Kazancı Haber (.Bir haberden daha fazlası.)
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORUM

ANKET

Alanya İl olursa Kazancı bağlansın mı




Tüm Anketler

Eski Kuşak Bir Kazancılının Yaşamından Kesitler

İbrahim Türker

31 Mayıs 2010, 13:21

İbrahim Türker

Tarlada:

Şafak belki geç görünür

Sen bekleme git sür, sür, sür...

Yüze gülmüyorsa eğer

Yere batsın böyle kader.

 

Göğün ortasında ay dikilirken

Ayaktasın yatıp dinlenmeden sen,

Başında ağırlık, gözlerinde sanki

Uykudan yapışmış, saat acep kaç?

Hıdırellezdir gelen, yine tohum saç.

 

Toprak hiç bekler mi, zaman da ne ki,

Su gibi akmakta, çiftçi koş hemen

Bak komşu da hazır kalkmış erkenden.

Tarlana çabuk git, yitirme zaman.

 

Sabanı zorluyorsa taş gibi toprak

Öküzlere darıl... Uzaklaşarak.

Sis çekilip, güneş göründüğü an

Biraz olsun dur, çok derin bir ah

Hal ahval budur...       

Deh..deh.öküzüm deh,deh...

(p.k.yacorof)

 

Yaşlı adam saat denen zaman ölçeri kullanmazdı. Onun saati gökteki yıldızlar ve aydı. Yatışları ve kalkışları sanki beyninde kurgulanmıştı. Zaten gecesi ve gündüzü ayrılmaz bir bütündü. Doğanın bu ayrımı çalışmasını pek etkilemezdi.

Yılın sekiz ayı kaderinde yazılı olan kendisinin ve ailesinin yaşamını sürdürebilme çabası gereğince güneş altında tarlalarda geçerdi. Böyle olunca her köy insanı gibi, yüzüne bakıldığı zaman güneşten yanmış, kavruk ve koyu esmerdi. Bütün köylüler de kadın erkek fark etmez, öyle değiller miydi? Bu nedenle hepsi birbirlerine benzerlerdi. Doğa ile savaşan kat kat olmuş nasırlı elleri kozmetik dünyasını tanımazdı.

Aile bireyleri dışında onun zihninde yapılması gereken, önem verilmesi gereken iki görev vardı ona göre:

1- Yaşamın bir parçası olan kutsal ritüelleri aksatmadan yerine getirmek, çalışma alanı içinde nerede uygun bir yer bulursa bu görevini yapmada kusur etmezdi. Mütevekkildi. Küçük bir tarlası ile bahçesini satarak onların parası ile hicaza bile gitmiş HACI lakabını almıştı.

2-   İkincisi ise, can yoldaşı olan öküzler ve atı idi. Onları aç bırakmaz, bakımları için ne gerekiyorsa yapardı. Çocuklarının da bu konudaki görevleri babalarının hassasiyetine ortak olmalarıydı.

Doktora gitme gibi bir bilgi ve alışkanlığı yoktu. Aile efradı da bu geleneğe alıştırılmıştı. Bazen sindirim spazmı geçirirse, dağlardan topladığı acı yavşan adı ile anılan otu kaynatıp suyunu içer ve sağlığına kavuşurdu. İlçe merkezine nadiren gider, evinin ve çocuklarının ufak tefek ihtiyaçlarını yerine getirirdi.

Otuzbeş yaşlarına kadar devletin zorunlu kıldığı onbeş lira yol vergisini ödeyemediği için, ilçesini diğer ilçelere bağlayacak olan yol yapımında bedenen bir ay çalışırdı. Nihayet Allahın lütfü ile beşinci çocuğunun dünyaya gelmesi onu bu zorunluluktan kurtarmıştı.

Ne ki bu yaşlı adam her hangi bir öğrenim görmemesine rağmen, cumhuriyetin getirdiği olanaklardan yararlanılması gerektiğinin bilincinde idi. Bu nedenle hiç olmazsa çocuğunun birisinin, kendi yaşamı gibi çetin hayat şartlarından kurtulup bir tahsil olanağına kavuşmasını çok istiyor ve dua ediyordu.

Duası çok sevdiği Allahı tarafından kabul edilmiş, ortanca çocuğu bir devlet okulunda öğrenim görme olanağına kavuşmuştu. Kışın o acımasız zamanında kar tipi demeden doksan kilometrelik yolu çocuğu ile birlikte üç gün üç gecede geçerek adını bile söyleyemediği devlet okuluna teslim etmiştir. Sevinçliydi ve gururluydu. Artık çocuğu adam olacaktı.

Aradan seneler geçti. Oğlu düşlediği gibi adam olmuştu. Evlenmişti de. Gelini ve torunları nasırlı ellerini öptüğü zaman; ölsemde gam yemem diyordu. Bu sevinçle ömrünün son yıllarını yaşarken, çok sevdiği ve kendi yetiştirdiği bir asma ağacının altında uyurken bir daha uyanamadı ve bu dünyadan ayrıldı.

Av. İbrahim TÜRKER / İzmir - ib.turker@hotmail.com

Bu haber 2026 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
Demokrasi Kazansın01 Nisan 2024

HABER ARA


Gelişmiş Arama

© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi