Kazancı Haber (.Bir haberden daha fazlası.)
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORUM

EN ÇOK OKUNANLAR

ANKET

Alanya İl olursa Kazancı bağlansın mı




Tüm Anketler

YÖREMİZ VE TARİHİMİZ

YÖREMİZ VE TARİHİMİZ

Tarih 31 Ekim 2019, 21:19 Editör Yılmaz Orta

Kasabamız olan Kazancı ve çevresinde de aynı zamanlara tarihlenen yerleşim yerleri mevcuttur. Bütün kasaba halkının yakından bildiği Popasın Kuyu, Alain, Çurfalıklı in, Önges pınarı, Avlakini, Körüstan Beleni, Kilise, Çıldırdak MÖ 9. yüzyılda İtalya Yarımadası'nda kurulan Roma ve devamında M.S. 395'de kurulan ve İstanbul'un 1453'te Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmesinin ardından tarihe karışan adına Bizans İmparatorluğu da denen Doğu Roma tarafından kullanılan yerlerdir.

              YÖREMİZ VE TARİHİMİZ

Ermenek ve Fariske yöresine ilk gelip, yaşayan kavimler ve insanların zamanında yazı olmadığı için onların medeniyetlerine ve yaşantılarına ait bilgiler, bilinemiyor. Ancak onların yaşantıları hakkında inlerde ve mağaralarda bıraktıkları izlerle çok az bilgi sahibi olunabiliyor. Yazının icadından sonra Ermenek ve Fariske’ye M.O.2500 yıllarında gelen Hitit’ler (Başkentleri Çorum Sınırlarında bulunan Hattuşaş), Kilikya ve Ermenek bölgesine tamamen hakim oldular. M.O.2000 yıllarından itibaren Akalarla, Hitit karışımı bir yönetim hüküm sürdü. M.O.1180 yıllarında Ermenek bölgesinde Hititlerin yönetimi sona erdi. Firikyalıların yönetimi başladı. Asurlular M.O. 722-705 yılları arasında Anadolu’yu yakıp yıkarak Lidyalıları yok ettiler. Anadolu ve Ermenek Asurluların yönetimine geçti. M.O. 625-605 yılları arasında Ermenek yöresinde Babilliler hüküm sürdü. M.O.333 yıllarında Büyük Iskender istila etti. Isauria ülkesi olan Bozkır, Hadim, Ermenek, Fariske ve Antalya’yı imparatorluğuna kattı. M 0.125 yıllarında Iskender imparatorluğu sona erdi. Ermenek Bergama krallığına geçti. M.O.103 yıllarında Anadolu, Kilikya ve Ermenek Romalıların idaresine girdi. Ermenek, Fariske, Hadim, Bozkır, Doğanhisar yörelerindeki, Isauria şatolarının prensleri Romalıların emrine girdiler. M.O.395 de Büyük Roma imparatorluğu, Doğu Roma, Batı Roma diye ikiye ayrıldı. Doğu Roma imparatorluğuna Bizans imparatorluğu denildi. Bu dönemde Ermenek Bizans yönetimindeydi. lsauria veya Arzavalılar Rormalılar yönetimi altında yaşayan ayrı bir Hristiyan soyudur. Bundan sonra Ermenek havalisine gelen milletleri biraz ayrıntılarıyla anlatalım.

Hititler den sonra Ermenek yöresine gelen lsauria ya da Azavralılar barbar bir kavim olduğundan bütün Hitit ülkesini yağmaladılar. Yakıp yıkıp, harabeye çevirdiler. Fakat Hitit hükümdarı Şuppiliiuuma döneminde Ermenek, Fariske, Hadim, Bozkır yörelerini, Hititler Arzavalılardan tekrar geri aldılar. Daha sonra Akalar ile Arzavalılar birleşerek Ermenek, Fariske yöresindeki Hititlerin ikinci defa canlanmasına son verdiler. Böylece seneler boyu Ermenek ve Fariske yöresi kavimlerin mücadele ettikleri ve elden, ele geçen bir yöre oldu.

Hititlerin ikinci defa. canlanması sırasında hükümdar Tuthalıya zamanında, Muddavatna adında bir Hitit prensi Akalarla (Miken Uygarlığı olarakta bilinir )  anlaşarak hükümdar Tuthalıya’ya isyan etti. Sonra Tuthalıya Akaların kalleşliğine uğradı. Hükümdarına isyan ettiğine pişman oldu. Tuthalıya isyan ettiği hükümdarından özür diledi. Bir daha hizmetinden ayrılmayacağına yenin etti. Tuthaliya’ya sığındı. Ermenek ve Mut çevresinde beylik kurdu. Kendisini affeden hükümdarı Tuthalıya’ya verdiği sözü ve yemini tutmadı. Hititlerin düşmanlarıyla bir daha beraber oldu. Hititlerden Ermenek, Anamur, Silifke ve Beyşehir, Doğanhisar yörelerini ülkesine kattı Prensin, Hititlerin düşmanlarıyla birlik olmasıyla Hitit imparatorluğu sona erdi. Milattan önce 333 yılları içinde Büyük lskender Ermenek, Fariske, Bozkır, Hadim yörelerinde yaşam sürdüren Isauria ile eski Hapolla ve Arzava topraklarını aldı. Bu yerlerin başına hocası Aristo’yu getirdi.

Bir ara Ermenek havalisi Bergama krallığının da eline geçti. Daha sonra izavriya ülkesini Romalılar zaptetti. Romalılar Izavriya ülkesinde asayişi devamlı sağlamak için temsilciliklere böldü. Romalılar, rahip kralların ellerinde olan Izavriya ülkesini ellerinde tutmak için Fariske ile Çukurbağ arasındaki Körüstan ve Uğurlu, Halimiye (Tepebaşı) arasındaki Körüstan’ı üs olarak kullandılar. Ermenek havalisi Romalıların elindeyken Romalılar Izavriyalılardan gücünün üstünde vergi almaya başladılar. Bu durum karşısında. lzavriya’da Derebeyler gibi yaşam sürdüren kral şehirler birleşerek, Romalılara baş kaldırdılar. Memleketlerini Romalıların elinden kurtardılar. Romalıları zor duruma düşürdüler. Romalılar bunun üzerine  savaşarak Izavriya ülkesini tekrar ele geçirdi. Izavriya ülkesi Roma’lıların bir eyaleti oldu. M.O 64 yılında Ermenek, Hadim, Bozkır ve Fariske yörelerindeki lzavriya şatolarında yaşayan yerli prensler Romalılara boyun eğdiler.

  Izavriyalılar buyruk altında yaşamayı sevmeyen; müstakil yaşamaya alışmış
kavgacı, itaatsız, idaresi zor olan insanlardı. Bunların bu durumu Burdur-Isparta yöresinde yaşamakta olan Psidia halkına çok benzer.  Roma kumandanı  Pompeius  Anadolu’yu aldıktan bir müddet sonra, Anadolu’yu Roma Imparatorluğundan kopararak, Batı Roma Imparatorluğunu kurdu. Kuman  Pompeius  Mısır Kraliçesi Kleopatra ile evlendi.  Pompeius ’un Roma lmparatorluğu’nu ikiye bölmesine kızan Roma imparatoru Jul Sezar  Pompeius ’un üzerine Roma kumandanı Germanikus’u büyük bir orduyla gönderdi. Kumandan Germanikus  Pompeus’u yendi. Anadolu’yu tekrar Büyük Roma Imparatorluğuna bağladı. Anadolu’yu tekrar Büyük Roma lmparatorluğu’na bağlayan Roma kumandanı Germanikus’un adına izafeten Ermenek’e Germanicopolis adı verildi. Romalılar devrinde Konya ve Ermenek havalisi halkına çok eza, cefa çektirildiği bilinir. M.S 41. yıllarında Konya’ya gelen Hz. Isa’nın havarilerini halk bir kurtarıcı gibi gördü. Romalıların eza ve cefa çektirdiği halka Hıristiyanlığı yaymaya başladılar. Hıristiyanlığı kurtarıcı gibi gören halk içinde, Hıristiyanlık hızla yayılmaya başladı. Havarilerin ardından Konya’ya Hristiyan düşmanı olan putperest Yahudiler geldiler. Havarilerin halkı kandırılmakta olduğunu söylediler. Hıristiyanlığı kabullenenlerin üzerinde büyük bir baskı oluşturdular. Havariler öldürülme korkusuyla kaçarak daha tenha olan Ermenek muhitine sığındılar. Ermenek mıntıkasında mağara ve inlerde Hıristiyanlığı yaymaya başladılar. Burada da halk Hristiyanlığı kendine bir kurtarıcı olarak görüp kabullendiler. Ermenek bölgesinin dağlık ve tenha oluşu da havarilerin işlerini kolaylaştırdı. Daha çok Bizans devrinde lsauria bölgesindeki rahat yönetim Hristiyanlığın çabuk yayılmasına sebep oldu. Ermenek köylerinde Hristiyanlığın yayılmasına çalışan havarilerin, çalışıp yaşadıkları mağara ve in manastırlar hala mevcuttur.

Hele Nadire köyü değirmenleri yanındaki Ayhatun in manastır havarilerin yaşadıkları manastır inlerin en güzellerinden birisidir. Fariske ile Çukurbağ köyleri arasındaki Körüstan Romalılar döneminde büyük bir derebey kentiydi. Kentin büyük bir kısmı ve Tokalık (Dukalık) tepesindeki kale şatonun yok olmasına rağmen, mezar inler orada büyük bir kent yaşamının sürmüş olduğunu bildirmektedir. Tokalık tepesi, derebey sarayının ve kalenin bulunduğu yerdir. Kentin merkezi ve kalabalık kısmı Tokalık (Dukalık) tepesinin güney kesimi Taşharman’a doğru uzanan meyilli araziye serilmiş durumdaki yerdir. Fariske (Göktepe) ve Çukurbağ Körüstan’ı ve Yel değirmeni de kale kentin yerleşim içindeki yerlerdir.

      Kasabamız olan Kazancı ve çevresinde de aynı zamanlara tarihlenen yerleşim yerleri mevcuttur. Bütün kasaba halkının yakından bildiği Popasın Kuyu, Alain, Çurfalıklı in, Önges pınarı, Avlakini, Körüstan Beleni, Kilise, Çıldırdak MÖ 9. yüzyılda İtalya Yarımadası'nda kurulan Roma ve devamında M.S. 395'de kurulan ve İstanbul'un 1453'te Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmesinin ardından tarihe karışan adına Bizans İmparatorluğu da denen Doğu Roma tarafından kullanılan yerlerdir.

Tokalık (Dukalık) tepesinin böğründe taşa oyulmuş kilise kalıntısı vardır. Kilisenin oyulduğu yerli kaya yumuşak olduğu için tabiat şartlarının etkisiyle eriyip göçmüş. Kilisenin kalan arka tavan ve taban dibinde, şerit şeklinde işlemeler mevcut görülmektedir. Kiliseden başka oyulmuş mezar inler hem Taş harmanda hem Fariske (Göktepe) ve Çukurbağ Körüstanında vardır. Taş Harmanda aynı kayaya oyulmuş birbirine bitişik üç kaya mezarların sol taraftakinin alın kısmında biraz aşınmış güneş kabartmasını var.  Bu güneş kabarmada Pirallar’daki lahit üzerindeki kadın başının etrafa ışık saçan görünümü gibi, onun da etrafına ışık saçan bir kadın başı olduğu görülmektedir. Bu görüntüden anlaşıldığına göre buralarda yaşayan milletlerin aynı milletten olduğunu ve kadınlara önem verildiği anlaşılmaktadır.

Fariske (Göktepe) ve Çukurbağ Körüstan’ındaki kaya mezarlar inler daha büyük, daha özentili yapılmış kaya mezarlardır. Fariske (Göktepe) Körüstanı, Ak Fatma pınarı yanındaki iki katlı kaya mezarın ikinci katındaki kaya mezar, en görkemli kaya mezardır. Bu kaya mezarın üçgen alınlığında bir yazıt vardır.

Bu yazıt: Prof Dr.Çetin Şahin’in  çevirisine göre “Selam sana Akuila, selam sana, iyi durumda olasın Markos’un oğlu Kollina Tribusunda Markos oğlu Markos Valerius Akuılas ve Kollina Tribüs Markos oğlu Markos Valerios ve Gaios loulios KiIles’in kızı Iolia Matis ( ? ) Koropissene hepsi hayattayken kendileri için bu mezarı yaptırdılar” denmektedir. Osman Doğanay vd. Pharax (Fariske) kitabı sayfa:75
Yine Çukurbağ Körüstanı tarafta ikili kaya mezarın kemer alınlığında yazıt vardır. Bu yazıtta;
Prof Dr.Çetin Şahin’in çevirisine göre “Ivrasis oğlu Innus ve Kloues oğlu lnous ve Kai oğlu Nous ve Kai oğlu Mouatos kendileri için (bu) mezarı hatıra olarak yaptırdılar” denmektedir. Yazar Osman Doğanay vd. Pharax (Fariske) kitabı sayfa:80

Yabancı yazar Bean T.B.Mitfod’un 1960 yılında yaptığı araştırma sırasında Çukurbağ köyü Asarı yakınında, bir kayada Pharax veya Pharanx yazıtını bulmuş. Bu yazıtta; “burası Pharax kentinin en son sınır kentidir” deniyormuş. Bu Pharax kelimesi “Dar geçit” ve “Boğaz” anlamına geliyormuş. Dar geçit ve boğaz olan yerlerde kurulmuş kent yalnız Körüstan ve Tokalık tepesindeki kent ile, Kale Boğazı ve Aşağı Köy de kurulan kale kentlerden başka, boğazda kurulan kale kent olmadığına göre, Pharax ismi bu iki kentten birisinin adı olmalıymış. Körüstan ve Tokalık ile Kale Boğazı ve Aşağı Köy denen yerlerdeki kentler ortadan kalkmış. Fariske’nin (Göktepe) olduğu yer sonradan, yerleşim merkezi olduğunu sanmışlar. Pharax ismi, Fariske’nin (Göktepe) yeri sonra yerleşim merkezi olunca Pharax ismi oraya verilmiş olabileceği tahmin edilmiş. Sonrada, Pharax kelimesi Fariske’ye dönüşmüş olabileceği muhtemel görülmüş. Böylece Fariske’nin adının oradan geldiği kanaatine varılmış. Ama bu sağlam değildir. Çünkü oralar yerleşim yeriyken Fariske’nin olduğu yerde de yerleşim varmiş. Fariske’nin yerleşimi Belister, Pirallar, Aşağıköy ile beraber olmuştur. Körüstan yerleşim yeriyken Fariske’de yerleşim varmış. Menik ve Cülübü kaynağının adlarının Rumlardan kalmış olması, Tükendi yerindeki olan savaş, belediye binasının yerindeki Hristiyan mezarlığı, sağlık ocağı yerinin bir Rum olan Gasirey’in bağı oluşu bunu kanıtlamaktadır. Fariske isminin Körüstandaki şehir ismiyle alakası olduğu varsayımı tahminden ibarettir. Fariske adı Pharax kelimesinden gelme olabileceğini sanmıyorum Şimdilik Fariske adının nereden geldiği ve ne anlam taşıdığı, kati olarak bilinmemektedir. Araştırdığıma göre “Faris” kelimesi “kılıç kuşanmış atlı süvari” anlamına geldiği, Iran’ın Hürmüs boğazında bir kentin adı olduğu biliniyor. (Lugatı Kamusuda Faris kelimesi anlamı) Yalnız “Faris” kelimesinin önüne “ke” eki gelince anlam değişiyor. Fariske adının nerden geldiği ve ne anlama geldiği bilinmiyor. Osman Doğanay-Güngör Krauğuz-Halil Ibrahim Kunt’ların yazdıkları “lsauria Bölgesinde Bir Kale Kent Pharax (Fariske)” kitabı sayfa 23-24 de Pharax (Fariske) hakkında tahmini bilgi vermektedir.

Yunt dağındaki kale kent ile Çukurbağ köyü Asarı kale kent arasında sürekli savaşlar devam etmiş. Çukurbağ köyü Asarı kale kent, Yunt dağındaki kale kentin saldırısından korunmak için Çukurbağ Asarcık kale kent, Daran ile Fet (lşıklar) arasındaki çay üzerinde bulunan kemer köprüyü düşmanın umulmadık saldırısından kurtulmak için süt dökülerek yumuşatılıp yıktırmış. Köprünün yıktırılmasıyla Asarcık kale kent umulmadık zamanlarda Yunt dağı kale kentin saldırısından kurtulmuş. Yıkılan kemer köprünün Fet (Işıklar) tarafındaki ayağı hala durmaktadır. (Bu bilgi Çukurbağ köyünde 1948 yılından 1954 yılına kadar öğretmenliğim zamanında Çukurbağ, Daran ve Fet köylerinin yaşlıları anlatmışlardı).
Ozgürlüğüne düşkün olan lsauria’lılar Taşeli Toros dağlarının şarp tepe ve kayalarının başlarına kale kentler kurarak özgürce yaşamaya alışmışlardı. lsaurialılar kale kentleri korunma ve savunma amacıyla yaparlar.

Tarihçi Zosimos Isauria’Iıların zaptedilmez durumda cesur, özgürlüklerine düşkün olduklarını, düşmanları tarafından esir edilme tehlikesine karşı, esir olmayıp kendilerini yaktıklarını, dağlık bölgede yaşamalarına rağmen zengin bir hayat sürdürdüklerini, yaşadıkları dağlık bölgenin karakterine göre lsauria’lıların kabına sığmaz insanlar olduklarını, kale kentler arasında korsanlıklar korsanlık yaptıklarını yazar.

Buda gösteriyor ki, Selçukluların Anadolu’nun iç kısımlarını ele geçirdiklerinde Toros dağlarının kuzey taraflarına yerleşen Türkmenlere, Anadolu Selçuklu Devletinin güçsüz sırasında, lsauria’lılar, Türkmenlere baskın düzenleyip evlerini, mallarını yağmalayıp öldürdüklerini, bunun üzerine Türkmenlerin Anadolu Selçuklu Devletine lsauria’lılardan sık, sık şikayetçi olduklarını, Anadolu Selçuklu Devleti bunların hakkından gelemediklerini, bu yüzden Selçuklu hükümdarı Alaeddin Keykubad’ın lsauria’lıların hakkından gelmek için Karaman Oğulları’nı uç beyi olarak Larende  (Karaman) ve Ermenek havalisine yerleştiğini doğrulamaktadır.

lsauria’lıların Fariske (Göktepe) ve Çukurbağ Körüstanı Tokalık (Dukalık) tepesi Pharax kale kent; Çukurbağ Asarı kale kent, Kale Boğazı ve Aşağı Köy kale kent, Uğurlu köyü ile Halimiye (Tepebaşı) arasındaki Körüstan kale kent ve Lemos (Esentepe) köyünün yerinde olan Lamuran kale kent en önemli kale kentleriydi. Bunlardan başka Fariske’nin (Göktepe) Belister, Pirallar, Uğurlu köyünün Barut Pınarı denen yerin yanındaki Yanık Tömek, Bekir taşları ve Çukurbağ köyünün Ak Pınar yanındaki Dede Tepe önemli kent merkezleri ve yerleşim yerleridir. lsauria kentleri arasında birbirine saldırılar, yağmalamalar, talanlar olurmuş. Romalılar lsauria’lıların hakkından gelememiş. Bölünerek ve sürgün edilerek onların zor önüne geçilebilmiş. lsauria’lılar yağmaladıkları malları muhafaza etmek ve kendilerini korumak için kale kentler yaptıklarını, Isauria’lıların, savaşçı olduklarını, ava düşkün tipli topluluklar olduklarını, tarihçi Zosimos yazmaktadır. Osman Doğanay, Güngör Karauğuz- Halil Ibrahim Kunt’un yazdıkları “lsauria Bölgesinde Bir Kale Kent Pharax” Fariske” kitabı sayfa 61.

Dukalık sonradan Tokalık olmuş (Duka: Prensten sonra gelen en üst düzey şahsiyettir). Derebey sarayı kaleye tepenin güneyinden çıkılırmış. Kent, sarayın güneyine ve kuzeyine yayılmış durumdaymış. Saray kalenin güneyindeki Taşharman denen yerdeki kayalara oyulmuş in ve kaya mezarlar, saray kalenin bulunduğu Tokalık tepesinin kuzeyindeki Körüstan’da bulunan kaya mezarları ve inlerin sağında, solunda ve üst kısmında insan, aslan kabartmaları ve özenilerek Latin harfleriyle yazılmış yazıtlar mevcuttur. Bu kitabelerin güzelliği o devrin el sanatlarının inceliğini göstermektedir. Körüstan (Gaysitrüs) lzavria dekopolisi Ermenek muhitinin en önemli derebeylerinden birisinin kentidir. Çukurbağ ve Fariske sınırında bulunan Tokalık tepesi ile Burçak tepesi arasındaki boğazın gayrı muntazam büyük kayaların ve düzülmüş taşların bulunması; boğazın kayalarla kapanma durumuna gelmiş oluşu; bu en önemli derebey kentinin bir deprem sonucu veya Tokalık tepesinin kuzey tarafındaki Kızılkayanın bulunduğu yere yıldırım düşmesi sonucu ve tabiat şartlarıyla yıpranarak aşağıya göçmesi ile boğazın kapanmış duruma geldiği izlenimini vermektedir. Şatolar kenti derebeyleri de zaman, zaman birbirlerine saldırıp, baskınlar yapar, birbirlerini soyar, talan ederlermiş. Bunun için derebey kentler, şatolar, stretejik önemi olan, savunulması ve korunması kolay olan sarp tepelere, kaynak suların yakınlarına yapılmıştır.

Çukurbağ ve Fariske Körüstan’ı, Uğurlu Körüstan’ı, Çukurbağ’ın Asarcık, Kale Boğazı ve Aşağı Köy, Lemos (Esentepe) denen yerlere kurulmuş kale kentler su kaynakları yakınına kurulmuş kent şatolardandır.
Çukurbağ köyünün üst kısmında Akpınar kaynağının yanı başında bulunan Dede Tepe, Fariske kasabasının Aşağı köy ve kale, Pirallar, Belister kayaları, Aşağı Bekirtaşı, Uğurlu köyünün bahçesi olan Melik pınarı (Barut pınarı) yanındaki Yanık tömek, Fariske’nin Kızılasar’ı Lemos (Esentepe) köyünün doğu kısmındaki pınarın yanı derebey kent kalelerinin olduğu yerlerdir. Bu derebey kale kentlerihin bazıları kendi aralarında olan mücadelelerde ortadan kalkmış, bazıları da Karaman oğulları Türkleri tarafından Ermenek havalisinin alınmasıyla ortadan kalkmıştır.
Lemos köyünün olduğu yerde bulunan şehir kale kent Karaman oğulları tarafından ortadan kaldırılmış. Arazilerinin bir kısmı da Lemos’a Karaman oğlu Musa Bey’in yaptırdığı camiye vakıf olarak vermiş. Fariske’nin Beylik yeri denen mevkideki arazi vakıf arazi olduğu için beylik yeri adı olarak hala söylenilmektedir. Uğurlu köyünün  Barut pınarı ve çevresindeki  arazilerde  vakıf  olduğu

için Melik pınarı ve Melik yeri denmektedir. Çukurbağ ve Fariske köyleri hududu içindeki Körüstan ile Uğurlu köyü Körüstan’ında kabartmalar, yazıtlar, kaya mezarları ve inler birbirine benzemektedir.

 

 Bu yazımızla beraber Bulunduğumuz coğrafyada önce kimlerin yaşadığını tamamlamış oluyoruz. Bundan  sonra  Biz Anadolu’ya  nereden  nasıl  geldik,  hangi  Türk boyundayız, Kazancıya nasıl yerleştik onu anlatmaya çalışacağız.  Sevgiyle kalın. 

                                                                                                                                 Yılmaz ORTA

 

1- Halit Bardakcı’nın “ Bütün yönleryle Ermenek” kitabı sayfa 11-12-13-14-15-21- 557-578
2- İ.
Hakkı Konyalı, Türk tarih araştırmacısı ve kitabe uzmanı. “Konya Tarihi” Kitabı sayfa :58-59-60
3- Anadolu Uygarlıkları Ansiklöpedisi c:1 s :.49-c:.3.s: 566
4- Osman Doğanay, Güngör Karauğuz- Halil Ibrahim Kunt’un yazdıkları “lsauria Bölgesinde Bir Kale   Kent Pharax” Fariske” kitabı sayfa 23-61.
5- Dünü ve bugünüyle Karaman S.39, A.Uysal, N. Alodalı, M. Demirci
6- Karaman oğulları tarihi Dr.Tahsin Unal

Bu haber 1731 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Tarih/Kültür/Geleneklerimiz

1830 KAZANCI NÜFUS SAYIMI LİSTESİ

1830 KAZANCI NÜFUS SAYIMI LİSTESİ 1830 Ermenek Kazancı köyü Erkek nüfusu (her satır bir hanedir, yaklaşık doksan hane, satırın devamı hane sahibinin ...

KAZANCI ŞİİRLERİ VE MANİLERİ KİTABI ÇIKTI

KAZANCI ŞİİRLERİ VE MANİLERİ KİTABI ÇIKTI Şiir Kitabında Kazancı ve Kazancı dışından 53 kişinin memleketimize yazmış olduğu 121 Şiir yer almaktadır. Ayrıca, ...
Demokrasi Kazansın01 Nisan 2024

HABER ARA


Gelişmiş Arama

© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi