Kazancı Haber (.Bir haberden daha fazlası.)
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORUM

EN ÇOK OKUNANLAR

ANKET

Alanya İl olursa Kazancı bağlansın mı




Tüm Anketler

İstanbul'a Koyun Getirilmesi Hakkında Ferman

İstanbul'a Koyun Getirilmesi Hakkında Ferman

Tarih 22 Ekim 2012, 09:57 Editör Hasan Köksoy

1748 yılında Padişah 1. Mahmut zamanında İstanbula Anadoludan koyun sevkini ve orada satılmasını konu alan çok önemli bir fermandır.

Bu fermanda, üreticinin memleketinden mallarıyla çıktıktan sonra İstanbul’dan geriye satmış ve parasını almış olarak dönmesi için her şey emredilmiştir:

1-Anadolu’dan gelen üretici, ister elinde üç beş aded olsun ister aşiret ve tüccar olması hasebiyle sürülerce olsun davarını İstanbul’da kimse müdahale etmeden, özellikle kasapların baskı ve sıkıştırmasına maruz kalmadan satabileceklerdir.

2-Avrupa yakasının koyunları İstanbul halkına yetmediğinden Anadolu’dan bol miktarda koyun sevki olmaktadır ve bunlara her türlü kolaylık gösterilmektedir. Hususan yol güzergâhlarında, ana hatlarda, geçit ve uğrak yerlerinde ayakbastı vb adı altında kimseye ödeme yapılmaması sağlanmaktadır.

3-Bu fermanda birde, Türkmen ve Celep taifelerinin getirdiği mallara kimsenin özellikle kasapların çeşni tutmak maksadıyla taarruzuna mahal verilmeden diledikleri kişilere satıp geçer akçeleriyle memleketlerine dönmelerinin sağlanması yetkililere emredilmektedir.

4-Padişah 1. Mahmut bu fermanda kurban bayramı olmamasına rağmen İstanbul’a koyun sevkinin teşvikini istiyor ve yollarda kıl kadar bile zarara uğratılanlar ve rencide edilenler olursa yetkililerin cezalandırılacağını teyit ediyor.

5-Koyun sevkiyatı hakkında verilen bu emirnameden 265 (1748) yıl önce bile bugünkünden daha güvenli bir ulaşımın olduğu söylenebilir. Şöyle ki, Bu gün üretici köyünden başlayarak haklı ve ya haksız İstanbul’a gelinceye kadar en az 10 makama uğramakta ve belge alarak ödeme yapmaktadır. Birde İstanbul’a geldikten sonrası var ki dillere destan; Pazar yeri bulma, harç ödeme, karşı yakaya geçme, menşe sorunu vb birçok kapıya akçe ödeyerek parasını alabilmektedir.

Aşağıda bu fermanın Türkçe harflerle yazılışı orijinal diliyle verilmiştir:

“İstanbul’a ağnam tesyiri içün emirdir

Düsturûn-i Mükerremûn Üsküdardan Anadolunun sağ koluyla Adana’ya varınca vaki’ olan Vüzeray-ı ızam edâmellahü iclâlehüm ve eâzımü’l-ümerai’l-kiram Mir-i Miran-ı kiram dâme ikbalühüm ve mefahiru’l-kuzat-i ve’l-hukkâm kuzat ve nüvvab zîde fazluhüm ve mefahiru’l-emasili ve’l-akran, mütesellimler ve Kethuda erleri ve Yeniçeri Serdarları ve havas ve evkaf zabitleri ve zeamet ve tımar subaşıları ve Baçdarları ve sair zabitan ve âyan-ı vilayet zîde kadruhüm tevkî-i refî-i hümayun vasıl olucak malum ola ki Adana ve vilayat-ı Anadoluda vaki’ bilad ve emsar ve kasabat ve kurada sakin fukara-i raiyyet ve sair erbab-ı ticaret ve konar göçer aşayir ve kabail ricali yedlerinde bulunan ağnamı furuht içün kendü hahişleriyle peyderpey Asitane-i seadetime getirip kasap başılar tarafından ve taraf-ıahardan taarruz ve müdahale olmaksızın kendileri bey’ ve furuht ve ba husus mukaddema varit olan emr-i şerifim mucebince bi’l-cümle ağnam getirenler diledikleri kimesnelere bi-lâ muzahim bey’ ile intifa-ı bisyar ve bu veçhile kesb ve kâr ettikleri cümlenin malumu olup ve’l-haletü hazihi yalınız Rumeli canibinden gelen ağnam İstanbul’da olan ibadullaha vefa etmeyüp Anadolu taraflarından dahi kesret üzere ağnam tevarüdü muktezî olmaktan naşi makarr-ısaltanatımda sakin olanların emr-i maaşlarında vücuh-i zaruret ve ihtiyacın ref’ ve izalesi murad-ı hümayunum olup ve Anadolu caniplerinden gelen ağnamın çaşni tutulması men’î külli ile men’ olunmağla geçitlerde ve sair memerr ve ma’berlerde dahi Asitane-i seadetime koyun getirenlerden mu’tada mugayir alâ tarikı’l-bida’ nesne mutalebe olmamak ve bu makule bey’ içün ağnam getirenler ağnamlarıyla emnen ve salimen bu canibe tesyir ve imrara ibtidar olunmak fermanım olmağın işbu emr-i şerifim ısdar ve husus-u mezbura mübaşir tayin olunan dergâh-ımuallam gediklilerinden Kıdvetü’l-emacidi ve’l-âyân Ahmed zîde mecdühü ile irsal olunmuştur.

İmdi siz ki vüzera-i müşar ve mir-i miran ve sair mumaileyhimsiniz ber veçh-i meşruh Türkmen ve Celep taifesinin ve sairlerinin getirdikleri koyunları rızalarıyla diledikleri kimesnelere bey’ ve bahalarıyla sağ akçeden olmak üzereashabına teslim olunmak ve kasap başılar ve sairler tarafından çaşni tutulmayup vechen mine’l-vücuh cevr ve gadr olunmamak ve bahasun ber veçh-i peşin sağ ve yeni akçeden verilmek üzere bu canipte tenbihi lazım gelenlere muhkem tenbih olunmağla siz dahi koyun getirenlerden murur ve ubur eyledikleri geçitlerde mu’tada mugayir alâ tarikı’l-bida’ nesne mutalebe ve kendileri bir türlü rencide ve remide olunmaması hususlarını iktiza edenlere gereği gibi tenbih ve kazalarınızda olan Türkmen ve Celep taifelerini ve sair ashab-ı ağnamı getirip bu maddeyi kasap başları ve sairler taraflarından çaşni tutulmayacağı cümlesine ifade ve takrir ve inşaallahü tâalâgetirdikleri koyunlarının bir adedi satılmamak ve geriye dönmemek üzere herkes rızalarıyla istedikleri kimesnelere bi-la çaşni bey’ eylemek içün hâssaten ihtimam olunduğu ve koyun sahipleri bu siyak üzere getirdikleri ağnamdan memullerinden ziyade faide edeceklerini inha ve tebşir eyleyerek Asitane-i saadetime kesret üzere koyun nakline cümleyi teşvik ve tergîp ve ashab-ı ağnamın mevcut olan koyunların bir gün mukaddem yola çıkartup ianet ve müzaheret ve selamet ve emniyet birle acaleten sevk ve teysire dikkat ve mikdar-ı zerre tehavün ve tekasülden be-gayet tevakkî ve mücanebet eyleyesiz.

Bu husus Asitane-i seadetimde olan ibadullahın def-i zaruret ve hem koyun ashabının kesb ve maişetlerine vesile pür illet olmağla koyun getirenlerin ser- mu âzerde ve remide ve esna-i rahta mikdar-ı zerre takdir ve rencide olunmalarına kat’iyyen rıza-i hümayunum yoğiken şöyle ki ferman-ı âlişanıma mugayir hareket ile esna-i rahta akçe mutalebe olunmak ve yahut ahar veçhile takdir ettirilmek ve’l-hasıl vücuh-u teaddiyat ile rencide olundukları haber verilmek lazım gelir ise ol makulelerin muhkem haklarından gelineceği bî iştibahtır. Ana göre her biriniz mezid-i ihtimam üzere hareket ve keyfiyeti cümleye ilan ve işâat ve ferman-ı âlişanımın mazmun-u münifini icraya sarf-ı makderet eylemeniz babında ferman-ı âlişanım sadır olmuştur.

Buyurdum ki: Vusul buldukta bu babta vech-i meşruh üzere şerefyafte-i sudur olan ferman-ı vacibü’l-ittibaımın mazmun-u itaatmakrunuyla âmil olup hilafından gayete’l-gaye hazer ve mücanebet eyleyesiz. Şöyle bilesiz alamet-i şerife itimat kılasız.

Tahriren fî evail-i Rebii’l-evvel Sene: İsna ve sittin ve mie ve elf (1162)
Vasale fî 19 Rebii’l-ahir Sene 1162 (1748)
Be Makam-ı Kostantıniyye”
K.Ş.S Cilt 57/172-1

Müslüman Diller Uzmanı: Mükremin Kızılca

Bu haber 1086 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Tarım / Hayvancılık

Çiftçilere Toprak Analizi Uyarısı

Çiftçilere Toprak Analizi Uyarısı KZO Başkanı Mehmet Bayram: “Toprak Analizi İle Gübre Maliyetlerini Düşürebilirsiniz

Ermenek Ziraat Odasından Duyuru

Ermenek Ziraat Odasından Duyuru Değerli üyelerimiz Odamız tarafından yumurta tavuğu temin edilecektir.
Demokrasi Kazansın01 Nisan 2024

HABER ARA


Gelişmiş Arama

© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi