Kazancı Haber (.Bir haberden daha fazlası.)
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORUM

EN ÇOK OKUNANLAR

ANKET

Alanya İl olursa Kazancı bağlansın mı




Tüm Anketler

SAYA BELGESELİ

SAYA BELGESELİ

Tarih 28 Ekim 2019, 14:47 Editör İbrahim Şahin

Saya Belgeseli’ne on beş dakikalık bir film olarak bakarsak çok şeyi kaçırırız. Saya Belgeseli’ne ödül aldı almadı diye bakarsak çok şeyi kaçırırız.

SAYA BELGESELİ
Saya Belgeseli bir ilk.
Saya Belgeseli artısı eksisi ile bir ilk.
Saya Belgeseli’ne on beş dakikalık bir film olarak bakarsak çok şeyi kaçırırız. Saya Belgeseli’ne ödül aldı almadı diye bakarsak çok şeyi kaçırırız.
 
Saya  oyununu belgesele taşıyan başta Kazancı Gündem olmak üzere Kazancı haber kanallarının başarısı bizim için bir gösterge, bizim için yönetmenin alacağı ödülden önemli.
 
Kazancı haber kanalları artık çağımızın olmazsa olmazları arasına çoktan girdi. Kazancılı biliyor, bilmiyor Kazancı’ya ataması yapılan bir öğretmen ilk araştırmasını haber kanallarından yapıyor. İlk yardımı, ilk bilgiyi onlardan alıyor. Dışardan belediyenin kapısını çalacak birinin ilk kontak kurduğu bizler. Bizler. Çünkü bizlerde resmiyet yok. Kapsama alan dışı hiç olmaz. 7/24 hazır ve nazır. Bizlerde ‘’ İşim vardı da yoktu da zaman ayırmak isterdim de...’’ gibi mazeret kılıfları hiç olmaz.
 
Kazancı haber siteleri bir birine rakip değil olmalı da. Her biri dışarı açılan pencerenin bir kanadı. Biri olmazsa bir eksik kalır diğeri.
 
Bugün 30 yıl önce bölgemizde öğretmenlik yapmış olanlardan  değerli kalemlerden Şuayip ODABAŞI özlemlerini bu haber kanallarında gideriyor. Türkiye’nin öbür ucu Çanakkale’den yazdıklarını ‘’ Çağdaş Haber’’de paylaşıyor.
 
Kıtalarca uzak İbrahim Çetin memleket özlemini bu kanallarda gideriyor. Doğduğu yere elinden gelen hizmeti bu kanallarda veriyor.
 
Şuayip ODABAŞI’nın daha bölgemize hizmet etme aşkı kutlanacak bir davranış. İbrahim Çetin gibi daha nicelerinin...
 Şuayip ODABAŞAŞI’na bu imkânı sunan  ‘’ ÇAĞDAŞ HABER’’  Şuayip ODABAŞI’nın yazılarının ‘’ Çağdaş Haber’’de yer alması başka bir haber kanalında rahatsızlık vermemeli ya da İbrahim Çetin’in başka bir haber kanalında yer alması ‘’Çağdaş Haberi’’ rahatsız etmemeli. Hizmet etmek istediğimiz halk aynı.  ‘’Tek ben olmalıyım, en iyi ben olmalıyım’’ anlayışı bizi bir adım ileri taşımadığı gibi hep geriye götürür. Hepimiz bir birimizi bir adım ileri taşıyacak makinaların dişlileri olmalıyız. Makinada bir diş eksik olursa makine üretim dışı.
Yine burada belirtmek istediğimiz en önemli unsur dünyanın her bir yanına dağılmış her alanda yetişmiş insan gücümüz var. Hepimizin bütünleşebileceği tek kanal kendi haber kanallarımız var.  Sinema Televizyonculuk okumuş gençlerimiz var. Belgeselemizi başkası çeker. Varsın siz de başkasının belgesellerini çekin tanıtalım, sizleri tanıyalım. Gazetecilik okuyan gençlerimiz var.  Sizi biz haber yapalım.
 
Gelelim Saya oyununa,
Saya oyununa bugünün gözü ile bakarsak deli saçması. Bugünkü gözle sunarsak deli saçması.
 
Nasıl bakalım? Bakmamıza gerek yok birileri bize gösteriyor. Biz yeter ki bakmasını bilelim.  Bugün Akmanastır’dan, Sarmazı’dan bugünkü neslin son temsilcileri ‘’ Çocukluğumuzda Deve Oyu’nu izlemek için, 19 Mayıs gösterisi izlemek için yürüye yürüye Kazancı’ya giderdik.’’ diyor. Onların ‘’ yürüye yürüye’’ deyişi koşa koşa. Koşa koşa çünkü ilk izlediği oyun, ilk izlediği gösteri. O dönemde daha televizyon icat edilmemiş. Elektriğin yolu uğramamış karşı yakaya. Her birinin anlatışı Oscarlık bir filmin anlatılışı.
 
Deve oyunu bizim bir Meddah oyunumuz olmuş.
 
Oyunun özü eğlenceye dönük. Görsellik birinci planda. Devecinin kostümü; bugünkü neslin bilmediği koyun yününden şiş örmeli dize kadar çorap, başındaki efe sarığı, poşusu, devenin kostümü; yörük kilimi, kilimim renginin deve kılına yatkınlığı devenin gerçeğini aratmayan cinsten ‘’ Bak bana dedirten’’ cinsten. Bugünkü deveye baktığımızda gerçeğine benzemeyen cinsten.
 
Devenin oynatılışı özünden uzak. Sadece yat, kalk. Yatış kalkış bile bir bina göçüşü. Mehmet Goca’da deve oynardı, bahşiş alamayınca nazlanırdı, yatardı, yatışı, kalkışı estetikti. Bahşişi alır, bahşişin karşılığı tekrar oynardı. Deveye yat , kalk komutları vardı. Deve desteksiz kendisi kalkardı. Kalkış estetikti, önce önden sonra arkadan. Deve bugünkü gibi eşek yükü kaldırır gibi sağından solundan destek verilerek kalkmazdı.
 
İlkler eleştirilir. Belki de Mehmet Goca’ya ilk oyununda deli demişlerdi. İlkler eleştirisiz hale büründüklerinde hayat bulur, yüz yıl sonrada anılır.
 
Biz deve Oyununa sahip çıkmak istiyorsak eleştiri unsurlarını traşlamalı, Mehmet Goca’dan ileri taşımalıyız.
 
Deve oyununu Kazancı’da oynayacaksınız  oyun hakkında bilgi vermeyebilirsiniz ama Alanya’da oynayacaksanız bilgi vermek zorundasınız. Vermezseniz şaşkın şaşkın bakarlar, şaşkın şaşkın ‘’ Bu ne?’’ diye sorarlar. Bir kültür diye sunacaksanız yavan sunamazsınız. Manilerle, zurnalarla zenginleştirmek zorundasınız.
 
Oyunun özü pekmezden göstermelik bir helva yapıp tattırmak zorundasınız.
Bunları oyuncu bilmez, bilse de oynayacak mı anlatımı mı yapacak. Bütün bunları Festivali organize yapanın yapması gerekir.
 
Gelelim Saya Belgeseline
 
Her filmin bir perde arkası vardır. Filmin perde arkasını oyuncular bilir, yapımcılar bilir.
 
Kazancı’da Saya Filmi çekilmiş. İzleyen var mı? Yok. Perde arkasını bilen var mı? Yok. Filmin duyurusundan önce bunlar okuyucuya verilmeli, okuyucunun da bilme hakkı var. Bunu kimler yapacak? Yapması gerekenler.
 
Filmde eksiklikler var mı? Var. Saya Oyunu bir kültürün sadece bir halkası, diğer halkaları yok sayarsanız vermek istediğinizi veremezsiniz.
 
Toplanan pekmezler neyin nesi? 
 
Toplanan pekmezin helva yapılıp oyuncuların tatması oyunun son halkası. Oyunun özü. Yönetmen bile helvanın tadına bakamamış.
 
Toplananlardan mısır koçanı en güzel görsel. Gel gör ki heybeye atılışını gördük. Honkok’taki, Viyana’daki  ambarı (kiler) bilmez, hevenki bilmez. Kültürümüzün parçası, bir ambar, ambarda hevenk yer almalı mıydı? Almalıydı. Köy kültürünü  en iyi yansıtan kare olmalıydı. Eksiklikleri uzatmak mümkün.  Oyunu kendi çalgı ekibimizle zenginleştirebilir miydik? Engel ne idi? Dedem zamanında çalınmamışsa, çalgı ekibimiz yoktu. Bugün varsa bu zenginliklerimizden yararlanmamıza engel nedir?
Bu eksikliklerin organize olamayışımızın sonucu olduğunu bilmek zorundayız.
 
İbrahim ŞAHİN

Bu haber 1226 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Tarih/Kültür/Geleneklerimiz

1830 KAZANCI NÜFUS SAYIMI LİSTESİ

1830 KAZANCI NÜFUS SAYIMI LİSTESİ 1830 Ermenek Kazancı köyü Erkek nüfusu (her satır bir hanedir, yaklaşık doksan hane, satırın devamı hane sahibinin ...

KAZANCI ŞİİRLERİ VE MANİLERİ KİTABI ÇIKTI

KAZANCI ŞİİRLERİ VE MANİLERİ KİTABI ÇIKTI Şiir Kitabında Kazancı ve Kazancı dışından 53 kişinin memleketimize yazmış olduğu 121 Şiir yer almaktadır. Ayrıca, ...
Demokrasi Kazansın01 Nisan 2024

HABER ARA


Gelişmiş Arama

© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi