| ||||||||||
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
![]() Arkeoloji Demek Kazı/Antikacılık mı
Güneş Doğudan Doğar Anadolu’dan Yükselir ( Resim:Kayaönü((Gökçeseki) Değerli Dostlar, Sevgili hemşehrilerim. Bu sayfada bundan böyle üzerine yaşadığımız bu kutsal Vatan olan Anadolu da bizden önce; 1. Neresinde kimler yaşamış, 2. Nasıl yaşamış, 3. Hangi kültürlerden etkilenmiş, 4. Anadolu’dan diğer yerlere hangi sebeplerle nasıl göçler oluşmuş, 5. Gidilen yerlerde nasıl uygarlıklar oluşturulmuş, 6. Türk ismi ile Atalarımız nerelerde yaşamışlar, 7. Anadolu’ya nasıl gelmişiz, 8. Memleketimiz olan Kazancı bölgesine gelişimiz, 9. Buradaki bizden önceki uygarlıklar, 10. Bizim memleketimize nasıl katkılarımız olur vb. konularında yazıları bulacaksınız. Yazıların hem eğitici, hem de öğretici olacağına inanıyorum. Memleketimizin neresini gezdiysek mutlaka görmüşüzdür. Hem altı hem üstü uygarlıklar yatağıdır. Çok verimlidir. Dört mevsimi ile coğrafi yapısı ile bulunmaz bir nimettir. Suudi Arabistan’ın denizden arıtarak bir litre su elde etmek için dört litre petrol harcadığını düşünürsek daha iyi anlaşılacağına inanıyorum. Bununla ilgili haberlerin onlarcasını her an internetten bulmanız mümkündür. Dünya uygarlıklarının doğuş yerinin Mezapotamya (Bereketli Hilal) oradan Anadolu ve Anadolu’dan da dünyaya dağıldığını söylemek yanlış olmaz. Onun için çok Meşhur bir söz vardır. “ Güneş Doğudan Doğar” . Bu bilgiler Arkeolojinin konusudur. O halde nedir bu Arkeoloji? Hepimizin kulaktan kulağa duyduğumuz kazı veya antikacılık mı acaba? Arkeoloji; insanlık tarihinin zaman ve mekân içinde günümüze ulaşmış her türlü maddesel ürünlerinin yardımıyla araştırılıp değerlendirilmesi bilimidir. İşte bunun için insan merakından doğan bilinmeyen sorularını geçmişe sorma şeklidir arkeoloji. Sorular kazılarla toprağa sorulur. Topraktan çıkan maddi buluntular ( Bir küp parçası, bir taş heykel, bir çakmak taşı, bir metal obje vs.) Karbon 14 metodu denen bir metotla değerlendirilir. Hangi tarihe ait olduğu tespit edilir. Belirlenen tarihte bulunduğumuz yerde kimlerin yaşadığı tespit edilir. Sorulan sorulara ilmi olarak cevap aranır. Bununla ilgili olarak iki konuya bakar. 1.) Yazının bulunmasından önceki zaman. 2.) Yazının Bulunmasından sonraki zaman. Biz insan olarak aynı yerde yaşıyoruz. Topluluk halinde, yerleşik hayatta yaşıyoruz. Bulunduğumuz yer ne kadar bize aitse yanımızda bulunan diğer yaşayanlara da o kadar aittir. Komşularımız, arkadaşlarımız vs. Bulunduğumuz yeri yaşanır hale getirmek, oralara sahip çıkmak, başkalarının yer altı veya yer üstü kaynaklarımıza zarar vermesini önlemek hepimizin birinci görevidir. Mesela İçme suyumuz olan Aybaham’ın, Kazanpınar sulama sularımızın, mesire yerimiz olan Zeyve çayının suyunun insan eli ile bir an kaybolduğunu düşünelim. Ne halde oluruz. ‘’ Şimdi gelin Dünyamızın Yaşına bakalım; Dünyamız 4,5 milyar yıldan daha yaşlıdır. Bilinen en eski hayat izi Grönland’ın güneyinde bulunmuş 3,8 milyar yıllık bakteri fosilidir. İlk bitki izleri Güney Afrika’da 2,5 milyar yıla kadar uzanır. İlk çok hücreli hayvanlar 600 milyon yıldan önce denizlerde orta çıkar. İlk omurgalılar yaklaşık 500 milyon yıl kadar önce denizlerde görüldü. İlk insanın ortaya çıkışı ise Doğu Afrika’da Onno nehri yatağında toplanan fosillerde anlaşıldığına göre 3 milyon yıl önce meydana gelen bir iklim soğuması esnasında olmuştur. İlk kesilmiş taştan aletlerin yaşı 2 milyon yıldan fazladır. Dolayısıyla insan yaşamını anlatan hemen hemen üç milyon yıl öncesine uzanan bir devri kapsar.’’ ( Prf.Dr. A.M.Celal ŞENGÖR) Şimdi bir çoğumuz hemen ilk insan ve ilk peygamber olan Adem (AS) babamız diyeceksiniz. Elbette ki bu doğru. İşte en güzel olanı da onlarında ne zaman yaşamış olduklarını öğrenme fırsatını bulmuş oluyoruz. Şimdi bu güzel vatanımız olan ANADOLU’daki tespit edilmiş olan yaşanan çağlara bir bakalım; Anadolu’da Taş Çağı Milattan Önce ( 600.000 -5.500 ) yılları arasıdır. Bu çağda maden yoktur. Adı üstünde kullanılan her şey taştan yapılmıştır. Aanadolu’da Khalkolitik (Maden – Taş ) Çağı Milattan Önce (5.500 – 3.000 ) yılları arasıdır. Hem taş aletler var, hem de ilk defa bakır madeni bulunarak bakırdan kap kacaklar yapılmıştır. Bu çağa ait Anadolu’da bulunan en eski yerleşim yeri Burdur İline bağlı Hacılar yerleşmesidir. Burada boyalı anıtsal vazolar bulunur. (Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesinde) M.Ö. Yedinci bine ait Konya, Burdur, Antalya yöresinde günlük kullanılan ağaç ve taştan kaplar bulunur. Anadolu’da Tunç Çağı Milattan Önce (3.000 – 1.200 ) Artık kalay bulunmuştur. Hani şu bakır tencerelerin, tavaların kalaylanmasında kullanılan kalay. İşte bulunan kalayın bakırla (1 Gr. Kalay ile 9 Gr. Bakır ) karıştırılmasıyla elde edilen yeni madene tunç denmiştir. Çok serttir. Şimdiki uzay sanayisi gibi bir çağ ortaya çıkar. Savaşlarda silah yapımı, tunçtan miğferler, kap kacak yapılmıştır. Artık bu dönemde kuvvetli devler ortaya çıkacaktır. Hattiler, Hititler, Urartular, Frigler, Lidyalılar vb. Şimdilik burada bırakalım isterseniz. Daha sonra bu devletlerin Vatanımız olan Anadolu’yu nasıl etkilediklerine bakalım. Bu arada bulunduğunuz yerdeki çekmiş olduğunuz yerleşim yerlerine ait tarihimize ışık tutacak fotoğraflar varsa 0505 346 91 47 numaralı bana ait telefona Watsap tan gönderebilirsiniz. Gönderenin adını da zikrederek açıklamalarda bulunuruz. İnanın bu çok zevkli bir iştir. Keyif alacağınızı ümit ederek hoşça kalın diyorum. Yılmaz ORTA Bu haber 1822 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |