MÜJDELER OLSUN Kİ ;
KAZANCILILARIN " KÖRKUYU ŞENLİĞİ " İKİ YAŞINDA,
Kazancılıların "Geleneksel Körkuyu Şenliği / Pikniği " , iki yaşında olup, bu yılki şenlik, 17 Ağustos 2003 günü yapılacaktır. Geçen yıl, 18 Ağustos 2002 günü birincisi , tüm Kazancılılar ve çok sayıda misafirin katılımı ile coşkulu bir ŞÖLEN havasında yapılmış ve gelecek yıllarda daha coşkulu kalabalıklarla tekrarlanması konusunda tam bir fikir ve gönül birliği oluşmuştu.
Piknik Tertip Komitesi tarafından hazırlanacak proğram ve “ Körkuyuda Buluşalım - Görüşelim / Konuşalım – Bilişelim “ deyişleri hedefiyle yola çıkılmış olup, Belediye Başkanlığının maddi / manevi destek ve katkıları yanında, misafirlerin ağırlanması, halkımıza ikram edilecek yemekler ve diğer ikramların karşılanması konularında şahısların da katkılarını bekliyoruz.
Bu yaylalarda, yüzyıllar öncesi, elinde sazı ve dilinde sözü ile dolaşAN, öz Türkcesi ile gönüllere hitab eden Karacaoğlan şöyle demişti;
Habına da, Karacaoğlan, habına,
Koçyiğitler sığmaz oldu kabına,
KABALAK'ta boz ardıcın dibine,
Yatmamıza, şuracıkta ne kaldı….
Bu deyişlerden günümüze kadar geçen zaman içinde niceleri türküler söyledi, serin gölgelerde uyudu, ay ışığında çan seslerini dinledi. Biz eminiz ki, nice canlar, bu pikniğe katılmayı çok çok isterlerdi. Fakat, bir çoğu bu dünyadan göçüp gitti, diğerleri gurbet yollarına düştü, topraklar uğruna can verdiler. Mutlu bir gün yaşamak , birlik ve beraberlikler oluşturmak bu günün işiyse, asla yarına ertlemeyelim. Yarın ne olacağı bilinmez. Günümüz şairi şöyle diyor..
Körkuyu uyanmış, gözü açılmış,
Etrafına neşecikler saçılmış.
Çadırıyla, keşkekiyle göçülmüş,
Senin başın bayram yeri, Körkuyu..
Beldemizde kısa bir süre kalan bir misafirin duygularında Kazancı şöyle yer alır…
İstanbul dışında yaşanmaz derdim,
Oğlağı, keçiyi ilk orda gördüm.
Çıktım da, Dineğe huzura erdim,
Canıma can kattı, benim Kazancı…
Gezerken ayağım değmedi yere,
Dediler insanler, memleket nere?
O gündür, göğsümü hep gere, gere,
Dedim ki, memleket, benim, Kazancı..
Körkuyu Şenliğine, gönül vermeye, güç vermeye herkesi davet ediyoruz. Bu şöleni, sadece bir eğlence veya yemek yeme faaliyeti olarak algılamak yanlış olur. Bu şölen, bir kültür faaliyeti, birlik ve beraberliğin, bilmek ve bildirmek , gelecek kuşaklara , gençlere işaret vermek gibi önemli etkiler yapacaktır. Sonuç olarak ;
Köy deyip geçmeyin, ora Kazancı,
Kalplerde bırakır, ince bir sancı..
Hasretle kucaklar, bizi dağları,
Türlü duygulara sarar bağları.. diyen duygulu satırlarla, şölen bildirimizi bitirirken, herkese sağlık ve mutluluk dolu günler diliyor, selamlar sunuyoruz..
Körkuyu Piknik Tertip Komitesi Adına
Av. Naci SÖZEN
BULUŞALIM - GÖRÜŞELİM / KONUŞALIM - BİLİŞELİM
1. Kazancılı, çok kıymetli hemşehrilerimiz., Kazancı Belediyesi desteğinde ve İstanbul Kazancılılar Derneği koordinatörlüğünde olmak üzere, bu yaz, 18 Ağustos 2002 Pazar günü, Kazancı Körkuyu Çeşmesi başında bir piknik yapılacaktır.
2. Piknik günü sabah saat 08.00’da Belediyenin önünden araçlar hareket edecektir. Bu pikniğe Kazancı’da oturan ve dışarda olupta izine gelmiş olan tüm hemşehrilerimizin katılmasını arzu ediyoruz. Özellikle dışarda olanların izinleri ve işlerini ayarlamalarını ve katılıp birleşmeye, bütünleşmeye destek vermelerini bekliyoruz. Katılıma ve tekliflere göre bu tür birlikteliklerin genişlemesi ve sürekli tekrarlanarak sistemli bir hale gelmesi hayalimizdir.
3. Bu pikniğe nerden ihtiyaç doğdu diye düşünenler olabilir. Günümüzün telaşlı yaşantısı, güçlükleri ve sıkıntıları insanlarımızı bir birinden uzaklaştırmış, hatta, yabancılaştırmıştır. Kasabamız dışında yaşıyanlar, tesadüf ederse, izinlerde karşılaşıp, görüşebiliyorlar, özellikle ikinci kuşak gençler birbirini ve büyüklerini tanıyamadan yıllar gelip geçmekte, hemşehrilik bağı kopup gitmektedir.
4. Ermenek ilçesi çıkışındaki bir levhada “ dağılıp tükenmemek için el ele “ diye bir yazı vardı. Bu yazıya nerden ihtiyaç doğdu diye düşünmüştük. Şimdi anlıyoruz ki, zaman içinde aramızdaki bağların kopmasına seyirci kalırsak bizlerde yalnızlğa düşecegiz.
5. Bu köy bizim köyümüz, bu insanlar bizim insanlarımızdır. Bir Kazancılı’nın bile gözyaşı döküyor olması hepimizi ilgilendirmelidir. Sevinçler ve başarılar da gururlandırmalıdır. Herkesi birliğe, beraberliğe katılmaya ve katkı yapmaya davet ediyoruz.
6. Piknik için herkes yiyeceğini kendisi getirecek, eğlence ve oyunlar oynanacak, sohbetler, kültürel söyleşiler yapılacaktır. Katılımcılardan hiç bir isim altında para veya başka bir şey talep edilmeyecektir
7. Şiirlerde Kazancı ve Kazancılılar’dan bir demet ;
Habına da, Karacaoğlan habına, Bağın güzel, dağın güzel, Ayyanı’nın suyu,
Koçyiğitler sığmaz oldu kabına, Şen huylusun , Kazancılı, Karadır , içilmez,
KABALAK’ta boz ardıcın dibine, Hava, suya sende uy gel, Aybaham’ın suyu,
Yatmamıza şuracıkta , ne kaldı, Durgun ol, gül Kazancılı, Baldan seçilmez,
Ah, Önges’in suyu..
Kurdanayım ala beşik içinde, Derelerin nazlı çağlar, Vah Önges’in suyu..
Görüneyim güzellerin göçünde, Sarmış seni yeşil bağlar, .. bilinmiyor…
KABALAK’ta kara ardıç içinde, Her adımda buz pınarlar,
Kırmızı önlüklü yar ister gönül. Suyun güzel Kazancılı
KARACAOĞLAN Sami TUNCA
Köyüme olan sevgim, tutkudan bile öte,
Çocok denecek yaşta, düşmüşüm ben gurbete, Sana derim, sana , Çavuş Alanı..
Ne yapsam dindiremem, gönlümdeki sancıyı, Yakana takmışsın, sümbül, laleni,
Hedef , anlatmak size, doğduğum Kazancı’yı.. Ezelden ebede, adet böyle mi ?
Hep sendenmi geçer Bahşiş güzeli.
Ermeneğe varıp da, karşıya bir bakınca, (Çolak Hasan) Hasan SONGUR
Uzanır dağ yolları, beyaz, kıvrım ve ince..
Geçtiğimiz köprümüz, Alaköprü, asırlık,
Karşılar hemen bizi, çam kokulu Masırlık..
Naci SÖZEN
8. Şimdiden notunuzu alınız, planınızı yapınız. Bu duyuruyu adresini bildiğiniz arkadaşlarınıza iletiniz. Birleşmek ve bütünleşmek güç ve kuvvet demektir unutmayınız. Selam ve mutluluk dileklerimizle…
NOT: 2002 yılında yayınladığımız ilk şenlik duyurusu…Aynı esaslar ve dilekler geçerli diyoruz.
BULUŞALIM - GÖRÜŞELİM / KONUŞALIM - BİLİŞELİM
1. Kazancılı, çok kıymetli hemşehrilerimiz., Kazancı Belediyesi desteğinde ve İstanbul Kazancılılar Derneği koordinatörlüğünde olmak üzere, bu yaz, 18 Ağustos 2002 Pazar günü, Kazancı Körkuyu Çeşmesi başında bir piknik yapılacaktır.
2. Piknik günü sabah saat 08.00’da Belediyenin önünden araçlar hareket edecektir. Bu pikniğe Kazancı’da oturan ve dışarda olupta izine gelmiş olan tüm hemşehrilerimizin katılmasını arzu ediyoruz. Özellikle dışarda olanların izinleri ve işlerini ayarlamalarını ve katılıp birleşmeye, bütünleşmeye destek vermelerini bekliyoruz. Katılıma ve tekliflere göre bu tür birlikteliklerin genişlemesi ve sürekli tekrarlanarak sistemli bir hale gelmesi hayalimizdir.
3. Bu pikniğe nerden ihtiyaç doğdu diye düşünenler olabilir. Günümüzün telaşlı yaşantısı, güçlükleri ve sıkıntıları insanlarımızı bir birinden uzaklaştırmış, hatta, yabancılaştırmıştır. Kasabamız dışında yaşıyanlar, tesadüf ederse, izinlerde karşılaşıp, görüşebiliyorlar, özellikle ikinci kuşak gençler birbirini ve büyüklerini tanıyamadan yıllar gelip geçmekte, hemşehrilik bağı kopup gitmektedir.
4. Ermenek ilçesi çıkışındaki bir levhada “ dağılıp tükenmemek için el ele “ diye bir yazı vardı. Bu yazıya nerden ihtiyaç doğdu diye düşünmüştük. Şimdi anlıyoruz ki, zaman içinde aramızdaki bağların kopmasına seyirci kalırsak bizlerde yalnızlğa düşecegiz.
5. Bu köy bizim köyümüz, bu insanlar bizim insanlarımızdır. Bir Kazancılı’nın bile gözyaşı döküyor olması hepimizi ilgilendirmelidir. Sevinçler ve başarılar da gururlandırmalıdır. Herkesi birliğe, beraberliğe katılmaya ve katkı yapmaya davet ediyoruz.
6. Piknik için herkes yiyeceğini kendisi getirecek, eğlence ve oyunlar oynanacak, sohbetler, kültürel söyleşiler yapılacaktır. Katılımcılardan hiç bir isim altında para veya başka bir şey talep edilmeyecektir
7. Şiirlerde Kazancı ve Kazancılılar’dan bir demet ;
Habına da, Karacaoğlan habına, Bağın güzel, dağın güzel, Ayyanı’nın suyu,
Koçyiğitler sığmaz oldu kabına, Şen huylusun , Kazancılı, Karadır , içilmez,
KABALAK’ta boz ardıcın dibine, Hava, suya sende uy gel, Aybaham’ın suyu,
Yatmamıza şuracıkta , ne kaldı, Durgun ol, gül Kazancılı, Baldan seçilmez,
Ah, Önges’in suyu..
Kurdanayım ala beşik içinde, Derelerin nazlı çağlar, Vah Önges’in suyu..
Görüneyim güzellerin göçünde, Sarmış seni yeşil bağlar, .. bilinmiyor…
KABALAK’ta kara ardıç içinde, Her adımda buz pınarlar,
Kırmızı önlüklü yar ister gönül. Suyun güzel Kazancılı
KARACAOĞLAN Sami TUNCA
Köyüme olan sevgim, tutkudan bile öte,
Çocok denecek yaşta, düşmüşüm ben gurbete, Sana derim, sana , Çavuş Alanı..
Ne yapsam dindiremem, gönlümdeki sancıyı, Yakana takmışsın, sümbül, laleni,
Hedef , anlatmak size, doğduğum Kazancı’yı.. Ezelden ebede, adet böyle mi ?
Hep sendenmi geçer Bahşiş güzeli.
Ermeneğe varıp da, karşıya bir bakınca, (Çolak Hasan) Hasan SONGUR
Uzanır dağ yolları, beyaz, kıvrım ve ince..
Geçtiğimiz köprümüz, Alaköprü, asırlık,
Karşılar hemen bizi, çam kokulu Masırlık..
Naci SÖZEN
8. Şimdiden notunuzu alınız, planınızı yapınız. Bu duyuruyu adresini bildiğiniz arkadaşlarınıza iletiniz. Birleşmek ve bütünleşmek güç ve kuvvet demektir unutmayınız. Selam ve mutluluk dileklerimizle…… Naci Sözen
NOT: ilk senlik nasıl basladı, bilelim ve yeni senligi destekleyelim
N.S.