1766-400) halkını anlatan yazılarda bulunmuştur. Çinlerin tcheng-li şeklinde verdikleri bu cümle hiç şüphesiz, iki heceli Tengri cümlesinin Çinleştirilmesidir. Daha geç yazılmış kaynaklarda Çinler, Tengri olarak teng-ning-li ( ya da teng-yi-li) şekilinde üç heceli bir cümle veriyorlar. Ortaya i'nin eklenmesi Çin çevirilerinde normaldir ve üç heceli cümle, Türk dillerinde kanıtlanmıştır; ama en eski kaynaklarda bulunmaz. Bu konu hakkında farklı fikirler var: Şimdiye kadar karşılaştırılmak amacıyla ortaya konulmuş Sümerce Dingir (Sümerlerin en yüksek Tanrısı) ve Çince T'ien (Gök)'den daha çok memnun bırakan (Eski-)Türkçe Teng- (dön[-mek]) olmuştur. [1] Türklerin Ulusal Tanrısı Tengri ulusal bir tanrının bütün özelliklerine sahibtir. Türkler Dünyanın Merkezi nde oturur, yani kendilerini koruyan Gök'ün altında. Eski türk yazıtlarının icerikleri cok net bir şekilde Tengri'nin Türklerin Tanrısı (Türük Tengrisi) olduğunu diğer halkların tanrısı olmadığını belirtiyorlar. Tengri bazen kağan unvanını taşıyor, ve özellikle kendi halkını koruyor. Başka tanrısal varlıklarla birlikte, Türk Halkının dağılmamasını, tekrar bir olmasını emir ediyor." Bu haber 8815 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |