| ||||||||||
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
![]() Kazancı Coğrafyasının Bitki Örtüsü- (2)
Kazancı Coğrafyasının, meyveleri, bitkileri, Yer Adları, Canlıları Kazancı coğrafyası bulunan ağaçları, çalıları ve otları (bitkileri) hakkında ilk sayımızda genel bir bilgi sunmuştuk. Coğrafyamızı oluşturan arazimizin, genişliği, verimliliği, yayla-sahil ayırımı, sulama kapasitesi gibi özellikleri nedeniyle ve özellikle, baraj sonrası, Göksu havzanın yüzde 36 oranındaki ekilebilen toprakların sular altında kaldığı gerçeği karşısında, gelecekte, Taşeli Bölgesini besleyecek olan arazinin bizim arazi olacağının dile getirilmeye başlanmış olması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, coğrafyamızın değeri ve önemi daha iyi anlaşılacaktır. Biz gelelim bu coğrafyadaki “ Yer Adları “ konusunu incelemeye. Bir coğrafyamda kullanılan yer adları, o yerde yaşanmış olan tüm geçmişinin, medeniyetler ve toplumların izlerini elbette taşıyacaktır. Buna rağmen, yer adlarının, coğrafyanın son sahibi olan ve halen yaşamakta olan toplumumuzun yaşayan ve yaşanmış kültürünün bir parçası olacağı, en azından, kültür özelliklerini taşıyacağını söylemek de yanlış olmaz. Bizim yer adlarımız incelendiğinde, bazı isimlerin, toprak rengine, taşlık ve ağaçlık (Kızılburun, Akgedik, Bozyer, Taşlıboğaz, Çakıllık ) oluşuna göre, bazılarının, ilk sahiplerinin ismi veya lakaplarına (Beğbağı, Ağayeri, Mangaloğluyeri, Sarıomaryakası, Kerimekinliği ) göre verildiği görülür. Bazı yöreler, arazinin sulaklık ve pınara yakınlığına göre (Olucak, Ayıoluğu, Almalıoluk, Gazanpınar, Ayyanı) verilirken, bazıları, eski devirlerin yerleşim yerleri ve dinsel özelliklere ( Köyönü, Derecikköy, Maşat, Popas, Kilise, Körüstan) göre verilmiştir. Bazı yerler, arazinin üzerinde yürütülen faaliyet alanına (Art Beleni, Bazaralanı, İmarat ) göre, bir kısmı, arazinin üzerinde yetişen en önemli ürün veya ağaç türüne (Kabasakız, Masırlık, Çekmeli, İğdeli, Çal) göre, bir kısmı da, çevrede bulunan önemli bir nokta kullanılarak (Körkuyu, Değirmenalanı, Garainin Güney, Daşönü ) isimlendirilmiştir. Arazinin fiziksel durumuna göre de (Uçurum, Sivrricebelen, Gocayokuş, Doğruyol ) isim verilirken, tamamen bağımsız isimler de çok yerde vardır. Yer adlarından örnekleri sıralayalım ; - Masırlık - Göğestos - Kuyuönü - Ayıoluğu - Piladanburnu - İğdeli - Balduvar-Şedpelidi -Gönneli -Karaağaççayırı - Yavaşpınar- Çaltılı - Söğütlügöl - Dikilitaş - Bozyer - Yabanı - Akgedik -Gabagoz - Öylepınarı - Göbette - Boğatepesi -Mücükleryeri - Ağılderesi - Bük - Değirmenalanı - Hartını - Elekceyeri - Parçukuru - Gazanpınar -Aladıngeçidi - Gannıcagöl Deveçökeği - Karacayer - Göynük - Demircilik - Suluğara - Ağayeri -Beybağı - Körhana -İmarat - Derecikköy -Kuşaklı - Olucak - Çekmeli - Çukur(Tepecik) -Andızlıbelen -Maşat -Çardakönü - Derekenarı - Karagoyak - Köyönü - Güssülü - ArtBeleni(At) -Kaklıktaş -Guzyaka -Sivricebelen - Dilkideliği - Püseli -Ayyanı - Çevlik - Gümüşdamı - Goca çukuru - Sıtmagölü -Andızlı -Kızıl çardak - Kütüklü - Uçurum altı - Hocini -Önges - Kızılburun - Gısseki - Çakıllık -Boyalık - Asarbeleni -Alain - Dabılgı -Yalakbağ -İnönü(Aybaham)-Akyokuş -Tesbiligedik -Olukbaşı -Eşşekalanı -Öteyaka -Dedemollas -İmamgoca -Sıkkoyak -Katıruçtuğu -Polatbağı -Mukadem - Çataldaş - Çayırlımandal - Dinek -Topaktaş -Çığırganındere -Mandal -Kireçlik -Hıdırellez -Öküzini -Develikoyağı -Mihrap -Kızıltaş -Teveklik -Almalıoluk -Dinek -Kızılca yer -Gelindaş -Seydinindaş -Tozlu -Öreğenlikayagal -Horthort -Toras Yaylası -Gümbürdek -Suuçtuğu -Devedüştüğü -Daşlıboğaz -Daşönü -Hıdırellez -Dilkideliği - Korumundere -Yarbaşı -Anbarınbucak -Gariningüney/Kuzey -Çataldaş -Yavşan -Tuzaklık -Çıldırdak -Aybaham - Gatırancık -Körüstan -Çal - Kilise -Körkuyu -Yenicesu -Avlakini -Mahmutguyusu -İlanlıca -Arılık -Sakatdedesi -Fidanceviz -Tespilik -Kabalak - Karakülefyeri -Sığırlık -Çatalgoyak -Çukur - Kürtlütepesi -Kızılalan - Topaktaş -İlabadı - Kartaltepesi -Akbelen -Alaca -Bozdağ -Çurfalıklıin -Kerimekinliği -Akkuyu -Payamlı -Çömlekci -Kanlısay -Popas -Otlukoyak -Karakovanlık -Yüksekeğrik -Keben -Kırkkuyu -Bazaralanı -Göğdere -Buzluca -Karlık -Devealanı -Suludaş -Enek -Süzek -Burçakalanı -Gelinmezarı -Yanık -Avcı tarlası - Delikkaya(Buzluca) -Taştepe(Buzluca) -NergizliKoyak -Badeyislik -Belikçal -Süleymanın Kovanlığı -Gapsa -Kasap Taşı -Alaca -Döşeme -Uzungüney -Eğriağaç -Gözlektaş -Efendiağaların kepir -İnce Koyak -Mezarlıkardıç -Fidanlık -Garayurt -Asiyekadın Yurdu -Kozağaç Coğrafyamızı süsleyen canlılardan, evcil hayvanlar olarak sığır, koyun, keçi, at, eşek, tavuk, arı, köpek yanında, yerlerini hiç değiştirmeyen, göçmeyen, uzaklara kaçmayan ve topraklarımızın gerçek sahipleri olan, yaylalarımızın süsü kınalı keklikler, her tür serçe, kartal, karga, alagabak, saksağan, atmaca, gece kuşu, baykuş, güvercin, tavşan, takkeli kuş (baltalı), ağaç kakan, karatavuk, sansar, çakal, tilki, kurt, cırrık, sincap, mal bekçisi, koşmar, fare, kirpi, kurbağa, porsuk, yılan ve diğer sürüngenler, son yıllarda sayısı süratle artan domuz, sığırcık kuşu yaşamaktadır. Sularımız, en başta Aybaham pınarları, Önges, Kazanpınar, Ayyanı pınarı, Dere pınar, Toros çesmesi, Tozlu, Olucak, Elmalıoluk ve Körkuyu çeşmelerinin suyu çok güzeldir. Kasabanın en büyük su kaynağı Aybahım (Aybeyim) pınarları olup, eskilerde bu suyun altında 7 adet su değirmeni işletilirdi. Körkuyu yaylasında Geleneksel Körkuyu Şenlikleri yapılmakta, unutulmaya yüz tutmuş olan yöresel oyunlar, yemekler, el sanatları, müzikler, saya oyunu, deve gösterileri tekrar yaşatılmaktadır. Belli başlı yaylalarımız ise, Toros yaylası, Kabalak, Yenicesu, Körkuyu, Kırkkuyu, Buzluca, Bozdağ, Popas, Alaca, Bozdağ, Karakovanlık, Kırkkuyu, Yüksekeğrik, Buzluca, İlabadı, Akdağ ve Koristan yaylaları sayılabilir. Kasabanın arazisi sulanan ve sulanmayan (yayla) kesimler olarak ayrılır. Çok verimli olan arazide, tahıl, sebze ve meyvecilik yapılmaktadır. Buğday, nohut, mısır ve arpa ekilir, elma, ceviz, üzüm, kiraz, şeftali, armut ve kayısı yetiştirilir, sebzenin her türü ekilir. Hayvancılık ve arıcılık da yapılır. Tarımda “makineleşme“ ile birlikte, sığır, at ve eşek başta olmak üzere büyük baş hayvan sayısı çok azalmıştır. Arazimizi, Güneyden - Kuzeye uzanarak, doğu ve batı kesimi olarak ikiye ayıran ana deremiz Aybaham Deresi olup, Kızılalan-Burçakalanı sonundan başlar, Garain boğazı, kasaba içinden (doğusundan) geçer ve Kazanpınar, Değirmenalanı ve İğdeli boğazından geçerek Göksu HES Baraj gölüne (Eskiden Göksu çayına) karışır. Eskiden bu derenin bir tarafı ekin olduğunda, diğer tarafa nadas veya sebze ekilirdi. Bu durum, “ekin salısı, nadas salısı” tanımlarıyla ifade edilirdi. Kazancı, şifalı ve buz gibi akan pınarları, serin havası, nemsiz ve oksijen dolu havası ve lezzetli besinleriyle yayla ayarında, yaz tatili geçirilecek bir yerdir. Sıcak Akdeniz sahillerinde bunalan insanlar yazları buraya gelerek ev kiralamakta ve gönüllerince yaşamaktadırlar. Gelecekte önem kazanacağı düşünülen "yayla turizmi" bakımından da önemli bir potansiyele sahiptir. Yurdumuzun her yerinde olduğu gibi, bizim bölgemizde de tabiat (çevre) sorumsuzca ve asırlarca sürekli olarak tahrip edilmiştir. Yaylalarımızdaki asırlık ardıçlar, andızlar, ceviz ağaçları, meşeler başta olmak üzere ağaçlar, nergis, dağ menekşeleri, çiğdem, sümbül, lale, salep ve dağ yer elması gibi bitkiler yok edilmiştir. Arazilerin süsü sayılan, keklikler, tavşanlar azalmış, saksağan, sincap, mal bekçisi (sincap benzere), üveyik, güvercin, kirpi, vaşak, bülbül gibi hayvanlar görünmez olmuştur. Küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı olarak artan kuraklık tehlikesi, kimyasal ilaçlar ve zehirlemelerle, arıların bile topluca ölmekte olduğu düşünülürse, yerel yönetimlere ve herkese çevreyi koruma konusunda sorumluluk düştüğü anlaşılacaktır. Kazancı coğrafyasında meyve çeşitleri bakımından çok yetersiz bir durum vardı. Meyveler bağ, bahçe ve tarlaların kenarlarına (sınırlara) dikilirdi. Elma ağacının bir kaçı bağda ekşi ve kışlık elmalar, eriklerin birkaç çeşit (sarı erik, topak erik, kara erik gibi), kara dut-ak dut, şeftali, geyicek, muşmula, baden birkaç kişinin tarlasında, nar ve ayva ise göstermelik, armut sadece kışın yenen gabak armut olarak mevcuttu. Ermenek köylerinde kirazdan para kazanılırken ve Dere Kahve yakınında bir kiraz ağacı olmasına rağmen uzun yıllar boyunca kiraz dikimine başlanmamıştır. Zeytinciliğe de yıllar sonra başlandığını biliyoruz. Kazancılı ziraatiilerin (İbrahim Taştekin başta olmak üzere, Ali Gürbüz, Mehmet Taşdemir gibi) ve yenilikçi insanların çabalarıyla 1960 lı yılların ortalarından sonra her şey değişmeye başladı. Tarlasının ortasına sıralar halinde fidan dikimine yenilikçi insan Kara Ahmet tarafından yapıldığında görenler tarlaya yazıt etmiş, diyorlardı. Kazancının geçmişinde en önemli meyvenin üzün olduğunu yazmıştık. Üzüm asmaları veya yer bağları, her çeşit olarak Türklerin tarihinde ve yöremizde var olmuştur. Bilinen çeşitleri şiri üzüm, medeş üzüm, kara üzüm, pat üzüm, adana beyazı, göğ üzüm (kış üzümü), dilki kuyruğu, omar üzümü, izmir beyazı, pembe çavuş üzümü, er üzüm gibi çeşitleri vardı. Üzüm yaprağından yemek, sarma, salamura, kurutma, goruk üzümünden pilav yanında şerbet yapımı, tanelisinden meyve satımı ve yemesi, pekmez, bandırma yapımı, cuburdan sirke yapımı, kurutulup çerez yapımı gibi çok yönlü bir kullanış alanı mevcuttur. Ceviz de en önemli meyve olarak çok amaçlı kullanımı olan önemli bir besin kaynağıydı. Zaman içinde ceviz ağaçlarının kütükleri para etti ve yöremizin tüm ulu ceviz ağaçları tüccarlara satıldı ve İtalya üzerinden Avrupa ülkelerine dağıtıldı. Almanların 2. Dünya Savaşında kullandıkları mavzerlerin kabzalarının yöremizin ceviz ağaçlarından yapıldığı söylenmektedir. Bir zamanlar ulu ceviz kütüklerinin derelerden öküzlerle çekilerek köye taşındığı, sonrasında Anamur üzerinden Almanya’ya götürüldüğü konuşulmasına rağmen araba yolunun olmadığı zamanlarda bu kütüklerin bu dağlardan nasıl taşındığını anlatan birine veya dökümana rastlayamadık. Bu bilgilerin en belirgin kanıtı, Tepecik üstünde ve araba yolundaki yerin hala Sıra Cevizler ismiyle anılmasında yatmaktadır. Bu yerdeki sıralı ceviz ağaçları kesilip Anamur’a taşındığını mahallelilerden dinlemiştim. Son zamanlarda, çeşitli cevizcilik, zeytincilik, kiraz, kaysı, badem, şeftali, erik, cennet meyvesi dikimi hız kazanarak önemli gelir kaynağına dönüşmüştür. Bir çok yeni meyvenin yetiştirilmesi için deneme dikimler devam etmektedir. Yöremize yer fıstığı ve tütün ekimi konusunda araştırmalar ve denemeler yapılmasını öneriyoruz. Derleyen- Yazan: Av.Naci SÖZEN, Kazancı / ERMENEK
Bu haber 469 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |