| ||||||||||
| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
Çocukluğa Özlem!
1990'larden önce çocukluğu Kazancı'da geçmiş olan herkes daha güzellerini de sayabilir. Ben, bütün bunları ve daha fazlasını yaşayıp kendini şanslı hissedenlerdenim. Çocukken hepimiz bir an evvel büyümek isteriz, zamanın bize neler getireceğini bizden neler götüreceğini bilmeden düşünmeden. şimdilerde zaman ne getirdi tam olarak kestirmek güç ama neler götürdüğünü görmek zor değil... Hepsinden önemlisi dedelerimizi, anneannelerimizi, babaannelerimizi ve diğer yakınlarımızı, sevdiklerimizi arkada bırakarak, çocuk kalbimizle birlikte, saf ve temiz duygularımızı, biriktirdiğimiz anılarımıza yanımıza alarak gürbet ellerin yolunu tuttuk. Artık bizim için kazancı anılarda yaşadığımız, senede 15-20 gün tatile geldiğimiz bir yerdi. Büyüdüğümüz sokaklar, sevdiklerimiz yoktu. Artık büyük şehirlerin soğuk duvarları, boş sokakaları, vardı. Keşke çocukluğumuzun geçtiği köyümüzde yaşasaydık. Şuan düşününce kesinlikle çocuk kalmak isterdim. Bütün sevdiklerimin yanımda olması bir yana; Kışın ara sokaklarda damlardan kürünen karların birikintisinde lastik ayakkabılarla kaymak isterdim, Ocak 18 geldiğinde saya oynamak isterdim, Karlı uzun kış akşamlarında oturmalarına gidip patlamış mısır, çıtlık çerez yemek isterdim, Kışın bahçeye cırrık sepeti kurup balkona saklanıp, yakalamak isterdim.. İlk baharla gelen yağmurlardan sonra guzugöbeği toplamak isterdim, Nohut yolunan tarlalarda şakıldak toplayıp, ceviz başşaklayıp satıp o paralarla çikolata almak isterdim, Hafta sonları eşeklere binip yaylaya koyun keçi güde gitmek orada ardıç ağacının dibinde gilikli oynamak isterdim, Yaylada oba'da kalmak, hep beraber kıl çulun üstüne sıralanıp uyumak, sabahları çekmenin, garamık çalısının diplerinde yumurta aramak isterdim, Gece gökyüzündeki bütün yıldızları görebilmeyi, ardıç ağacının gölgesinde bir saat olsun uyumayı isterdim, Kırkkuyu yaylasında çardakta göçülü kalmayı, belenden biri aşıp ta köyden gelecek diye umutla beklemek isterdim, Dedemin sürdüğü düvene binip, sonrasında umutla rüzgar beklemek isterdim, Güzün soğukta yeni doğmuş kuzuyu guzluktan, eve alıp saç kurutma makinasıyla kurutmak, biraz büyüdükten sonra koç ve deke'yi tos'a alıştırmak isterdim, Öğretmenden azar yeme pahasına bilya oynamak bazende çellik oynamak isterdim, Bayramlarda tek tek bütün evleri dolaşıp şeker toplamak isterdim, Akşama kadar sokaklarda oynayıp akşam ezanıyla beraber de 'herkes evine şeytan damına' diye diye evin yolunu tutmak isterdim, Bunlar gibi daha nicelerini sayabilirim.. Belki de o günlerin güzelliği ve bana yaşattığı mutluluk ve bunun benzerlerini kazancı dışında gittiğim yerlerde bulamamam çocukluğumu delicesine özlememe sebep olan en büyük etken.. Yine de ben heybemde bunları ve biraz daha fazlasını biriktirebildim. Umarım sizde heybenizdeki anılarınızı çocuklarınıza hatta torunlarınıza saklarsınız ve gerçek manada güzel bir çocukluğun aslında şimdikinden çok farklı olduğunu anlatabilirsiniz... Hasan KÖKSOY-İstanbul Bu haber 1505 defa okunmuştur.
|
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA |
||||||||
© 1999 - 2023 haber sitemize girilen ve yüklenen yazı, bilgi belge, içerik ve fotoğrafları Kazancı haber her türlü basım yayın kitap broşür vb işlerde kullanabilir sahipleri bu konuda muvakatname vermiş sayılır. ayrıca sitede yayınlanan her türlü veri kazancı haberden izin almadan kullanılamaz. Haber, Köşe Yazıları ve yorumların sorumluluğu sahiplerine ait olup, sitemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |