| ||||||||||
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
Kazancı Kasabamızda Türk İzleri
Kazancı ve çevre mahalleler kurulduktan sonra, Aşağımahalle mezarlığı içinde yapılmış olan Muslu Dede türbesi, günümüze kadar varlığını sürdürmüş en eski Türk izidir. Kazancı Kasabasının, 1270 yıllarında, Karamanoğlu Beyliği Uçbeylerinden olan Kazancı Bey tarafından kurulduğunu ve yöreye yerleştirilen Türklerin, Roma devrinden kalma köylerle bir müddet yayana bir hayat yaşadıklarını önceki yazılarımızda delilleriyle birlikte belirtmiştik. İlk Kazancılılar, şimdiki, Gülnar bölgesinden geldiklerinden, yöremizin ilk sahipleri de Gülnarlılar olmuştur. Bu bölgede, ilk göçlerin Doğudan Batıya doğru olduğunu, asırlar sonra, Güneyden Kuzeye döndüğünü de söylemeliyiz. Gülnar bölgesinden gelen göçerler, Akkuyu, İlanlıca ve Körkuyu istikametini takip ederek, bir kısmı, İlabadı ve Ortagöl geçidinden Kırkkuyu yaylasına, diğer kolu ise, Kabalak, Çömlekci, Karakovanlık ve Popas geçidini takip ederek Yüksek Eğrik yaylasına ulaşırlarmış. Bu göçerlere, Osmanlı devrinde, yaz mevsiminde olmak üzere, Kırkkuyu yaylasında 45 günlük Yaylak Fermanı verilmiştir. Bir asır öncesine gelindiğinde, bu fermana dayanarak gelmeyi sürdüren çobanlar, Kazancılılar, Anamur Yörükleri ve diğer civar köylülerle kavgalara tutuşmuşlardır. Son olarak, inatla gelmeye devam eden Gülnarlı Halil Ağa isminde bir kişi, Yörüklerden Mahmutoğlu ve Celiloğlu aileleriyle adeta savaş yapmışlardır. Kavga sonunda ailesiyle birlikte perişan şekilde bu kişide bölgeyi terk etmiştir. Gülnarlılar döneminden kalma izlerden biri de, Popas kuyusu arkasında bulunan Hemid Seydi mezarıdır. Ermiş bir kişi olarak bilinen bu zat, sürüleri olan Gülnarlı zengin bir ağanın çobanıdır. Bu bölgede ölmüş olduğundan buraya defnedilmiştir. Hala, bu mezarı ziyaret etmeye uzak diyarlardan insanlar gelmektedir. Bu bölgedeki en yüksek tepe olan Yüksek Eğrik dağının adı da bu devirlerden kalmadır. Gülnarlı çobanlar, azıkları bittiğinde veya özel bir durum olduğunda bu tepede ateş yakarak Gülnar ile haberleşirlermiş. Ateşin yandığı zamana göre anlamı olurmuş. Bilinen mesajlardan biri, ateş belli bir zamanda yakıldığında, azıklarının bittiğini haber verirmiş. Zaten Eğrik kelimesi azık demekmiş. Gülnarlıların, Akkuyu mevkiinde tarla çıkarmaya başladıkları, buna, İrnebol, Kazancı ve Yörüklerin itirazı üzerine kavga çıktığı, Ermenek kadısına gidildiği ve sonuçta bu arazinin Kazancıya verildiği önceki yazılarımızda yer almıştır. Gülnarlıların göç dönüşünde konakladıkları yerlerden biri de Develikoyağı (Develi Koyak) adıyla bilinen yerdir. Toros yaylasındaki Sakat Dedesi de Gülnarlıdır. Uluköy zamanın en önemli merkeziymiş. Karamanoğlu devrinde, Uluköy Vakfı kurulmuş ve şimdiki Yukarı Mahalle mezarlığının kuzey kısmında yıkıntısı bulunan Ulu Çami inşa edilmiştir. İstanbul Başbakanlık Arşivleri Dairesi (1) listesinde, Osmanlı Dönemi (Karamanoğlu Devri) vakıfları listesi kayıtları şöyle ; “ Ermenek’e bağlı Uluköy Vakfı ; burada yaptırılan Ulucami için tarlalar, değirmenler, bahçeler vakfedilmiştir “ ifadesi yer alır. Bu vakıf arazilerinin çeşitli yerlerde olduğu, 1950 yıllarına gelindiğinde, kalan 3 vakıf arazisinin köy muhtarlığı mülkiyetinde olduğundan, alınan kararla vatandaşlara satıldığı, halen bu yerlerin “vakıf tarlası” olarak anıldığı insanların bilgisi dahilindedir. Yöremizdeki Türk izlerinin en önemlisi, benzeri olmayacak kadar mükemmel olan Alaköprü (Görmeli Köprüsü )’dür. Bu eser de yakında baraj suları altında kalacaktır. Yazımızda geçen, Kanlı Say, Halil Ağa, Hemid Seydi gibi bir çok kişi ve olay , ayrıca, öykü olarak yazılacaktır. Sonuç olarak, yöremizde tarihimizi ve kültürümüzü yaşatacak düzeyde bir eser (iz) olmadığını itiraf etmeliyiz. Tarihi eserler, yörede yaşayan insan ve kültürlerim MÜHÜRÜ olarak kabul edilir. Nitekim, Ankara’da yapılan bir toplantıda “ Alaköprü kurtarılmalıdır “ konusu tartışılırken, söz alan Prof. Tahsin KESİCİ, bu eserin Taşeli’ne vurulmuş bir “Türk Mühürü “ olduğunu ve mutlaka kurtarılması gerektiğini ifade etmiştir. Tarihi eserlerimizin daha iyi korunması ve yaşatılması dileğiyle….
Yazan: Araştırmacı Av. Naci SÖZEN, 2008/ANKARA Bu haber 2726 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |