Oncelikle daha önceki dönemlerinde çalışmasıyla halkın güvenini kazanmış ve halkın 3. kez başkanlık koltuğuna layık gördüğüan Uguz Beyi ederim.
     Ben Kazancı'da değilim ama her olayı yakından takip etmekteyim. Kazancı'nın derdi benim derdim sevinci benim sevincim Çünki ben bir Kazancı'lıyım. Evet bir seçimi geride bıraktık. Her seçim döneminde oldugu gibi hararetli bir çalışmaydı, tansiyon bir hayli yüksekti.
     Sayın Uğuz Tekin daha önceki 2 dönem kasabamız için güzel işler yaptı ve bu çalışmasına güvenerek, halkın saygısını, sevgisini güvenini kazandığını düşünerek 3. kez aday oldu.
     Sayın Erol Karpuz iktidar partisinden aday oldu. Düşündü ki iktidarın desteğini arkasına alırsa Kazancı'ya daha iyi daha güzel şeyler yapabilirdi. Kendi ilçemizden Sayın Lütfü Elvan'ın da Bakan olması pozitif bir gelişmeydi ve kasabamıza bu avantajları kullanarak daha güzel şeyler yapılabileceğini düşündü ve halkın karşısına çıktı ve yetki istedi.
     Sayın Halil Saydam bünyesinde bulundurduğu bilgi birikim ve kültürü ile Kazancı'da iyi şeyler yapabileceğini, bir çok konuda yenilikler yapabileceğini düşündü ve halk karşısına çıktı.
     Bu insanların görüşü, bakış açısı izlediği yol farklı olabilir ama hepsi bizim kendi içimizden gelen, bizi çok iyi bilen Kazancı'da doğmuş, Kazancı'da büyümüş, çocukluğunda kazancı okullarında okumuş, sokaklarında Kazancı'lıyla oynamış, Kazancı dağlarında hayvan otlatmış, tarlalarında ekin biçmiş, aynı kahvede çay içmiş, sohbet etmiş okey oynamış Kazancı'yı ve Kazancılı'yı bilen içimizden çıkmış hayattan edindiği bilgi ve tecrübeyle bizim halkımız için bir şeyler yapma karar vermiş değerli insanlardır.
     Hiç birisi Ermenistan veya Yunanistan'dan gelmemiştir. Kasaba ve kasabalı için hiç birinin bir art niyeti olamaz. Hepsi de tertemiz ve değerli insanlardır. Partileri, görüşleri farklı olabilir. Amaca ulaşmak için her insan farklı yöntemler kullanır. Bu yöntemler kimine göre yanlış kimine göre doğrudur ama hedef aynıdır. Halk da kendi görüşüne hangisi daha yakınsa hangisinin daha iyi ve doğruyu yapabileceğine inanıyorsa seçimini ondan yana kullanır.
     Peki niye!!!!!!
     Niye halk olarak bölünüyoruz, kardeş kardeşle kavga ediyor. Toplanma mekanlarımız olan kahveleri ayırıyoruz? Neden? Bizim insanımız bu kadar mı cahil? Her yeniliğe hemen ayak uyduran, Atatürk ilkelerine ve cumhuriyete bağlı ileri görüşlü, eğitim seviyesi yüksek olarak bildiğimiz halkımız neden bu kadar kin ve nefret besleyebiliyor köylüsüne, akrabasına, öz kardeşine, anne babasına niye???
     Sen Kazancı'lısın, sen kardeşsin sen dostsun sen akrabasın, sen cansın, sen canansın Kazancı! Silkelen ve kendine gel. Senin kendi düşünceni kimseye kabul ettiremezsin. Herkesin kendi düşüncesi var, görüşü var! Önce saygı duy! Sonra sev, senin düşünce ve görüşteki farklığın senin senin zenginliğindir! Kendi aranda sev, kenetlen ayrılma düşüncen ne olursa olsun. Sadece ve sadece sandıkta göster farklılığını.
     Çatalbadem'de ki olaya söyleyecek bir şey bulamıyorum. Şimdi çok daha iyi mi oldu? Bir başkan gider biri gelir ama giden can bir daha geri gelmez. Allah mekanını cennet etsin demekten başka bir şey gelmiyor maalesef gidenin arkasından.
     Umarım bu olay bir ders olur ve son olur. Şirin kasabamızda insanca, dostça, kardeşçe ve saygı içinde yaşamayı öğreniriz.

saygı deger hemşerilerim güzel kasabamızda bizleri huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşamamıza bu siyaset yüzünden adaylar izin vermiyor .herkez birbirine küs abla kardeş hala dayı yazık degilmi bu insanlara işte örneği ailesine sabırlar diliyorum. ölen arkadaşada allah rahmet eylesin çok üzücü bir olay artık yapacak birşey yok .birdaha yaşanmaz işallah herkezi birbirine saygılı olmaya davet ediyorum.herkez özğürdür istediği yere oyunu versin kimsenin kimseye baskı yapmaya hakkı yoktur. saygılar sunarım. hatam varsa özür dilerim

acılı ailesine baş saglıgı diler allah sabır versin