| ||||||||||
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
Dil Bayramı Kutlanıyor
Türk Dilinin resmi devlet dili oluşunun 735. yıl dönümü, Karamanoğlu Mehmet Beyin mezarının bulunduğu (Ermenek) Balkusan köyünde kutlanıyor.... “ DİL BAYRAMI “ KUTLU OLSUN….!!!!!! (Dil, Kültür ve Millet..) Türk dilinin, Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından, 1277 yılında, Konya’da yayınlanan ünlü FERMAN ile, aziz vatanımız Anadolu’da, ilk defa, devletin resmi dili olarak kabul ve ilan edilişinin 735. yılı nedeniyle, Ermenek İlçesi, Balkusan köyünde, bu gün (13 Mayıs 2012 günü) kutlanmakta olan “Dil Bayramı”, yöre halkımıza, Milletimize ve Türk Dünyasına kutlu olsun. Dil Bayramı kutlamalarının Karaman Valiliği yerine Karaman Belediye Başkanlığı tarafından koordine edilmesine başlanmasından itibaren, bu bayramın siyasi bir nitelik kazanmış olması, kutlamalarda, Ermenek (Balkusan) bölümünün iptal edilmesi ve yıllardan beridir kutlanmakta olan gerçek tarih yerine, yeni tarihler koyma gayretlerine rağmen, bu bayramın gününde ve yerinde kutlamak için gayret gösterenleri, kutlamaya katılan kurum, kuruluş ve insanımızı da gönülden tebrik ediyorum. Bilindiği üzere, bir milletin dili, o milletin var oluş ve yaşayış nedenlerinin en temel unsurudur. İnsanın için dil ise, insan olmanın ve vatandaşlığa yükselmenin bir vasıtasıdır. Millet tanımı “ortak bir dili, kültürü, tarihi ve gelenekleri olan.. “ diye başlar. Dil ve kültür ayrılmaz kavramlardır. Çünkü, kültür, bir toplumun temel unsuru, varlık nedeni ve yaşam biçimidir. Çağdaş ve uluslar arası bir üne sahip olan bilim adamımız Prof. Oktay SİNANOĞLU, dil ve millet kavramlarını anlatırken “ bir milleti yok etmeye, önce kültürünü yok etmekle başlanır, sonra dili ortadan kaldırılır, dil yok olunca, millet de yok olmuş demektir” diyor. Anadolu’nun her yerinde yabancı dille eğitim yapan okul açılması ve diğer okullarımızda yabancı dilin yaygınlaştırılması, önce kültürümüzü, sonrasında da dilimizi yok etmeye yönelik faaliyetler olmaktadır. Yabancı dil öğrenmekle, yabancı dilde eğitim yapılması, hedefleri yönünden çok farklı kavramlardır. Günümüz dünyasında, yurt içi ve yurtdışında, Türk Milletinin dili, dini, tarihi, kültürü, hukuk sistemi, kısacası Türk’e ait ne varsa tenkit edilmekte ve horlanmaktadır. Bu yıkıcı faaliyetlerin asıl hedefi, Türk Milletini “Millet Olma/Milli Olma” şuurundan uzaklaştırmaktır. Büyük şehirlerimizdeki sokaklarda, işyeri isimleri, ilan ve tabelaların, günlük konuşmalarımızdaki bir çok kelimenin yabancı kelime ve deyimler olduğunu her fırsatta dile getirmekteyiz. Çevremdeki en büyük Alış Veriş Merkezi (AVM) isimleri, Galeria, Arcadium, Acity Outlet ve Cordion şeklindedir. Türkçe sandığımız, Motor, elektrik, otomobil, ekonomi, politika, finans, bulvar, transfer, doktor, grup, panel, kanal, radyo, vizyon, film, sinema, tren, tramvay, misyon, damper, blok, site gibi kelimelerin yanına, fastfood, bazaar, sale, chery, rent a car, restoran, cafe, internet, irite etmek gibi yenileri eklenmektedir. Önceki yazılarımda da belirttiğim üzere, Ankara’daki Ankamall (Etiler/ Ankaralı Ankamal olarak söylüyor) AVM’sinin uzun bir koridorda yer alan mağazalar şunlardı. Greyder, herry, journey, ramsey, rodiwood, quicksilver, loft, ltb, red apple, chima, xside, centone, levi’s store ve collezione. Koridorun sonundaki dükkanın adı da Hotic olup, hangi dilden olduğunu bilememiştik. İsim çılgınlığı Levent KIRCA şakalarına da konu edilmiş olup, programında “İngilizce öğrenmek için Beyoğlu caddesinde yürümek ve işyeri isimlerini okumak yeterli “ diye alaylı derslere devam ediyor. Geçen yıl, resmi bir kurumun çay salonunun isminin “cafeterya” olduğunu görünce görevlilerle görüşmüş ve bu kelimenin yabancı dille başlayacaksa sonuna kadar öyle devam etmesi veya Türkçe söylemle “kafeterya” şeklinde değiştirilmesini teklif etmiştim. Aslında, hek iki kelimede yabancı, fakat, kelimenin İngilizce başlaması ve Türkçe sonuçlanması garip bir durumdu. Aynı yeri bu yıl ziyaret ettiğimde salonun tabelasının “ Çay Salonu” olarak değiştiğini gördüm. Dilimizi, kültürümüzü ve tarihimizi inkar etmeye çalışanlar, bu inkarlarına FERMAN inkarını da eklemişlerdi. Geçen yıllarda, Konya’da düzenlenen bir toplantıya konuşmacı olarak katılan bir inkarcı konuşmacı “ Dil Bayramı olarak kutlanan Türkçe Ferman sanıldığı gibi Karamanoğlu Mehmet Bey’e ait değildir. Bu ferman, Türk olmayan bir kişi tarafından Mehmet Bey ile alay etmek için söylenmiştir “ dedi ve resimleriyle birlikte medya da yayınlandı. Bu haber üzerine bir kaç telin yazısı yayınlandı. Bizim de yayınladığımız karşı yazıya hiçbir yorum gelmemişti. Milli değerlerimiz ve varlıklarımız elimizden bir bir alınarak “yalan, yok, yaşanmadı, gereksiz “ gibi iftiralara maruz bırakılırken, yatırılmış olduğumuz derin uykudan ne zaman uyanacağımız bilinmemektedir. Yazar Turgut ÖZBAY tarafından yazılan ve Ankara Ticaret Odası yayınlarında yer alan İşte Türkiye Gerçekleri isimli kitapta (Ocak -2003, Ankara basımı, sayfa.171..) “ yanlı, maksatlı, yalan bilgiler, yönlendirme ve şartlandırmalarla, Türk Milleti’nin dikkati dağıtılmış, Millet şaşırtılmıştır. Türk Milleti hafıza kaybına uğratılmış, beyinler yıkanmıştır. Sonuçta, insanların Milletine ve Devletine olan güveni azaltılmıştır, Milli kültürümüzden uzaklaşmak ve Milleti küçümseme gayretleri, devletimizin (Cumhuriyet) kuruluş felsefesinden uzaklaşmaktır” şeklindeki görüşler yer almıştır. Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından kurulmuş olan, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu, bu olumsuzlukları önlemek, Türk Dili ve Tarihini, sonuçta, Türk Kültürünü yüceltmeyi hedefler. Bir dilin insanlar için önemi, konuşacak dil olmadığı veya dili konuşacak insan olmadığı zaman anlaşılacaktır. Dünyada 27 alfabe olduğu ve bu alfabelere sahip olan milletlerin dilleriyle övündüklerine yıllar önce yapmış olduğum Gürcistan ziyaretinde tanık olmuştum. Henüz kuruluş ve kurumlarının teşkili aşamasında olan ve ekonomi dahil bir çok sorunu olan Gürcüler, dilleri, kültürleri, sanat ve alfabeleriyle gurur duyuyorlar ve bu kültür zenginliğiyle her zorluğu aşabileceklerini, söylüyorlardı. Yer yüzünde kaybolmaya başlamış ve 15-20 kişi tarafından konuşulan dillerin bile yaşatılmaya çalışılması yanında, zenginliği, yaygınlığı ve bileni-konuşanı yönünden dünyanın başta gelen dilleri arasında sayılan TÜRKÇE‘nin bu denli ihmal edilip saldırıya maruz bırakılması ibret alınacak bir olaydır. Halen yayın yapan bir çok radyo ve televizyon kanalında Türkçe geri plana itilmekte, yabancı diller ön plana çıkarılmaktadır. Anadilimizin Arapça olduğunu, eğitim sistemimizin Arapça ağırlıklı olmasını söyleyenler bile vardır. Gündeme düşen yazılarda, konuşmalarda ve levhalarda yer alan “Türkçenin Başkenti Karaman” ifadesi bizi çok memnun ediyor. Fakat, son yıllarda sergilenen, Karaman ve Karamanlıları, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı, medeniyetten uzak, yıkıcı ve yok edici olarak gösterme gayretleri de çok üzmektedir. Türk Milletinin ve Taşeli insanı ve özellikle, törenlere bizzat katılan hemşerilerimizin Dil Bayramını gönülden kutlar, dilimizin evrensel bir dil olmasını sağlayan bu fermanı yayınlayan Karamanoğlu Mehmet Bey ve Atatürk başta olmak üzere, dilimiz, kültürümüz ve tarihimiz için emek harcayanları rahmet ve saygı ile anıyoruz.. Yaşanmakta olan tüm zorluklara, engellemelere ve imkansızlıklara rağmen, gününde ve yerinde, bu bayramın kutlamasını gerçekleştirenlere de tekrar selam, saygı ve sevgiler sunuyoruz. Yazan : Av. Naci SÖZEN , 13 Mayıs 2012 /ANKARA ![]() Bu haber 1966 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |