Hasan kardeşim hoş geldin. Yeni görevinde başarılar dilerim.
İstanbul Kazancılılar Kültür ve Dayanışma Derneği, Genel Kurul Toplantılarının kurulduğundan itibaren hemen-hemen hepsine katıldım. Dernek lokalinin kapatılması bir yönetimin üzerine atılacak suç durumu değildir. Çünkü birçok sebep var.
1-Derneğin kuruluş aşamasında Gültepe ve Çeliktepe civarında oturan Kazancılı aileler
bir hayli fazlaydı. Ancak şu anda aynı semtlerde oturan aileler çok azaldı.
2-Derneğin kuruluş aşamasında, birinci nesil Kazancılılar vardı. Birinci nesil Kazancılılar   emekli oldular ve çeşitli yerlere dağıldılar. İkinci nesil Kazancılılar İstanbul’da doğdular, mahalle arkadaşları, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite arkadaşlarını İstanbul’da edindiler. Kendilerini gurbette saymıyorlar. Dolayısıyla Kazancı’lılar derneği onlar için cazip gelmiyor.
3-İstanbul büyük bir şehir, şehrin bir ucundan öbür ucuna üç buçuk-dört saatte gidilir. Kazancılılar İstanbulun her tarafında mevcut. Gidiş-dönüş dört saatlik yolculuk yapmak için ‘geçerli sebep’ olması lazım. ki Genel Kurul bile ‘geçeli sebep’ olarak görülmüyor.
4- Beş dönemlik (on sene) Genel Kurulda Yönetimi iştahla yapacak birileri bulunamadı. Hep idareten alındı. Dernek kapatılmasın düşüncesi ile alındı.
5- Körkuyu Şenliğinde Başkan harcama yaptıysa kendi cebinden yaptığını düşünüyorum. Derneğin o tarihlerde birikimi yoktu.
6-İstanbul’daki Kazancılılar ücretli çalışan insanlar. İlk önce kendilerini kurtarmak, çocuklarını okutmak için uğraşan kimseler. Bugün bir çocuğun okutulmasının maliyeti çok fazla.Kendisine ve çocuklarına kıt-kanaat yetişen kimselere ‘Yardımlaşma Derneğine üye ol ve birilerine yardım edelim’ diyemezsin. Onu söylediğin an, ‘birilerine yardım etmek istiyorsanız ‘bana yardım edin’ diyemediği için kem-küm eder. Dernek hakkında yazı yazan iki arkadaşımın tuzları kuru olmalı.
7-İstanbul’da ikamet edip bu sitede yazı yazan üç arkadaşı hiç bir Genel Kurulda görmedim. Görev gereği üye olmayabilirler . Ancak Genel Kurula gelirler maddi ve manevi katkıda bulunabilirlerdi. Üzgünüz demek veüstü kapalı birilerini suçlamak samimi değil.
8-Dernek üye ile vardır. Üyeler aidat öder. Dernek yönetimi üye olmak isteyenleriüyemi yapmamış? Aidat ödemek isteyenlerin aidatlarınımı almamış? Yoksa Derneği tekellerinemi almışlar? Hiç biri değil. İlgilenen varsa vermeye hazır oldukları için kapatmadılar. Lokal kiralık olduğu için kapattılar.
9-Naci Sözen arkadaşımın eleştirisinin pek çoğuna katılmıyorum. Kendisi ya yanlış bilgilendirilmiş yada kendisi siyaset yapıyor.
Ben bu derneğin kurucuları arasındayım. Elbette bu duruma bende üzülüyorum. Vur abalıya mantığının gereği yok. Üye olmayanlar, aidatını ödemeyenler, üç-dört dönem (8sene)Genel Kurula gelmeyenler suçluluk duymuyor, lokali kapatanlar suçlu. İNSAF! ÇOK İNSAF!!!

Selam,Öncelikle şunu belirtmek istiyorum bu kadar kalabalık bir nüfusa sahip bir beldenin bu kadar kopuk olması beni hayretlere düşürdü bunun sebebini anlamış degilim kendim aslen sinopluyum kendi köyümün dernegi 2000 yılından beri 70 üye ile elinden gelen gayreti yapmaktadır.Üzülerek görüyorum ki sizler de bu birliktelik istegi malesef kaybolmuş ama hayret ettiğim şey şudurki memleketini seven ve bir an önce oraya tekrar geri dönmek isteyen sizler neden gurbette bu birlikteliği saglayamıyorsunuz.Saygılarımla

İstanbul Kazancılılar Kültür ve Dayanışma Derneği lokalinin kapısına kilit vurulmuş olduğu ve yasal kuruluşunun da fesh edilme aşamasına geldiği haberini üzüntüyle okuduk. Bu sonuç, bizim için bir süpriz değildi. Çünkü, bir kaç yıldan beri, genel kurul toplantılarında, derneğin kapatılması ve birliğin dağıtılması konuşulmakta ve az sayıda insan, bu gidişe dur deme gayretindeydi. Geçmişi parlak eğlence, piknik ve dayanışmalarla dolu olan bu köklü kurumun zayıflama süreci, 2000'li yıllarda, yönetim değişikliğiyle birlikte, yeni yöneticilerin siyasi tavırlarla uygulama yapması ile başlamıştı. Derneğin geçmişine ait birikimlerin imha edildiği ve Körkuyu Pikniği afiş ve hazırlıklarında siyasi tercihlerle hareket edildiği tanık olduğumuz ve karşı çıktığımız durumlardı.. Bu sonuçtan alınacak en önemli dersin, toplumsal birlik ve bütünlüğün siyasi ayırımcılık şeklindeki yaklaşımlarla yok edildiği hususdur..Körkuyu pikniklerinde, bu siyasi söylemlere ve ayırımcı davranışlara nasıl karşı durduğumuzu ve önleme gayreti gösterdiğimizi, tanık olanlar bilir...Konya Derneğinin de kuruluş ve mülk alma aşamasında nasıl dağıtıldığını öğrendiğimizde de çok üzülmüştük.. Uzun yıllardan beri, Gültepe-Çeliktepe mevkisinde ikamet eden Kazancılıların bile dernekten koptuklarını duyuyorduk.. Birlik olmak, birlikte hareket etmek ve bütünleşmek konularında Kazancı merkezde yaşanan zafiyetlerin şehirlerdeki Kazancılılara da yansıması kaçınılmaz bir sonuçtur. Bu ayrılıkları önleme yönünde davranmak ve birliktelikleri geliştirmek umuduyla, geçmişte, dernekçiliğe emek verenleri saygı ile anıyoruz.. Derneklerimiz için de geçmiş olsun diyoruz...