| ||||||||||
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
![]() 14 Şubat Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun
14 Şubat sevgililer gününüz kutlu olsun... SEDEF ÇİÇEĞİ: Mahkeme salonunda, seksen yaslarındaki yaşlı çiftin durumu içler acısıydı. Adam inatçı bakışlarla, suskun ninenin ağlamaktan iyice çukurlaşmış gözlerini ve bıkkın bakışlarını süzüyordu. Hâkim tok sesiyle! Yaşlı kadına: Anlat teyze,neden boşanmak istiyorsun? Yaşlı kadın:Derin bir nefes çektikten sonra bas örtüsüyle ağzını aralayıp, kısılmış sesiyle konuşmaya başladı... Bu herif yetti gayri, 50 yıldır bezdirdi hayattan… Sonra uzunca bir sessizlik hâkim oldu, mahkeme salonunda… Sessizlik,bu tur haberleri her gün manşet yapan gazetecilerden birinin flaşıyla bozuldu. Kim bilir nasıl bir manşet atacaklardı, yasanmış 50 yılın ardından? Çok sayıda gazeteci izliyordu davayı… Kadın neler diyecekti? Herkes, onu dinliyordu… Yaşlı kadının gözleri doldu ve devam etti: Bizim bir sedef çiçeği vardı çok sevdiğim… O bilmez… 50 yıl önceydi… O çiçeği bana verdiği çiçekler arasından kopardığım bir yaprağı tohumlamıştım,öyle büyüttüm. Yavrumuz olmadı onları yavrum bildim… Bir sure sonra çiçek kurumaya başladı… O zaman adak adadım. Her gece güneş açmadan önce, bir tas suyla sulayacağım onu diye… İyi gelirmiş derlerdi… 50 yıl oldu,bu herif bir gece kalkıp bir kerede bu çiçeği ben sulayayım demedi. Taa ki gecen geceye kadar… O gece takatim kesilmiş uyuya kalmışım… Ben, böyle bir adamla 50 yıl geçirdim… Hayatımı, umudumu, her şeyimi verdim… Ondan hiçbir şey görmedim. Bir kerecik olsun, benim bildiğim görevlerden birisini yapmasını bekledim… Onsuz daha iyiyim, yemin ederim… Hâkim yaşlı adama dönerek: Diyeceğin bir şey var mı, baba? dedi. Yaşlı adam bastonla zor yürüdüğü kürsüye, o ana kadar suçlanmış olmanın utangaçlığını hissettiren yüz ifadesiyle, hâkime yöneldi. Tane tane konuştu: Askerliğimi reisicumhur köşkünde bahçıvan olarak yaptım. O bahçenin, görkemli görünümüyle büyümesi için emeklerimi verdim. Fadime’mi de orada tanıdım. Sedefleri de… Ona en güzel çiçeklerden buketler verdim. İlk evlendiğimiz günlerin birinde, boyun ağrısı nedeniyle, onu hekime götürdüm. Hekim çok uzun sure uyanmadan yatarsa; boynundaki kireç sertleşir, kötüleşir dedi… Her gece uykusunu bölüp uyansın, gezinsin dedi. Hekimi pek dinlemedi bizim hatun… Lafım geçmedi… O günlerde, tesadüf, bu çiçek kurumaya yüz tuttu. Ben ona: gece çiçek sularsan geçer dedim. Adak dilettim… Her gece onu uyandırdım ve onu seyrettim. O sevdiğim kadını, yavrusu bildiği çiçekleri sularken seyrettim. Her gece, o çiçek ben oldum sanki… Dedi adam. O yastaki bir adamdan beklenmeyecek ifadelerle… “her gece, o yattıktan sonra uyandım. Saksıdaki suyu boşalttım. Sedef, gece sulanmayısevmez, Hâkim bey… Gecen gece de… Yaşlılık… Ben de uyanamadım,uyandıramadım… Çiçek susuz kalırdı ama kadınımın boynu yine azabilirdi… Suçlandım… Sesimi çıkartamadım… O anda yaşlı çit yaşlı gözleri ile bir birine bakışıp sarıldılar ve gazeteciler dâhil, mahkeme salonundaki herkes ağlıyordu… Sevgide cömert ama sevdiklerimizi kırmada oldukça cimri olalım… Diye biten hikâye alıntıdır… *** Ne diyelim? Sevdiklerinize Sevgide her zaman cömert olun… 14 Şubat sevgililer gününüz kutlu olsun… Cümleten Hoşça Kalın… İbrahim Demirtaş 13.02.2014/Mersin Bu haber 1332 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |