| ||||||||||
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
![]() Kazancılıların Yol ve Yolculuk Kültürü
Kazancı ve Kazancılıların geçmişten günümüze uzanan hayat tarzları, tecrübeleri, dili ve kültürü, örf ve adetleri, inançları ve efsaneleri hakkında tespitler yapmak ve bunları gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak için yayınlamakta olduğumuz “İnsanımız, Dilimiz, Kültürümüz“ başlıklı seri yazının bu bölümünde Kazancılıların “Yol ve Yolculuk Kültürü” hakkında bilgiler vermeye çalışacağız. Yol deyince, akademik anlamıyla, “karada, havada ve sularda (deniz, nehir, göl) bir yerden bir yere gitmek için aşılan (kat edilen) uzaklık” anlaşılır. Özellikle, karada, insanların, araçların ve hayvanların geçmesi, mesafe alması, ve istenen bir noktaya ulaşması için arazide insanlar tarafından açılmış veya kendiliğinden zamanla oluşmuş yürümeye uygun yer, tarak (tarik) ve şeritler “yol” temel kavramıyla tanımlanır. Kazancılıların sahip oldukları ve günümüzde bazıları unutulmaya terk edilmiş, aslında, yaşantımıza renk, dostluk, anlam, duygu ve sevgi katan güzel kültür ürünü mevcut olup, hayatımıza, insanların hepsini kardeş ve dost kabul eden bir çok anlayış hakimdi. Yolda karşılaşılan insanlar, bir birini tanımasa bile “Tanrı Selamı” adıyla “selamünaleyküm, merhaba“ diyerek selamlar, karşı taraf bu selamı aynı nezaket ve samimiyetle kabul eder ve karşılık verirdi. Yöremizde, zıt yönlere gidenler, karşılaşma noktasında, bir birini “uğurlar ola, iyi yolculuklar“ gibi dileklerle yolcu ederlerdi. Yolculuk edenler, yolları üzerinde bir işle meşgul olanlara rastladığında “iş onsun /iş on-ngsun)” diyerek, işlerinin başarılı şekilde ve çabuk bitmesi dileğinde bulunurlardı. Bu tabirler bazı orta Anadolu illerinde yaşlılar arasında halen kullanılmaktadır. Tarih boyunca, Yol ve Yolculuk kültürünün en gelişmiş olduğu toplum biz TÜRKLER olmuştur. Bir kolumuz, Orta Asya’dan çıkarak Urallar, Karadeniz kuzeyi, doğu Avrupa ve Orta Avrupa, diğer bir kol, Kafkaslar, Anadolu, Trakya, Viyana, Kuzey Afrika, başka kollar Hindistan, Doğu Asya yönlerine göçler gerçekleştirmiş bir Milletin torunlarıyız. Kıtalar arası uzanan tarihi yollar, farklı kültürleri, ilim ve hikayeleri, yaşam tarzlarını ve inançları bir birine bağlar, ticareti artırır, keşiflere vesile olur, karşılıklı bilişim, etkileşim ve farkındalıklar yaratılmasını sağlardı. Bu yolların en ünlüsü “Tarihi İpek Yolu” olmuştur. Günümüzde insanların kıralar ve ülkeler arası göçleri belli yolları takip ederek, Batı dünyasına ve Anadolu’ya ulaşma uğruna yaptıkları zorlu yolculukları artarak sürmektedir. Bir zamanlar, levhalarda yer alan “yol, su ve elektrik (YSE) medeniyettir” yazısını okuduğumuzda yolun önemini tam olarak kavrayamamıştık. Yolun önemi “gitmediğin yer senin değildir” deyişiyle çok güzel özetlenmiştir. Taşeli bölgesi insanı (Orta Toroslar- Göksu Havzası, Ermenek ve Çevresi) coğrafyanın yapısına dayalı olarak yol konusunu her zaman gözetmek zorunda kalmıştır.. Bir zamanlar yolun önemini vurgulamak için yazılan ilk kitabın adı “Tekerleğin Değmediği Yer “ olarak belirlenmiştir. Motorlu taşıtların hiç bir yönden ulaşamadığı yöremizi Karaman, Mut, Anamur, Konya merkezlerine bağlamak için 1940 yıllarda ve sonrasında yol yapımına çok önem verilmiştir. Zamanın Ermenek Kaymakamı Osman Fikri Bey (yolcu kaymakam olarak anılır) yol yapımına çok önem vermiş, Ermenek-Yellibel- Bucakkışla-Karaman yolu yapımı halk-devlet işbirliğiyle ( zorunlu, imece usulü) zor şartlarda inşaa edilmiştir. Bu yolun yapımızda Kazancılılar bizzat çalışarak, ya da yerine işçilik ücreti parası ödeyerek katkı sağlamıştır. Bu yolların yapımından çok önceleri, yerel yönetimler ve devlet görevlileri el ele vererek Silifke- Gülnar üzerinden ilk motorlu aracı 1929 yılında Ermenek’e getirmeyi başardılar. Bu başarı bir telgrafla valiye (Konya) “ medeniyetin ürünü olan motorlu araba şehrimize getirilmiştir” şeklinde duyurulmuştur. Konya valisi telgrafa cevabında, olaya pek inanmamış gözükerek “ bu olay nasıl gerçekleşti, araba nereden ve nasıl getirildi ? “ diyerek ayrıntılı bilgi istemiştir. Ayrıca, Ermenek Belediye Başkanı Emin Hami KOÇAŞ gayretleriyle ve Bakanlar Kurulu kararıyla Macaristan’dan ithal edilen Hidro Elektrik Santralı, Akdeniz kıyısından, Gülnar üzerinden, Ermenek’e taşınmış, santral kurulmuş ve 1934 yılında Ermenek’te elektrik üretimi gerçekleştirilmiştir. Çevresel yollar tamamlandıkça halkın beklentisi de artmıştır. Anamur istikametine de yol yapılması gündeme gelmiş ve köylülerinin hevesli çalışmalarıyla bu yol Kazancıya kadar ulaştırılmıştır. Kazancıdan Anamur sınırına (Çandır boğazı) kadar da Kazancılılar tarafından yapılmıştır. Bu zorlu yol çalışmalarında Kazancı halkının gösterdiği gayretler devlet evraklarına geçmiş ve valilikten halkımıza takdir yazıları gelmiştir. Bu başarıların ayrıntıları, Sayın Halit BARDAKÇI tarafından yazılmış olan “ ERMENEK “ kitabında yer alır. Kazancılılar tarafından, zamanın muhtarı ve azaları liderliğinde gayretle yürütülen yol açma çalışmasının Tepecik mahallesinin üzerindeki yamaçlarda sürdüğü sırada, çalışmaları yerinde görmek için gelen Ermenek Kaymakamı (Yolcu Kaymakam) Fikri Beyi ağırlamak için Tepecik mahallesinden Musdul eşi, Anamur kökenli Alime Garı’nın evine davet edilir. Bu hatun çok becerikli, görgülü ve misafirperver bir kadınmış. Kaymakama kenger kahvesi denen ve dağlardan toplanan bir çeşit dikenden üretilen kahve ikram edilmiş ve keyifle içilmiştir. Kaymakam ile muhtar (Hasan ERDEM-Hacı Muhtar) ve diğer misafirler keyifle kahve içerken yoldaki çalışanlar arasında kavga çıkar. Kavgaya karışan Alı Bubalar sülalesinden Topcu Osman (KÖKSOY) işçilere nezaret eden Muhtarlık temsilcisine (Aza) şiddet uygular. Kavga hemen Kaymakama bildirilir. Karakoldan jandarmalar gelir. Topçu Osman kaçarak Derecikköyde bir yere saklanır. Görüşmeler sonunda anlaşma sağlanır ve taraflar çalışmaya devam ederler. Bu açılan yeni yollar tamamlandıkça, araçlar köylere ulaşmakta ve halk yol boylarına toplanarak merakla bu yeni icatları incelemektedir. İşte, bu yıllar içinde ilk motorlu araç Kazancıya ulaşır. Gelen ilk kamyonu inceleyen bazı Kazancılı sanatkar, kendi aralarında iş bölümü yaparak bir araba üretmek isterler. Marangoz olana “ sen ağaç kısımlarını incele, saç kısımlarını demirci ve kalaycıya gösterelim, içini de biz yapalım“ şeklinde talimatlar verildiği, hayal kurulduğu söylenir. Bölgemize ilk yolcu otobüsünü getiren ve taşımacılık yapan kişinin Eresilli Mehmet adıyla bilinen, zamanın ünlü şoförü olduğunu, bu kişinin sonradan Tarsus ilçesine göç edip orada yaşadığını belirtelim. Ayrıca, Kazancı üzerinden kütük (kereste) taşıyan Ermenekli ünlü şoförlerden bazılarının Yanık Ali, Beslentinin Necati (Manavgat uçurumundan uçtu), Kara Ahmet, Yarasa Süleyman ve Yüzbaşının Sami (Yıldıran) adıyla bilinen kişiler olduğunu da not edelim. Kazancılı ilk motorlu araç sahibi, 1940’lı yılların sonlarında, ortak bir kamyon satın alan Hacı Muhtar (ERDEM) ve İmam Hüseyin (EREN) olmuşlardır. Hatta, bu yıllarda GARİN’de obada bulunan İmam Hüseyin amcanın annesi merhume Sultan Ninenin, köyden gelenlere “yollarda benim oğlanın tenekeden eşşeğini gördünüz mü?” diye sorduğu anlatılırdı. Kazancı motorlu araçlar, taşımacılık ve öncü şoförlerimiz konusu başka bir yazımızda ayrıntılı olarak yer almıştır. Kazancı coğrafyasının yolları genellikle ekilip biçilen arazilere ulaşmayı ve taşımayı sağlamak için açılmış olan ana yollardır. Tarak (tarik veya patika) olarak isimlendirilen ve halen kullanılan yollarımız, Aybaham pınarı üzerinden Korumun dere ve Kabalak yaylasına çıkan yol, Bucak mahallesinden Asar beleni ve Tozlu ya çıkan yol, Garin boğazından Çal ve Köristan bölgesine çıkan “Doğru Yol” ile Enek boğazından Yenicesu yaylasına çıkan “Enek Yolu”, Popas kuyusu-Kırkkuyu yolu, Bozdan, Kabalak, ve diğer yaylalarda hayvanların ve sürülerin kullandığı muhtelif patikalardır. Ekilip biçilen arazilerden hayvanlarla yük çekmekte kullanılan zor yollarımız, Akyokuş-Toros-Yenicesu yolu, Dönmenin yokuş, Karakovanlık boğası-Kırkkuyu yaylası yolu, Kum-Sivricebelen –Sıkkoyak–Toros yaylası yolu, Tuzaklık-Çekmeli-Olucak yolu- Gökceler-Derepınar-Çekmeli yamacı-Teveklik yolu sayılabilir. Diğer yollar, kısmen kolay, dar ve bazı yerlerinde zorluklar içeren yollardır. Bu yollarda sürekli olarak ve zaman içinde iyileştirme çalışmaları devam edip gitmiştir. Kırkkuyu yaylasına giriş bölgesinde” Kapse” denen yerde bir bölüm yol kayaların üzerinden ilerlemek zorundaydı. Yüklü atlar ve eşekler kayaları çok zor aşardı. Bir yolculukta bu yerden geçerken zorlandığımızda bir büyüğümüz “yoldan şikayet etmeyin, bu kayalıkların bu hale getirilmesinde emek harcayanları unutmayın” demiştir. Yani, geçit vermez kayalık olan yeri zamanında kazma, kürek, çekiç ve balyozlarla, kol –insan gücüyle bu hale ne zorluklarla getirilebildiğini anlatmıştır. O günlerde, bir zaman gelip Kırkkuyu yaylasına motorlu araçların ulaşabileceğine kimseyi inandıramazdık. Kazancı coğrafyasındaki yollar yakın zamanlara kadar hep Kazancılılar tarafından imece (gönüllü işbirliği-birlikte) çalışmalarla yapılmıştır. Yolların ve su arıklarının her baharda yine imece usulüyle bakımı, tamiri ve açılması için tellal çağrılır ve herkes çağrıya uyardı. Çocukluğumda Aybaham-Çandır Boğazı araba yolunun bakımına katılmıştım. Kazancı yollarının bizim gördüğümüz ilk genişletme çalışması 1960’lı yılların başında muhtar olan Gözel Mehmet Ali (Güzel) zamanında yapılmıştır. Arazi yolları, saman hararı yüklü hayvanlar karşılaştığında rahatça geçebilecek şekilde genişletilmişti. Sonraki dönemlerde ve belediye teşkilatının kurulduğu 1972 yılından itibaren gelişen yol yapım makinaları ve araçlarının gelişimiyle birlikte yollar sürekli genişletilmiş, yeni yollar açılmış ve motorlu araçların ulaşamadığı yerimiz kalmamış durumdadır. Merkez ve bağlı mahallelerin çevre yolları, yaylaların yolları sürekli olarak yenilenmekte ve iyileştirilmektedir. Günümüzde, Kazancıdan, özel araçlarla veya toplu taşıma seferleriyle, Kazancı-Anamur, Kazancı-Ermenek, Kazancı-Gülnar-Silifke, Kazancı-Sarıvadi-Nadire (Ardıçkaya), Civler-Alanya, Kazancı-Ermenek- Başyayla/Sarıveliler-Konya-Alanya,Kazancı-Ermenek-Mut-Silifke-Mersin, Mut-Karaman-Konya istikametleri ulaşımının olması küçümsenemez bir durumdur. Uzun yıllardır bir türlü iyileştirilemeyen Ermenek-Yellibel-Buçakkışla-Karaman (yayla yolu) hattı yolunun istenen seviyede yenilenmesini diliyoruz ve bekliyoruz. Ayrıca, projesi çizilmiş olan Kazancı- İlabadı-Ortagöl- Kırkkuyu-Sarıova –Yund dağı hattından Gazipaşa ilçesine bağlanması gererken yolun kısa zamanda yapılması da dileğimizdir. Yöremizin yollarının yapılması, bakımı, iyileştirilmesi ve devamının sağlanması süreçlerinde, yöneticilik yapmış, görev almış, bizzat çalışmış olan tüm muhtarlar, azalar, belediye başkanları, meclis üyeleri, duvar ustaları, şoförler, iş makinası ustaları, Nahiye müdürlerini, öğretmenleri, orman işletmesi görevlilerini, memurlar, dağ korumacıları, bekçiler, zabıtalar, bilge kişiler, toplum ve inanç önderleri dahil katkısı olan tüm Kazancılıları rahmet, saygı, sevgi, şükran ve minnet duygularımızla anıyoruz. Kazancı ve Kazancılıların dünya görüşü, görgü ve nezaket yönünden aydınlanması, eğitimi, bu gün yaşanan rahat ve modern ortamın geçmişine ve oluşumuna katkısı olan tüm insanlara bir vefa borcumuz olarak isimlerine yazımızda yer vermek istedik. Cumhuriyet dönemi esas olmak üzere, Belediye öncesi muhtarlık dönemleri ve sonrası başkanlık dönemleri arşivlerini, karar tutanaklarını ve anıları incelediğimizde tespit edebildiğimiz isimler şunlardır. Muhtarlık zamanları muhtarları ; Hacı Muhtar Hasan ERDEM (1939-1942 yıllarında aynı zamanda Konya İl Genel Meslisi üyesi), Gözel Hüseyin, Gözel Mehmet Ali, Nail Gürbüz, Hüseyin Gürbüz, Azalar , Tahir Tuncel, Hamdi Bülbül, Yusuf Gürbüz, Mustafa Çetin, Mehmet TOMBUL, Hasan Songur, Hasan Toksoy, Mustafa GÜZEL, Mustafa Özden, İbrahim Altınsoy, Mehmet Türker, Abdullah Pilatin, Nahiye müdürleri : Hikmet müdür, Ali müdür, Akif müdür, Yahya müdür, Süleyman müdür, Çolak müdür. İlkokul Müdürleri ve öğretmenleri : Ermenekli Sami Öztaş (1924-1948 arası), Dede Uğuz, Ali Çömlek, Mustafa Çalışkan, Abdullah Erdem, Sami Tunca, Mehmet Soydemir, Hüsamettin Erdem, Naci Özman, Gökcen Hoca, Ortaokul-Lise müdürü/öğretmenleri : Mehmet Şenel, Mehmet Bilgin, Mustafa Keşci, Ahmet Kaya, Osman Tosun, Mehmet Terli, Ahmet Keskin, Özgen Keskin, Hüseyin Bıyık, Ömer Ali Çetin, Ahmet Aka, Nuri Yücel, Belediye başkanları ; İsmet Polat, Ramazan Türker, Durmuş Çetin, Hüsamettin Erdem, Ayten Yıldız, Cafer Taştekin, Uğuz Tekin, Muhittin Tuncel Meclis Üyeleri : Ömer Demirel, Hasan Toptaş, Dede Tunca, Memiş Köksoy, Necip Çelebi, Mustafa Cengiz (Hacı Usta), Muzaffer Turan, Mehmet Tokat, Mümin Sağlam, Mustafa Gürbüz, Abdullah Bulut, Ömer Polat, İbrahim Köksoy, Ahmet Akgül, Ali Gökce, Ziya Akdağ, Ömer Demircan, Nüfus memurları : Ermenekli Sait Efendi (Atay), Ermenekli Mehmet Efendi (Kuzey), Davdaslı Abdullah Efendi, Orman işletmesinin açılış yılında görev alan Enver müdür, Tarım Kredi Kooperatifinde müdür olan Mehmet Taşdemir, ilk görev yapan doğum hemşiresi (ebe), orman katibi Nevruz, ilk PTT memurları Yusuf Bey (Yıldız) ve Postacı Naci tespit edebildiğimiz Kazancı Kasabamızın hizmet öncüleridir. Naci SÖZEN
Bu haber 445 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |