Kazancı Haber (.Bir haberden daha fazlası.)
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORUM

EN ÇOK OKUNANLAR

ANKET

Alanya İl olursa Kazancı bağlansın mı




Tüm Anketler

İNSANIMIZ DİLİMİZ KÜLTÜRÜMÜZ – (2)

İNSANIMIZ DİLİMİZ KÜLTÜRÜMÜZ – (2)

Tarih 25 Temmuz 2020, 01:08 Editör Naci Sözen

Konuştuğumuz Dilimiz ve Kültürümüz

İNSANIMIZ, DİLİMİZ, KÜLTÜRÜMÜZ – (2)

Kazancılıların günlük yaşantısında yer alan her şeyin veya davranışın asırlardan beri müşterek kültürümüzün bir yansıması olduğu hemen anlaşılır. Dilimizin zenginliği, değişmeden günümüze kadar gelmesi ve kolay anlaşılır bir lehçe-ağız ile kullanılması çevre köylere göre önemli bir farklılıktır. Her şeye rağmen, bazı kelimelerde zaman içinde oluşan harf kaymaları, kullanım inceliği ve eklenen takılar konusunda, konunun bilimsel uzmanı olan Sayın İbrahim ŞAHİN Beyin yayınladığı yazıyı çok önemli sayıyorum. Kendisi bir dil bilimci olarak, bize, dilimizin dilbilgisi ve yapısal olarak zenginliğini anlatmakta, yöremizin bilimsel olarak incelenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Dilimizin temelinde var olan bazı sesleri temsil edecek olan harflerin alfabemize konmamış olduğu sıkça dile getirilen eksikliklerdendir. Kazancılıların gündelik konuşmalarında, bu harfi olmayan sesler halen kullanılmakta olup, yazıma gelindiğinde zorluklar yaşanmaktadır. Örneğin, iki tarla arasındaki sınırı belirten “ ang” kelimesinde n ve g arası bir ses kullanmamıza rağmen, bu sesi teleffuz edecek harf alfabemizde yoktur. Bu kelimeyi “ an “ şeklinde yazmak zorunda olduğumuzu kabul edersek, bu haliyle “anmak” fiilinin bir emir kullanımına dönüştüğünü görürüz. Aynı şekilde, ekilmeyen ve sürülmeyen tarlayı anlatmak için kullandığımız “ geng “ kelimesini de yazarken “ gen” şeklinde yazmak zorundayız. Bu şekliyle anlamı değişmekte olup, insan hücre yapısındaki kişisel özelliklerin adını söylemiş olduğumuzu görmeliyiz. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Domuz kelimesini de “ donguz “ şeklinde söyleriz. Kısacası, Kazancı konuşma dilinde, alfabemizde olmayan harflerle ilgili sesleri bile yaygın olarak kullanmakta olduğumuzu gururla söyleyebiliriz. Kazancı insanının oturduğu evler, yakın bir geçmişe kadar, “salma” denilen ve iki katlı, dikdörtgen şeklinde, çatısız, toprak damlı, yuvaklı taş yapılardan ibaretti. Binanın zemin katı, ahır, samanlık, odunluk ve malzeme deposu olarak kullanılırdı. İkinci kata ortasında bir kapı ile girildiğine “arabogaz” denilen bir boşluğa (hol, antre) girilir, sağ ve solda iki oda bulunurdu. Odalardan biri, yemek ocaklı (duvar bacalı) kiler, mutfak ve erzak ambarı, diğer oda, dolaplı (yüklük), pencereli ve sedirli oturma odası, yatak odası, misafir odası olarak kullanılırdı. Yüklüklere yataklar yığılır, birinin alt bölmesi banyo olarak hazırlanır, yüklüklerin üstü “musandıra” denen ve az kullanılan, çocuklardan uzak tutulması gereken kesici aletler ve edavatlar doldurulurdu. Pencerelerden biri doğuya bakar (tan yerinin ağarması, şafak sökmesi, namaz zamanı ve güneşin doğumunu kontrol için kullanılır) diğeri ise, güneşin batımını kontrol için batıya bakardı. Bazı zenginlerin bu odalarının ön cephesi, direkler üzerine ve duvara uzatılan (eli böğründe) ağaçlarla ileriye çıkarılmış balkon gibi sundurmalara sahip olurdu. Kuru erzakların hazırlanması, hasat ve ekim işleri, düğünler, obacılık dahil daha bir çok kültür zenginliğimiz bulunmakta olup gelecek yazılarımızda ele alınacaktır. Kadınlarımızın el işlemeciliği (örgü ve oya) konusunda bazı örneklere yer verelim. Kazancı kasabasına özgü olan kelimelerden örnekleri sıralamaya devam edelim. - Singurt : Yeni mezarları deşdiğine inanılan hayvan, - Mısmıl : iyi, adamakıllı, olması gerektiği gibi, - Mülevves : iş yapmaz, üretmez, akılsız, zavallı, - Muştu : müjde, iyi haber, sevindirme, - Tünemek : kuşların ağaçlarda gecelemesi, yuvalarına gelmesi, - Sal : cenaze taşıma tezgahı, - Tezgene : taş ve çakıl taşıma tahtası, - Barana deleceği : yere çukur açmada kullanılan ucu sivri demir alet, - Masır : mekik takılan, ipin dolandığı alet, - Mekik : el dokuması yapılırken iplik sarılan alet - Küçü : dokuma ipliğinin geçirildiği tel - Çıkrık : ipliği eğirip saran alet - Hasıl : dokumada iplik batırılan ılık su ve sıcak hamur - Gelemgen: iplik sarılan içi delikli masır - Keçefe ; iplik açmak için yumakların sarıldığı alet, masırdaki ipin sarıldığı kafes, - Çurfalık : el yapımı dokuma tezgahının tamamına denir. - Sındı : makas - Pacı : çul dokuma tezgahı - Göde : hamile (bayanlar için kullanılır) - Yüklü : hamile, göde (bayanlar için kullanılır) - Gunnacı : göde, hamile (at ve eşekler için kullanılır) - Guzlacı : göde, hamile (koyun ve keçiler için kullanılır) - Cırrık : bir kuş türü - Pardı : ardıçdan yapılan, sayvant yapımında kullanılan kaba tahta - Fistan : kızların renkli elbisesi - Çömçe : büyük kepçe - Zıbarmak: açığa ve olduğu yere uyuya kalmak….(devam edecek ) - Ang (an) : iki tarla veya bahçenin sınırlarını belirleyen ve muhtelif şekillerde görülen (bir çizi ve aralarda ang taşı konmuş şekilde, duvar yapılmış, ince bir yol veya su arığı gibi) uzun işaretlerdir. - Geng (gen) : ekilmemiş ve nadas edilmemiş tarla veya bahçeyi tanımlamak için kullanılır. - Yar : ırmak, çay ve derelerin sularını akışına bağlı olarak, kenarlarda oluşan dik toprak yamaçlara denir Kazancıda “ yarbaşı” şeklinde yer adı vardır. Mut ilçesinde konuştuğumuz bir köylü, sözleri arasında “ bizim köyden bir adam Göksu’nun kenarında suya bakarken üzerinde durduğu yar göçmüş ve suda kaybolmuş, cesedi 20 gündür bulunamıyor “ dediğinde bu kelimenin çevre ilçelerde de kullanıldığını öğrenmiş olduk. - Dadadidi : ilkbaharla birlikte ceviz ağaçlarının dallarının soyarak elde edilen yaş kabuğun bir gırnata gibi boru haline getirilmiş haline denir. Bir uçtan diğer uca doğru gittikçe daralan bu boru müzik aleti gibi kullanılarak çalınmaktadır. OYALAR- NAKIŞLAR-ÖRGÜLER ; 1. NAKIŞLAR ; - Kuyruklu yıldız, - Elti eltiye küstü - Karanfil - Piliçli tavuk - Gelincik - Avare - Zambak - On bir aylık 2. OYALAR ; - Kanal D oyası - Gökkuşağı oyası - Biber oyası - Papatya - Alay çeken kızlar - Dut burcu oyası, 3. DANTELLER ; - Kambur kız - Örümcek 4. ÖRGÜLER ; - güveyi yürüyüşü - çatlak kahve - gelin öremez, kaynana giyemez - baklava dilimi - beş parmak dağları 5. OYALAR (boncuk oyaları) : - Domates oyası - Mum çiçeği oyası - Üzüm oyası - Kaynana yumruğu - Gerdanlık - Yılan eyeğisi - Güvercin gözü - Yemiş yaprağı - Menekşe oyası - Kabak çiçeği - Hanım çantası - Türkan Şoray kipriği oyası - Kız coşturan oyası… ( devam edecek……) - DERLEYEN : Av. Naci SÖZEN, Mayıs 2009/ ANKARA

Bu haber 1576 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Tarih/Kültür/Geleneklerimiz

1830 KAZANCI NÜFUS SAYIMI LİSTESİ

1830 KAZANCI NÜFUS SAYIMI LİSTESİ 1830 Ermenek Kazancı köyü Erkek nüfusu (her satır bir hanedir, yaklaşık doksan hane, satırın devamı hane sahibinin ...

KAZANCI ŞİİRLERİ VE MANİLERİ KİTABI ÇIKTI

KAZANCI ŞİİRLERİ VE MANİLERİ KİTABI ÇIKTI Şiir Kitabında Kazancı ve Kazancı dışından 53 kişinin memleketimize yazmış olduğu 121 Şiir yer almaktadır. Ayrıca, ...
Demokrasi Kazansın01 Nisan 2024

HABER ARA


Gelişmiş Arama

© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi